Kocaeli Büyükşehir Belediyesi iştiraki İzmit Su Anonim Şirketi (İSAŞ) işçileri, TÜRK-İŞ Konfederasyonu'na bağlı TES-İŞ Sendikası'ndan istifa ederek HAK-İŞ Konfederasyonu'na bağlı Enerji İşçileri Sendikası'na üye olmaya başladı.
İşçiler, söz konusu kararlarını 'mevcut sendikalarından ve toplu iş sözleşmelerinden duydukları rahatsızlıklar' nedeniyle aldıklarını belirtti.
İşçilerin sorunlarına kulak veren Enerji İş Sendikası yetkilileri, İSAŞ. çalışanlarını ziyaret ederek sendikal faaliyetlerini ve geçmişteki çalışmalarını anlattı ve kendi bünyelerine katılmaları için davette bulundu.
İşçiHaber'den Yudum İnal'ın haberine göre; işçiler, TES-İŞ Sendikası'nın yetkiye ilişkin davayı kazanmasına rağmen üç yıl boyunca sendikasız kalmaktan ve sendikanın bu süreçte hiçbir adım atmamasından rahatsızlık duyduklarını belirttiler.
TES-İŞ Sendikası yetkililerinin bu süre zarfında işçilere neden sendikasız kaldıkları konusunda tatmin edici bir açıklama yapmaması, işçilerin güvenini sarsan etkenlerden biri oldu.
Üç yıl boyunca sendikasız kalan işçiler, toplu iş sözleşmesi konusunda da herhangi bir kazanım elde edememeleri üzerine TES-İŞ'ten istifa etmeye başladılar.
Enerji İş Sendikası yetkililerinin şeffaf ve mantıklı açıklamaları, işçilerin bu sendikaya üye olma kararını pekiştirdi.
İşçilerin Enerji İş Sendikası'na üye olmalarının ardından TES-İŞ Sendikası Sakarya Şube Genel Sekreteri, toplu iş sözleşmesi için yeterli çoğunluğu sağlamak üzere olan Enerji İş Sendikası üyelerine tehditler savurdu.
İşçilerin iddialarına göre, TES-İŞ Şube Genel Sekreteri, istifa eden işçileri arayarak geri dönmelerini, aksi takdirde kötü sonuçlarla karşılaşacaklarını belirtti.
Aynı zamanda, mevcut sendikanın iş yerindeki temsilcisine hukuki dayanağı olmayan ödemelerde bulunulduğu ve bu temsilcinin aracılığıyla işçilere üstü kapalı tehditler iletildiği öne sürüldü.
TES-İŞ Sendikası'nın skandal geçmişi de işçilerin tepkisini artırdı. 2014 yılında yeterli çoğunluğu sağlayan TES-İŞ, toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki aldı, ancak dönemin belediyesi bu yetkiye itiraz etti ve süreç mahkemeye taşındı.
2016 yılında Yargıtay, TES-İŞ'in yetkili olduğunu onayladı, ancak TES-İŞ, 2019 yılına kadar herhangi bir sendikal faaliyet göstermedi. Bu süreçte işçiler sendikal haklarından mahrum kaldılar ve TES-İŞ'in neden adım atmadığına dair tatmin edici bir açıklama yapılmadı.
2019 yılında HAK-İŞ Konfederasyonu'na bağlı Enerji İşçileri Sendikası, İSAŞ çalışanlarının durumu bildirmesi üzerine yetki tespiti başvurusunda bulundu. Ancak bakanlık, ilgili iş yerinde bir dava sürecinin olduğu gerekçesiyle yetki vermedi.
TES-İŞ, 2019 yılında yetki belgesini aldı, ancak yine de toplu iş sözleşmesi imzalamadı ve süreç Yüksek Hakem Kurulu'na taşındı. Yüksek Hakem Kurulu'ndan çıkan sözleşme, işçilerin anayasal özgürlüklerini kısıtladı ve işçileri TES-İŞ Sendikası'na mahkum etti.
İşçiler, TES-İŞ Sendikası'nın temsilcisi Yakup Oğuz'un, sendikadan aldığı yüksek ücretlerle işçilere baskı yaptığını ve bu düzenin yeni temsilci Abdullah Yılmaz ile devam ettiğini belirtti. Sendikaya ödenen aidatlarla işçilere baskı yapılması büyük tepkilere yol açtı. İşçilerin aktardığına göre; TES-İŞ Sendikası, çalışanların taleplerini karşılamıyor ve ödemelerle ilgili iddialara yanıt vermiyor.
Enerji İş Sendikası Genel Sekreteri Kadir Küçükali, TES-İŞ'in baskı ve tehditlerinin ilk kez yaşanmadığını, birçok ilde benzer durumlarla karşılaştıklarını ve bu baskıların üstesinden geldiklerini belirtti. Küçükali, işçilerin refahını artırmak amacıyla kurulan Enerji İş Sendikası'nın İSAŞ çalışanlarının yanında olduğunu ve TES-İŞ temsilcileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
İşçilere destek çağrısında bulunan Küçükali, mücadelelerinin devam edeceğini vurguladı.
