CHP, “Mavi Vatan” doktrinine “Masal” diyerek Türkiye’nin Afrika’daki varlığını sorgulayan İstanbul Milletvekili Namık Tan’a sahip çıktı. Hatta yapılan eleştirilere de tepki gösterilerek ‘özür beklendiği’ belirtildi. Tan’ın büyük tepki çeken çıkışı sonrasında dün CHP’de Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında ‘Mavi Vatan’ konulu bir toplantı yapıldı. Toplantıya eski Dışişleri Bakanlarından kapatılan SHP’nin Genel Başkanı Murat Karayalçın’ın yanı sıra Genel Başkan Yardımcıları İlhan Uzgel, Murat Bakan, Yankı Bağcıoğlu ile Tan katıldı.
Toplantının ardından açıklama yapan CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, ‘parti tespitleri’ diyerek Tan’a sahip çıktı. Üstüne hükümetin politikalarını eleştiren Yücel, Tan’ın Genel Kurul konuşması üzerinden polemik yapılmaya çalışıldığını savundu.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’e tepki gösteren Yücel, “Sayın Ömer Çelik'i kurumsal olarak CHP'den ve kişisel olarak da Namık Tan'dan özür dilemeye davet ediyoruz" dedi. Yücel ayrıca Doğu Akdeniz’de sondaj yapılmadığını, faaliyet gösteremeyen araştırma gemilerinin Somali'ye gönderilmesi kararı alındığını, Ege’de balıkçılara yönelik Yunanistan'ın sistemli tacizlerine sessiz kalındığını savundu. Yücel, “CHP uluslararası hukuktan doğan haklar çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti’nin denizlerdeki meşru hak ve menfaatlerinin korunmasının her zaman savunucusu olmuştur ve bizim için Mavi Vatan Karadeniz Ege Denizi ve Akdeniz‘deki çıkarlarımızdan bir adım bile geri atmamaktır” açıklaması yaptı.
Öte yandan Tan’ın Mavi Vatan'ı 'masal' olarak nitelendirmesi ve TSK'yı Rus paralı asker grubu Wagner'e benzetmesi ana muhalefet içinde de tartışılıyor. Parti içindeki ulusalcı ekolün takipçileri, Tan'ın 'masal' nitelendirmesini 'yakışıksız' ve 'çarpıtma dolu' bulurken, Özgür Özel döneminde de etkinliğini sürdüren liberaller 'mantıklı ve iç tutarlığı yüksek' olarak değerlendirdi. Kaynaklar, Kılıçdaroğlu döneminde CHP Genel Merkezi'nde görev alan 'hariciye' kökenli isimlerin, iktidarın Mavi Vatan ve Afrika politikasını eleştirdiğini söyledi. Özel döneminde de benzer bir anlayışın partide hakim kılınmak istendiğini belirten kaynaklar, "Namık Tan'a son dönemde verilen görevler üzerinden bakıldığında parti içinde belirli bir düşünce ve eğilimin yükselişe geçtiğini görebilirsiniz" dedi.
Tan'ın sözleri, Özel yönetimin için de turnusol vazifesini gördü. Özel'in dış politikadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak atadığı İlhan Uzgel'in, Tan'la paralel görüşlere sahip olduğu görüldü. Bir diğer Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu'nun bu noktada ulusalcı refleksler sergilemesi, Özel yönetiminin dış politikada tutarsız olduğunun göstergesi olarak değerlendirildi.
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Mavi Vatan için ‘masal’ diyen CHP’li Namık Tan’a “Mavi Vatan denizlerimizin ‘Misak-ı Millisi’dir” cevabını verdi. Meclis Genel Kurulu’nda söz alan Akar, Mavi Vatan’ın Türkiye için bir milli mesele olduğuna dikkat çekti. Akar, 12 bin kilometre kıyı boyu, 462 bin kilometrekarelik deniz alanıyla Mavi Vatan’ın açık bir gerçek olduğunun altını çizerek şunları söyledi: “Mavi Vatan ayrılamaz ve parçalanamaz. Parçalamak isteyenlerin akıbeti malum. Bunlardan kimileri denizlerde boğuldu. Kimileri dağlara çukurlara gömüldü. Mavi Vatan, Karadeniz’de ve Ege’de karasuları, kıta sahanlığı münhasır ekonomik bölge, deniz yetki alanları denizlerimizin üstündeki ve altındaki her türlü hak ve menfaatlerimiz denizlerdeki Misak-i Milli’mizdir. Uzaktan, yakından birçok devletin kıyı denizlerimizdeki imkân ve fırsatlardan yararlanmak için her türlü gayreti gösterdiği bir ortamda görev yapıyoruz. Bu görevler sırasında kullandığımız İHA’larımız, SİHA’larımız, Milli Gemi (MİLGEM), TCG Anadolu’muz ve diğer Türk savunma sanayii ürünlerimiz, gerçekten bir masal değil, hayatımızın gerçekleridir. Devletimizin askeriyle, siviliyle her türlü kahramanlığı ve fedakarlığı göstererek, hak ve menfaatlerimizi korumasını masal olarak nitelemek gerçekten büyük bir gaflet, büyük bir ayıp ve büyük bir talihsizliktir. Hele bunu yıllarca dışişlerinde görev yapmış olan bir milletvekilimiz tarafından dile getirilmiş olması ise gerçekten akıllara ziyan ki ben birçok CHP’li milletvekili arkadaşımızın da bizimle aynı, benzer görüşleri paylaştığına inanıyorum. Önceki açıklamaları da dikkate alındığında Tan’ın kime, neye, hangi amaca hizmet ettiğini anlamakta güçlük çekiyoruz.”
CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan’a tepki gösteren Emekli Tümamiral Cihat Yaycı, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin askeri üs planlarının İsrail’e çok büyük lojistik destek sağladığını ve Rum yönetiminin üs kurma durumuna karşılık Türkiye’nin de kuzeyde üs kurmasının önemine dikkat çekti. Türkiye’nin KKTC’de kuracağı üslerin 'egemen üs' niteliğinde olması gerektiğini belirten Yaycı, “Kıbrıs Adası Doğu Akdeniz'de doğal bir 'uçak gemisi' niteliğinde. Kıbrıs adası Süveyş Kanalı'nı, Ortadoğu'nun Akdeniz kıyılarını ve bağlantısını, Kuzey Afrika’yı, aynı zamanda Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru hattı çıkışından petrol akışını kontrol eden çok önemli bir konumda. KKTC’de Türkiye üslerinin egemen üs statüsünde olması gerekiyor. Bu durumda bu üsler Türkiye'nin toprağı sayılır. Bu üs toprakları içinde Türkiye Cumhuriyeti'nin kanunları geçerli olur ve bayrağı asılı olur. Egemen üs, siyasi şartlar değişse de kalıcılık anlamına gelir” diye konuştu.
ABD, İngiltere, Rusya ve Çin gibi ülkelere ait üslerin büyük kısmının bu statüde oluşturulduğunu hatırlatan Yaycı, "Egemen üs olması hasebiyle bizim hukuki olarak varlığımız tescillenmiş olur. Bu statüdeki bir deniz üssü sayesinde Deniz Kuvvetleri unsurları Doğu Akdeniz'de hareket alanının tam ortasında, kalbinde bulunacaktır. Ayrıca, Kıbrıs adasının güneyine, doğusuna anında inip çıkabilme kabiliyetini sürekli olarak kazandırır. Üs her halükarda, jeopolitik ve jeostratejik açıdan büyük avantaj sağlar" dedi.