Filistinli ressam Maram Ali, İsrail’in Gazze’deki soykırımını yağlı boya eserleriyle dünyaya duyuruyor. Gazze’deki gerçek hikayeleri resmettiği tablolarını sosyal medyada paylaşan sanatçının eserleri derin duygular taşıyor. Maram Ali’nin çalışmaları, yaşanan zulmü dünyaya duyurmanın yanı sıra, içinde aynı acıyı taşıyan insanların buluşma noktası oluyor. Mesela İsrail tarafından katledilen iki evladını kucaklayan Rania Abu Anzeh’i tasvir ettiği “Kabus” ya da “Şehitler” tablosu, acının sanatla aktarıldığı en çarpıcı eserlerden. Maram Ali, tuvallerine sadece acıları değil kimi zaman da Filistin’in özgür olacağı güzel günleri aktarıyor. Ürdün’de doğup büyüyen, halen orada yaşayan sanatçı, eserlerini ve Gazze’yi Yeni Şafak’a anlattı.
Üç yaşından beri sanatla iç içe olan ressam, küçük yaşlardan itibaren resim yapıyor. Eserlerini Gazze ve Yemen’de yaşananların ve savaşın korkunç doğasının daha iyi anlaşılması için yaptığını söyleyen Maram, hislerini şöyle dile getiriyor: “Gazze'deki durum karşısında çaresizliğimizi ve hissettiğimiz suçluluk duygusunu hafifletmeyi amaçlıyorum. Hangi sahneleri resmedeceğimi bazen kendime de tam olarak açıklayamıyorum. İçimdeki derin duyguların bir sonucu olarak tuvale yansıyorlar. Yani bazen duygularım, bazen de insanların duygu ve ifadelerinin yoğunluğu çizmemi sağlıyor.”
7 Ekim’e kadar doğa, natürmort, portre türünde çalışmalar yapan Maram Ali, İsrail’in saldırılarının artmasından sonra çalışmalarında tamamen Gazze’ye odaklanıyor. Ressam; bombardımanların ve ölen çocukların şokundan çıktıktan sonra ilk resmini 18 Ekim’de, “En son istediğim ve düşüneceğim şey kardeşlerimin dökülen kanını resmetmek. Ama sanatın işleri, işlerin de öncelikleri vardır” sözüyle paylaştı. Eserin Gazze’deki soykırımla ilgili sorumluluklarını yerine getirmesinin bir ürünü olarak ortaya çıktığını ifade eden Ali, “Daha önce bazıları tamamlanmamış, bazıları yok edilmiş ve bazıları da yayınlanmamış pek çok çizimim oldu. Kanayan yaralarımı ve içimdeki yıkımın büyüklüğünü sanata aktarmakta zorlanıyordum. Gazze’de yaşananları nasıl temsil edeceğimi bilmiyordum çünkü, alışkın olduğum şeylerin ötesindeydi. Bir yanım savaşın tasvirini yapmaktan çekiniyordu, savaşı yansıtmaktan ziyade, ona katkıda bulunacağımdan endişe ediyordum. Bu fikre direndim. Gazze’deki soykırım hakkında paylaşımda bulunduğumuzda, tartıştığımızda ya da sanat ürettiğimizde, savaşa destek olmuyoruz” dedi.
Çalışmalarına birçok olumlu yorum geldiği, dünyanın farklı yerlerinden insanların kendisini desteklediğini söyleyen sanatçı, motivasyonunun Gazze’deki insanların yorumları olduğunu belirtti. Maram Ali, Filistin’deki katliama ses çıkaranların azaldığına değinerek şöyle konuştu: “İsrail’in saldırıları amansız bir şiddetle sürüyor. Fakat, verilen tepkilerinin azalması endişe verici. Her insan savaş ve soykırım karşısında harekete geçmeyi seçmeli. Savaş, hakkında konuşsak da konuşmasak da var. Önemli olan, ezilenlerin yanında durmayı ve acılarını duyurmayı mı seçiyoruz yoksa vahşetin göz ardı edilmesine izin mi veriyoruz. Çalışmalarımla ilgili olumlu geri bildirimler alsam da birincil motivasyonum takdir görmek değil. Fakat Gazze halkından gelen geri bildirim ve yorumlara çok değer veriyorum. Onların sözleri harekete geçmem ve sanatsal çalışmalarıma yön vermem konusunda bana güç veriyor. Dileğim, birilerinin onların yanında durduğunu ve onları gerçekten desteklediğini hissetmeleri.”