Libya Merkez Bankası Başkanı Sadiq al-Kabir, "can güvenliği endişesi" nedeniyle ülkeyi terk etti. Al-Kabir, kendisi ve diğer üst düzey banka çalışanlarının, "silahlı grupların olası saldırılarından korunmak" amacıyla Libya'dan ayrıldığını belirtti. Financial Times'a konuşan al-Kabir, "Banka çalışanları tehdit ediliyor, korkutuluyor ve çocuklarıyla akrabaları kaçırılarak işe gitmeleri engelleniyor" ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz günlerde bir Merkez Bankası çalışanı, Libya'daki bir grup tarafından kaçırıldı; bankanın faaliyetleri durdu ve kaçırılan kişi, yapılan çağrılar sonucunda serbest bırakıldı. Libya'nın doğusundaki Hafter'e bağlı hükümet, Merkez Bankası'nın yönetimi konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle 26 Ağustos'ta tüm petrol sahalarında ve limanlarda mücbir sebep ilan etti ve üretim ile ihracatın durdurulmasına karar verdi. Libya'nın BM Destek Misyonu, bu hafta başında tek taraflı kararların askıya alınması, petrol sahalarındaki mücbir sebeplerin kaldırılması, gerginlik ve güç kullanımının durdurulması ve Merkez Bankası çalışanlarının korunması çağrısında bulundu. Libya Ulusal Petrol Şirketi, petrol ve gaz kuyularının üretime kapatılmasının ardından 3 gün içinde 120 milyon dolardan fazla zarar yaşandığını açıkladı.
Libya Merkez Bankası Başkanı Sadiq al-Kabir, BM tarafından tanınan Dibeybe hükümetinin kendisini devirmek için baskı yaptığını ve bunun, Merkez Bankası'na yapılacak atamaları düzenleyen BM anlaşmasına aykırı olduğunu belirtti. Al-Kabir ayrıca, Başbakan Dibeybe'nin aşırı harcamalar yaptığını ve ekonomi hakkında yanıltıcı bir tablo çizdiğini iddia etti.
Libya'daki Merkez Bankası kontrol krizi, BM tarafından tanınan ve Türkiye'nin desteklediği Trablus'taki Ulusal Birlik Hükümeti ile, Rusya ve BAE tarafından desteklenen Tobruk'taki Hafter'e bağlı hükümet arasında uzun süredir devam eden bir mücadele olarak biliniyor. Bu iki hükümet, Libya Merkez Bankası'nın tam kontrolü için sürekli bir çekişme içerisindeler.
Gana Cumhurbaşkanı'ndan bölgesel istikrar için 'acil kuvvet' çağrısı