TRT World’ün Batı Şeria’daki yerleşimcileri anlattığı “Holy Redemption (Kutsal İşgal)” belgeseli İsrail işgalinin arka planını ve yerleşimci meselesine ilişkin önemli bilgileri ortaya koyuyor. TRT World ekibinin aylar öncesinden iletişime geçip araştırmalarını yaptığı belgesel, İsrail’in açtığı yeni işgal alanlarının güvencesi olan ileri karakol olarak adlandırılan güvenlik alanlarını ilk kez görüntülüyor. Yapımda, Filistinlilerin yerlerinden edilmesi için uygulanan stratejiler de yer alıyor. İsrail işgalinin en önemli aktörlerinden radikal Hilltop Youth’un üyeleri, aktivistler ve gazetecilerle görüşülen belgeselde, yerleşimcilerin lideri Daniella Weiss, eski Hilltop Youth üyesi Milletvekili Zvi Sukkot, eski İsrail Başbakanı Ehud Olmert gibi isimler konuşuyor.
Belgeselin yönetmen koltuğunda Jose Carlos Saares, Tanju Şahin ve Aslıhan Eker Çakmak oturuyor. Aynı zamanda belgeselin yapımcısı da olan Çakmak, Yeni Şafak’a konuşarak, “Kutsal İşgal” için geçtiğimiz sene mayıs ayında çalışmaya başladıklarını söyledi. Amaçlarının Gazze, Hamas ya da 7 Ekim’i anlatmak olmadığını dile getiren yapımcı şunları anlattı: “TRT Uluslararası Yayınlar Araştırmacı Belgeseller Departmanı olarak kurumumuzun en önemli gündemlerinden olan Filistin meselesi için harekete geçtik. Yönetimimiz de belgeselin çekilmesi için bütün imkanlarını seferber etti. 7 Ekim’le birlikte işlerimizin zorlaşacağının farkındaydık ancak yaşananları anlatmaya kararlıydık. Aralık ayında çekimler için bölgeye giden ekibimiz 22 gün çekimlerini sürdürdü. Filmde de anlattığımız gibi son gün bir ifşa durumu oldu. Yerleşimcilerin medya organında çıkan bir haber sonucu ekibimizi geri çektik.”
Belgeseldeki görüşmeler, İsrail’in Gazze’ye yoğun bombaladığı dönem gerçekleşti. TRT ekibi, yerleşimcilerin lideri Daniella Weiss ve Gazze’yi bölüşmeye giden İsraillilerle bir bot yolculuğu yaparak kayda aldı. Büyük bir habercilik başarısı olan bu görüşme ve seyahat maalesef o dönem servis edilmedi. Görüşmeler sayesinde güven kazanan ekip, bir süre sonra kaynakları tarafından mahrem alanlara götürüldü. Yasak olmasına rağmen yapılan çekimleri Çakmak şöyle özetledi: “TRT World’ün elinde çok ciddi bir haber vardı. Eğer o haberi paylaşsaydık, belgeseli yapamayacaktık. Belgeselde diğerlerinden farklı olan, şu ana kadar ileri karakolları çeken olmadı. Yeni kurulan ileri karakolları gördük, kimsenin bilmediği, daha önce girmediği yerleri, arkadaşlarımız cesaret göstererek çekti.
Belgeselin son kısmında İsrailli aşırı grupların, işgal ettiği köylerin camilerin mikrofonlarını kullanarak Peygamber Efendimiz'e dil uzattıkları bölümler yer alıyor. Kurgu aşamasında çoğunu çıkardıklarını söyleyen yönetmen, “Daniella Weiss’ın konuşmalarını rüyamızda görmeye başladık. Çok fazla küfür vardı. Bunları koymadık. Bütün değerlerimize baştan aşağı küfrediyorlar. Bir köyde camiyi ele geçiriyorlar ve ezanı Peygamberimiz'e küfür ederek okuyorlar. Bir kısmını belgeselde kullandık” dedi.
Belgesel ekibinin giremediği şehirlerden birisi de El Halil’di. Filistinlilerin yerleşimcilerle iç içe yaşadığı, İsrail işgal ve ırkçılığının en yoğun görüldüğü El Halil’de yaşayan Filistinli insan hakları aktivisti İssa Amro, belgeseli şöyle değerlendirdi: “Belgesel, İsrail işgali ve yasa dışı yerleşim yerleri hakkında gerçeği anlatıyor. İsrail, yerleşimcilerin ve işgalin gerçeklerini gösteren bu tür belgesellere karşı kendini savunamaz. Bu, insan hakları ihlallerini açığa çıkarmak ve İsrail’i bir işgalci ve apartheid rejimi olarak ortaya koymak anlamına geliyor. İsrail’in Filistin’i nehirden denize kadar El Halilleştirmesine izin vermemeliyiz.”