İzmir'de yaşanan çevre felaketinin yankıları sürerken akademisyenler ve yetkililer de araştırmalarına devam ediyor. 28 Ağustos ve 9 Eylül tarihlerinde 'Koca Piri Reis Araştırma Gemisi' ile İzmir Körfezi'ne açılan DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü'nden bilim adamları, Balçova İnciraltı'dan Karşıyaka'nın Bostanlı hattının doğusunda kalan iç körfezde belirlenen
İzmir'de yaşanan kötü koku ve balık ölümlerinin nedenleri; Deniz Bilimleri ve Teknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nil Kula Değirmenci, Öğr. Gör. Dr. Janset Kayaalp, Araş. Gör. Dr. Tarık İlhan, Dr. Öğr. Üyesi Nuran Özlem Yıldız, Prof. Dr. Şengül Beşiktepe, Dr. Öğr. Üyesi Hakan Alyürük, Dr. Mustafa Bilgin, Doç. Dr. Canan Eronat, Doç. Dr. Banu Bitlis Yiğit ve Dr. Burcu Omuzbüken ile öğrencilerin de yer aldığı ekip tarafından incelendi.
İncelemelerde; fitoplankton (mikroalg) örneklemelerinde, Ege Denizi için kritik sınır değer olan litrede yaklaşık 1 milyon hücre miktarlarının aşıldığı tespit edildi. Bu yıl gerçekleşen balık ölümlerine neden olan bu patlamaların, litredeki hücre sayısı artışının denizel ortamın olağan dinamiklerinde dağılıp yok olması gerekirken, birçok faktörün bir araya gelmesiyle uzun süreli olduğu ve daha geniş alanda dağılım gösterdiği belirlendi.
Sıcaklık ve tuzluluk değerleri İzmir İç Körfezi için normal değerlerin üzerinde olduğu tespit edilen incelemede,denildi.
Raporda ayrıcaAğustos ayı ortalarından itibaren, İzmir İç Körfez'de kırmızı ve yeşil renkli alg patlamaları gözlenmiştir. Fakat bu yıl gerçekleşen balık ölümlerine neden olan bu patlamaların, yani litredeki hücre sayısı artışının, denizel ortamın olağan dinamiklerinde dağılıp yok olması gerekirken, birçok faktörün bir araya gelmesiyle birlikte uzun süreli olması ve daha geniş alanda dağılım göstermesidir. Sıcaklık ve tuzluluk değerleri İzmir İç Körfezi için normal değerlerin üzerindedir. Ayrıca, suyun bulanıklılığı için yapılan ölçümlerde yüksek bulanıklık değerleri (0,5-3,5 m arası) tespit edilmiştir " tespitlerine yer verildi.
Deniz suyu kalitesinin değerlendirmesi için yapılan fizikokimyasal çalışmalara da değinilen raporda, şu ifadelere yer verildi:
Raporun son bölümünde,
22 ve 23 Ağustos tarihlerinde yaşanan kirliliğin karasal kaynaklı olup olmadığını tespit etmek için ekipler tarafından, Körfez’e dökülen derelerden ve atık su arıtma tesislerinin çıkışlarından numuneler alındı.
Bu analizler sonucunda İ
Balık ölümleri sonrası Bakanlık ekiplerinin ön incelemesinde Körfez’de 6 miligram/litreye olması gereken oksijen seviyesinin ise 1,8; yer yer 0’a düştüğü tespit edilmişti. Balıkların oksijensizlik yüzünden öldüğü tespit edilmişti.
İzmir Körfezi’nde 9 Eylül’de de deniz suyu renginin yeşil ve kahverengiye döndüğü Karşıyaka ilçesi Aksoy Mahallesi civarında çok sayıda ölü balığın deniz yüzeyine çıktığı görüldü.
İzmir'deki facia uzaydan çekildi: Kırmızı ve turuncu renkler ne anlama geliyor?