A.Vivaldi, J.S. Bach’ın müzikleri, Bürge Kayacan’ın koreografi ve rejisi ile sahneye taşınan eser; Yunan mitolojisinde, iyilik ve yaşamı temsil eden Eros ile ölümü temsil eden Thanatos'un ilişkisini galip gelme çabasından çıkarak denge arayışındaki danslarını hayat ve ölüm olarak betimliyor.
‘’Payidar’’ ölüm ve yaşamı, bedensel bir anlatımla seyirciyle buluştururken, kostüm ve dekor sade tutularak insanın ön plana çıkması hedefleniyor. Yaşam ve ölüm gibi iki zıt kavram tek bir varlık olarak düşünülüyor.
‘’Bir gün öleceğini bilerek yaşamanın insanın en büyük trajedisi olduğu düşünülürken Lacan, tüm zorlukları ve ağırlığınarağmen hayatı çekilir kılan şeyin bir gün sona ereceğini bilmek olduğunu öne sürmüştür. Ölümlü olduğunu bilen insan hayatı başka türlü görür, mücadelesinde farklı anlamlar bulur.
İnsanın temel dürtüsünün en kolay yoldan hazza ulaşmak ve bunun önündeki engelleri savuşturmak olduğu düşüncesi, Freud’a göre insan ruhunun karmaşıklığını açıklamak için yeterli değildir. Bu yüzden insan doğasında iki ayrı uçta yer almalarına rağmen birbirini dengeleyen iki temel dürtü olduğunu öne sürmüştür. Bunlardan biri canlılığı koruyan ve her alanda onu yeniden üreterek hayatın devamını sağlayan yaşama dürtüsüdür. Bunun tam karşısında tüm yıkıcılığıyla yok etmeyi ve dahası yok olmayı hedefleyen ölüm dürtüsü yer alır. Tüm yaratıcı eylemler, umut, mutluluk ve keyifle ilgili şeyler yaşam dürtüsünden kaynaklanırken; öfke, korku, kavga ve yok edici eylemler ölüm dürtüsünün eseridir.’’
Eserin sahne tasarımı; Aykut Öz, Kostüm tasarımı; Tülay Şimşek, Işık tasarımı; Bülent Arslan ve Barış Karataş’a ait.
‘’Payidar’’da; Almina Ayyıldız, Asya Canbulat, Beste Üstün, Deniz Uzuner, Gülşah Bakır, İlke Sayıner, Sevgül Eylül Atak, Atahan Tepe, Burak Kayıhan, Eren Çelebi Kutlu, Hakan Özenalp, Mert Bozkurt, Özkan Gültekin, Şuayip Efe Uzun, Sercenk Yücel, Mustafa Özçelik dans ettiler.
