Fetih Hareketi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Cibril Er-Rucub, Yeni Şafak’a verdiği demeçte, Filistin’de olası bir siyasi birleşmeye İsrail’in mani olduğunu söyledi. Cibril Er-Rucub, El-Fetih ve Hamas'ın bir araya gelerek anlaşmak üzere olduğu süreçte İsrail'in anlaşmayı bozmak için elinden geleni yaptığını söyledi. Görüşmeleri Hamas adına yürüten Salih el-Aruri'nin Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta şehit edildiğini hatırlatan Rucub, Salih el-Aruri ile suikasttan 2 hafta önce İstanbul'da görüştüğünü açıkladı. Aruri'nin Hamas'ın kaybı olduğu kadar El-Fetih için de bir kayıp olduğunu anlatan Cibril Er-Rucub, "Kendisi milli bir Filistin diliyle konuşuyordu. Hamas'taki kahir ekseriyetin kendisi gibi düşündüğünü, kendisini desteklediğini söylüyordu. Bu kişiyi destekleyenlerin başında da şehit İsmail Heniyye vardı" dedi. Rucub, Aruri'nin ardından Heniyye'nin de şehit edildiğine dikkat çekerek İsrail'in Hamas-Fetih birleşmesine de suikast düzenlediğini belirtti.
Fetih Hareketi ile Hamas'ın birlikte hareket etmesi için başlatılan görüşmeleri Salih El-Aruri ile karşılıklı gerçekleştiren Cibril Er-Rucub, "Kendisiyle en son 18 Aralık 2023 tarihinde İstanbul'da görüştük. Bu görüşme sonucunda kendisiyle aramızda tam bir ortak anlayış konsansüsüne ulaştık. Yanında Hamas’tan arkadaşlarımız da vardı. Benim yanımda da Fetih Hareketi'nden arkadaşlarımız, kardeşlerimiz vardı" diye konuştu. Aruri'nin kendisine dair tehlikenin farkında olduğunu anlatan Er-Rucub, “Salih bana en son 'Belki bir daha görüşemeyiz, gel bir fotoğraf çektirelim' dediğini ifade etti.
Hamas adına Salih El Aruri'nin temsiliyeti ile birlikte El Fetih ile yapılan görüşmelerde Bağımsız Filistin'in kurulması doğrultusunda görüşmelerin devam ettiğini anlatan Rucub, "Ortak bir hükümet kurulması, demokrasi ve ifade özgürlüğü dahil birçok konu başlığını içeren görüşmeler sonucunda anlaşmaya varıldı. Salih Aruri Bey'in şehadetinden sonra, şehit İsmail Heniyye'yle görüştüm. Siyasi büro temsilcisi arkadaşlarımız da yanındaydı. Anlaşmaya vardığımız konuları tekrar kendisiyle konuştuk ve masaya yatırdık. Rahmetli Heniyye, "Ben her şeyi biliyorum ve onunla anlaştığınız her şeye kabulüm. Bizim diyaloğa devam etmekten başka bir çaremiz yok. Aramızdaki bu bölünmeyi bitirelim. Devlet projemizi gerçekleştirmek için birlik ve beraberlik içinde olmalıyız" dediğini aktardı.
Hamas'ın daha önce yaptığı 'Türkiye garantör ülke olsun' talebiyle ilgili de açıklamalarda bulunan Cibril Er-Rucub, "Türkiye'nin Paris, Roma, Katar ve Mısır'daki görüşmeler kulis arkasında devam ediyor. Katar, Mısır ve Türkiye'nin bu görüşmelerde çok önemli payı var. Biz Filistinli yönetimi olarak, otoritesi olarak bu diyaloğun devamını destekliyoruz. Bir anlaşmaya varılmasını destekliyoruz. Tek taraflı İsrail saldırganlığı hem Gazze'ye hem de diğer Filistin topraklarına ulaşmasın istiyoruz. Zira Mısır şu an Philadelphia aksında saldırıya uğruyor, egemenliği de hedef alınıyor. Ayrıca İsrail zindanlarında 40 yılı aşkın süredir yatan esirlerimiz var, bu meselenin de sonlandırılmasını istiyoruz. Doğrudan Hamas'taki kardeşlerimiz üzerinden bilgi alıyoruz. Müzakerelere katılan taraflar da bize bilgi veriyor. Dost Türkiye de bunlara dahil. Ve var olan zorlukları ortadan kaldırmak için katkılarını veriyor. Gerçekten şu an tek sorun saldırıyı durdurmak istemeyen Netanyahu'dur " ifadelerini kullandı.
Türk halkının Filistin ve Mescid-i Aksa'ya yönelik hassasiyetine dikkat çeken Rucub, "Ramazan ayında Mescid-i Aksa'da Filistin halkından sonra en çok bulunan milliyet Türk Milleti'dir. Ramazan ayında günün her saatinde Türk insanlarını görürsünüz. İster Kudüs'ün genelinde olsun ister Mescid-i Aksa özelinde olsun. Türk halkı Kudüs ve Filistin'e ayrı bir hassasiyet gösteriyor. Şimdiye kadar hiçbir Türk vatandaşı bize gelip, 'Ben şu partiyi, bu partiyi temsil ediyorum' demedi. Filistin davasını kendine dert edinip, Filistin halkına destek vermek için geldiler. Kudüs ve Aksa meselesini tam bir Türk meselesi olarak görüyorlar. Biz sizi Türkler olarak her zaman kabul ediyoruz. Türkler de bizim gibi Aksa'ya doğru yürümeyi, Aksa'da namaz kılmayı, insani ve İslami bir vacip olarak görüyor. Bundan dolayı tüm Türk halkını birleşenlerle görmek isteriz" ifadelerini kullandı.
Türk halkının Filistin davasındaki duruşunu takdir eden Rucub, "Türk hükümeti ve parlamentonun aynı şekilde. Halk ve devletin birlik simgesi olan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da duruşunu takdir ediyoruz. Kendisi İsrail'e ve İsrail'in işgaline karşı koymak için siyasi, ekonomik ve askeri olmak üzere çok stratejik kararlar aldı. Burada Türk devleti bu yüzden hedef alınıyor" değerlendirmesi yaptı.