Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkay, video konferans ile gerçekleştirilen One Istanbul Series etkinliklerinde yaptığı konuşmada, koronavirüs sürecinde üye aidatlarının alınmaması, acentelerin kapalı kalmasına müsaade edilmesine yönelik aksiyon aldıklarını belirtti.
Seyahat acentelerinin en büyük sorunlarından birinin müşterilerin erken rezervasyon paralarının iadesiyle ilgili olduğunu ifade eden Bağlıkaya, "Seyahat acenteleri de hava yolları gibi hayat normale döndükten sonra iadeleri gerçekleştirsinler' veya 'müşteriler tatillerini ileri tarihe alsınlar' şeklinde düzenleme talebimiz olmuştu. Çok uğraştık ama başaramadık. Seyahat acenteleri tahsil edemedikleri paraları müşterilere ödemek durumunda kaldılar." diye konuştu.
Bağlıkaya, tatile gitme konusunda tereddüt yaşanırsa o tatile gidilmeyeceğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bağlıkaya, temmuz, ağustosta yerli turistin, eylül, ekimde yabancı turistin ekleneceği ve otellerin bu dönemlerde yüzde 30-yüzde 50 doluluğu yakalamasının turizmcilerin iyi senaryosu olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
Firuz Bağlıkaya, herhangi bir turistin Türkiye'de enfekte olmasının ülke turizmi aleyhine propaganda potansiyeli taşıdığına dikkati çekerek, "Biz zaten Avrupa'da 'gözünün üstünde kaşın var' durumundayız. Sosyal medyada hemen Türkiye'yi yerle bir ediyorlar. Bizden kaynaklanmayan bir şeyi bile bize yamayabilirler. Bütün endişem bu. Bu yüzden çok dikkatli olmamız lazım." dedi.
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin ise koronavirüs nedeniyle turizm faaliyetlerinin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de durduğunu belirtti.
Eresin, Türkiye'nin dört bir yanında 600'den fazla otel çalışanına eğitim verdiklerini, yoğun talep nedeniyle bu hafta ve gelecek hafta için de eğitime devam edeceklerini, bunun sonucunda 2 binden fazla otel çalışanına eğitim ve belgelerini vermiş olacaklarını söyledi.
Pandemi sonrası artacak maliyetler nedeniyle gelir ve gider yönetiminin önemli olduğunu, bu konuda da eğitimler gerçekleştirdiklerini ifade eden Eresin, konaklama ve yeme-içme tesislerinin hijyen belgesiyle ilgili çalışmalarının 1,5 aydır devam ettiğini dile getirdi.
Turizm sektörünün bu süreci diğer sektörler kadar kolay atlatamayacağının bilindiğini aktaran Eresin, "Bize verilen destek, öteleme, iptallerin Ocak 2021'e kadar yapılabilmesi için hükümetin desteğini bekliyoruz." dedi.
Eresin, sektörün nakit akışını tekrar kontrol edip düzgün seviyelere getireceği tarihin en iyi ihtimalle gelecek yılın ilk aylarında olacağına işaret ederek, "Yapılacak çalışmalarda bunu gözardı etmemek lazım. Üyelerimizden açık büfe ve her şey dahil sisteminin virüs döneminde askıya alınmasını istemiştik. Bu böyle devam etmeyecek. Önlemler tamamlandıktan sonra sunumu ve uygulanış şekli değişebilir ama iki uygulamaya da devam edeceğiz." diye konuştu.
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin de turizmin sermaye yoğun bir sektör olduğunu, 12 bine yakın işletme ve 100 milyar doların üzerinde yatırım bulunduğunu ifade etti.
Narin, sektörün finansal yapısının yeniden bir sisteme oturması için pandemi döneminin atlatılması gerektiğini anlatarak, hükümetin bazı destekler konusunda adımlar attığını anımsattı.
Bu adımlar atıldığında mart sonu olduğunu belirten Narin, "Mart sonu planlarımıza göre mayıs gibi sektörün yavaş yavaş açılacağını, haziranda ivme kazanacağımızı düşünüyorduk. Ama bugünkü realite öyle değil. Haziran sonu, temmuza doğru kayan bir trend var. Sertifikasyon ve operasyonel endişeler taşıyoruz. İşin bir de finansal boyutu var. Yeni dönemde daha farklı yaklaşıma ihtiyacımız var." diye konuştu.
Narin, temmuzdan itibaren gerek yurt içi gerek yurt dışından hareket olursa en iyi ihtimalle bu senenin 10 milyar dolar civarında gelirle kapatılmasını öngördüklerini anlatarak, güney bölgelerinin daha şanslı olduğunu, İstanbul'un ise 2021 baharıyla bir bahara kavuşacağını tahmin ettiklerini söyledi.