Türkiye, Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) İsrail’in yargılandığı soykırım davasına müdahil olmak için hazırladığı dosyayı bugün sunuyor. Dosyada İsrail’in özel olarak soykırım kastıyla hareket ettiği bütün delilleriyle ortaya konuluyor. İsrail’in Gazze’deki Filistin nüfusunun tamamının varlığını hedef aldığının açık olduğu belirtilirken, soykırım suçunun oluşması için gerekli olan özel kast ile hareket edildiği ve bunu gerçekleştirildiği vurgulanıyor. Türkiye’nin Lahey’e sunacağı deliller, İsrail hakkında davayı açan Güney Afrika’yı destekler nitelikte.
Başvuru dosyasında, soykırım kastı değerlendirilirken, İsrail Savunma Bakanı’nın Filistinlileri insan hayvanları olarak tanımlaması, İsrail Cumhurbaşkanı’nın Gazze’de sivil olmadığını ve herkesin Hamas olduğunu ifade etmesi ve bir İsrailli bakanın Gazze’de nükleer silah kullanılabileceğini belirtmesi gibi eylemlerin arkasındaki yok etme niyetine dikkat çekildi.
Sağlık, eğitim, barınma başta olmak üzere Gazze’deki sivillerin yaşam hakkına yönelik saldırılar ile mülteci konuma getirilmeleri ile yetinilmeyerek kamplarda saldırılara devam edilmesi de yer alacak.Türkiye Lahey’de devam eden davaya Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin statüsünü düzenleyen metnin ‘müdahillik’ ile ilgili 63. maddesine dayanarak müracaat etti. Türkiye, mahkemeye Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin gelen ve kabul edilen, bu yöndeki 32 başvuruyu emsal gösterdi.
İsrail 7 Ekim’den bu yana Gazze’de vurulmadık yer bırakmazken, Gazze’de birçok masum insanın gıda, barınma ve sağlık imkanlarına ulaşımını tamamen kesti. İnsanları uykudaki en savunmasız hallerinde vuran İsrail ordusu, Refah sınır kapısında yardım girişinin de önüne geçerek, bombalarla katledemediği Gazzelileri açlıktan öldürmeye çalışıyor. Türkiye, Lahey’e sunacağı raporda bu noktaya özellikle dikkat çekecek.
Türkiye başvuru dosyasında daha önceki soykırımlara da dikkat çekiyor. Güney Afrika’nın başvurusu ile çelişmeyecek şekilde ve birbirini tamamlar nitelikte, somut deliller ve Türkiye’nin hassasiyetleri dikkate alındı.
Dosyanın ana hatları İsrail’in uluslararası hukuk açısından ‘Soykırım eşiğini’ aştığına yönelik belge ve delillerden oluşuyor. Yine Uluslararası Adalet Divanının (UAD) eski Yugoslavya döneminde Bosna-Hersek’in Srebrenitsa kasabasında soykırım suçu işlendiğine dair kararına yapılan atıfların yer aldığı dosya akademisyenler, hukukçular, diplomatlar ve siyasilerin katkısı ile çok kapsamlı bir şekilde düzenlendi.
Türkiye İsrail'e yönelik soykırım davasına müdahil oluyor: TBMM hukuk heyeti Lahey'de
Instagram erişime açılacak mı? Bakan Tunç: Türkiye bir hukuk devleti herkes kurallara uyacak
Uluslararası Adalet Divanı kararını açıkladı: İsrail Gazze'de işgalci güçtür