Avrupa'nın en fazla Müslüman nüfusa sahip ülkesi Fransa'da Müslüman karşıtlığı endişe verici boyuta ulaştı.
Müslümanlara yönelik ayrımcı muamelenin kaynaklarının aslında Fransız Anayasası’na dayandığını söylemek mümkün. Anayasada yer alan laiklik ilkesi ve kanun önünde eşitlik ilkesinin yanlış yorumlanması ve uygulanması neticesinde ayrımcı muameleler oluşuyor.
Ülkede Müslüman kimliğiyle kariyer yapmak isteyen kadınlar, yeterli eğitim ve donanıma sahip olsalar da gördükleri ayrımcılık nedeniyle ülke dışında iş imkanları aramak zorunda kalıyor.
Fransa’da tüm kamu kurumlarında başörtüsü dahil herhangi bir dini sembolün taşınması yasak. Bunun yanı sıra başörtüsü takan annelerin çocuklarının okul gezilerine eşlik etmesine de izin verilmiyor. 7 Eylül 2023 tarihinden alınan bir kararla okullarda abaya giyilmesi yasaklandı. Bu karar sonrası “laiklik” ilkesinin uygulanmasıyla ilgili tartışmalar başladı ancak bir ilerleme sağlanamadı.
Fransa, İslam karşıtı yasaklar konusunda uzun bir geçmişe sahip. İlk olarak 2004 yılında, devlet okullarında başörtüsü ve diğer dini sembollerin yasaklanmasıyla başlayan süreç, 2010 yılında kamusal alanlarda peçe ve burka gibi yüzü tamamen kapatan giysilerin yasaklanmasıyla devam etti. Bu yasaklar, Fransa'nın laiklik ilkesi ve güvenlik gerekçeleriyle savunuldu.
Fransa Futbol Federasyonu (FFF), 2016'dan bu yana başörtüsü takılmasına izin vermiyor. Bu yasak, kadınların 2014'ten beri başörtüsüyle oynamasına izin veren FIFA kurallarıyla çelişiyor.
Fransa'nın ev sahipliğinde düzenlenen 2024 Paris Olimpiyat Oyunları'nda ülkesini temsil eden Fransız koşucu Sounkamba Sylla, ülkesinin sporcularına başörtüsüyle katılma izni vermediği açılış töreninde şapka taktı.
Olimpiyatlar süresince Fransa'da yarışacak yabancı ülke vatandaşlarına yönelik de yasal kısıtlama söz konusu değil. Ancak eşitlik ilkesi gereğince olimpiyatlarda görev alan Fransa sporcularının dini kıyafet giymeleri yasak.
Fransa Spor Bakanı Oudea-Castera, 24 Eylül 2023'te Paris Olimpiyat Oyunları'nda Fransız sporcuların başörtüsü takmasının yasaklandığını duyurmuş ve sporda "katı bir laiklik" rejimi uygulanmasından yana olduklarını belirtmişti.
Mektupta, hem Paris Olimpiyat Oyunları'nda hem de tüm spor müsabakalarında başörtüsü takan Fransız sporculara yönelik tüm yasakların kaldırılması için IOC'den Fransa'daki spor otoritelerine kamuya açık bir çağrıda bulunması talep edilmişti ancak insan hakları kuruluşlarının bu girişimi sonuçsuz kalmıştı.