3. Şehit Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması'nın ödülleri, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Kazananlar ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden aldı. 15 Temmuz'da darbeci hainlerin kurşunlarıyla şehit edilen gazetemiz Foto-Muhabiri Şehit Mustafa Cambaz'ın hatırasını yaşatmak adına Yeni Şafak olarak üçüncüsünü düzenlediğimiz yarışmaya bu yıl da ilgi büyüktü. 8 bin fotoğraf başvurusunun geldiği yarışmada toplamda 4 temel kategoride verilen ödüllere ek olarak 2 özel ödül takdim edildi.
Yarışmada, foto muhabirlerinin objektiflerinden yıla damgasını vuran haber fotoğrafları, kültürel ve tarihî fotoğraflar, drone ile çekilmiş fotoğraflar ve cep telefonu ile çekilmiş fotoğraflar yarıştı. Geçtiğimiz yıl “Hikâyeyi Tamamla” temasıyla hayata geçirdiğimiz özel ödül konsepti bu yıl Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın fotoğraflarını çeken yarışmacılar arasından seçilerek en iyi Demokrasi ve Özgürlükler Adası fotoğrafına verildi. 2024 yılında yarışmanın özel ödülü ise “Yeni Şafak Gazetesi Gazze Özel Ödülü” ismiyle, Gazze’nin sesini duyurmak için hafızaları uyandırmaya çalışan fotoğraflar arasından seçildi.
Anadolu Ajansı Görsel Haberler Yayın Yönetmeni Fırat Yurdakul, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği Temsilcisi Ümit Bektaş, Yeni Şafak Foto Muhabiri Sedat Özkömeç, Fotoğraf Sanatçısı Süleyman Gündüz ve Gül Işık, yarışma için gönderilen 8 bin fotoğrafı tek tek inceledi. Yoğun değerlendirmenin ardından 12 isim ödüle layık görüldü. Dört kategori ve iki özel ödül alanında dereceye giren yarışmacılara toplam 800 bin TL ödül verildi. Kategorilerde dereceye girenlerden birincilere 80 bin lira, ikincilere 55 bin lira, üçüncülere 35 bin lira, özel ödül kazananlar ise 60’şar bin liranın sahibi oldu.
Hikâyeyi Tamamla Özel Ödülü, Kudret Deniz Kalaycı’nın “Yol” isimli Yassıada karesinin, Gazze Özel Ödülü, İsrail saldırılarında ölen bebeğini kefenleyen bir babanın olduğu Mustafa Hassona’nın “Gaza is on fire” karesinin oldu. 2023'e Damgasını Vuran Haber Fotoğrafları dalında Sergen Sezgin Hatay depreminde çektiği “Mucize” fotoğrafıyla birinci, Emin Sansar 11 Aralık 2023’te Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçı sonrası hakem Halil Umut Meler’e atılan yumruğu fotoğrafladığı “Yumruk”la ikinci, Osmancan Gürdoğan ise Bayraktar Akıncı’yı dolunaya karşı çektiği karesiyle üçüncülüğü elde etti.
Kültürel ve Tarihi Fotoğraflar dalında birinci “Semazenler” fotoğrafıyla Mürsel Yağcıoğlu, ikinci “Bayraklı Baba” ile Caner Başer, “İplik Boyama” ile Gülin Yiğiter üçüncü oldu. Yeni Nesil Fotoğraflar (Cep Telefonu Çekimi-Serbest Haber) dalında Hüseyin Türk birinci, Murat Bakmaz ikinci, Ekrem Şahin üçüncü oldu. Yeni Nesil Fotoğraflar (Drone Çekimi-Serbest Haber) dalında ise Evrim Aydın birinci, Ali Atmaca ikinci, Neşe Arı üçüncü seçildi. Yarışmanın kazananlarından sergilemeye hak kazanan fotoğraflar, tören sırasında katılımcıların beğenisine sunuldu. Konuklar eserleri yakından incelerken sanatçılarıyla tanışma imkânı da elde etti.
15 Temmuz darbe girişimine göğsünü siper eden şehitlerden biriydi, Yeni Şafak Foto Muhabiri Mustafa Cambaz. Batı Trakya'da doğup genç yaşta "Yunan'a askerlik yapmam!" diyerek Gümülcine'deki köyünü terk edip İstanbul'a taşındı. Cambaz, geri kalan ömrünü 'resmi bir kimliğe sahip olmadan' haymatlos olarak geçirdi. Ta ki 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hainlerin, Çengelköy'de göğsünden iki kurşunla şehit edene kadar.... Birçok mekanı, fotoğraflarıyla tanıtan ve en son ulu camilerin fotoğraflarını çekip kitap haline getiren Cambaz’ı şehadetinin 8’inci yılında arkadaşları anlattı.
Şehit Mustafa Cambaz’ın yakın arkadaşlarından Adil Tek, 15 Temmuz akşamı Mustafa Cambaz ile birlikte olduklarını söyledi. Tek, “O anlar hep birlikte yaşadık. İçi içine sığmadı. Her ne kadar ülkemizde doğmamış olsa da vatanı, milleti, bu ülke için canını feda etti. Her zaman da bugün de olsa yine aynı şekilde davranıyordu Mustafa. Can arkadaşımdı, birbirimizi çok severdik. Onun eksikliğini hala hissediyoruz. Biz 2007 yılında tanıştık, 2014 yılında tvnet’de onunla beraberliğimiz sürdü. O gece Çengelköy’de birlikte oturup sohbet ettiğimiz esnada darbe girişimini duyduk. Mustafa o an parladı ve söylediği ilk şey ‘FETÖ darbe yapıyor’ oldu. Daha sonra Mustafa yanımızdan ayrılarak evine gitti, daha sonra da şehit oldu. Mustafa vatan şehidi, memleket şehidi, din şehidi. Şehitliğin içine giren ne kavram varsa Mustafa'ya mahsus bunlar. Onu hala çok seviyorum.” dedi.
Mustafa Cambaz’ın Türkiye’ye gönül bağıyla bağlı olduğunu söyleyen yakın arkadaşlarından Banu Yum, “Mustafa abi bu ülke için hayatını verdi. Dini için, imanı için, hepimiz için. Çok iyi bir fotoğrafçıydı, çok iyi bir gözlemciydi, iyi bir gazeteciydi ama çok iyi bir Müslüman abimdi.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Şehit Mustafa Cambaz, kendisinden sonra genç yeteneklere yol göstermeye, ilham kaynağı olmaya devam ediyor” dedi.
15 Temmuz şehidi Foto Muhabirimiz Mustafa Cambaz'ın fotoğraf tutkusunu yaşatmak adına bu yıl üçüncüsü düzenlenen Şehit Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması’da dereceye girenler ödüllerini aldı. Demokrasi ve Özgürlükler Adası'ndaki törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şehit Mustafa Cambaz adına bu sene 3’üncüsü düzenlenen fotoğraf yarışmasının ödül merasiminde sizlerle beraber olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum” dedi.
“Bundan iki yıl önce, ödüllerimizin birincisini takdim ederken, yarışmanın kalıcı olmasını ümit ve arzu ettiğimizi dile getirmiştim” diyen Erdoğan, şunları söyledi: “Görüyorum ki, Albayrak Medya Grubu o gün bizlere verdiği sözü büyük bir kararlılıkla yerine getiriyor. Yeni Şafak gazetesine hem yarışmayı kurumsallaştırdığı, hem Mustafa Cambaz’ın hatırasına sahip çıktığı, hem de böyle anlamlı bir günde, böyle anlamlı bir mekânda bizleri buluşturduğu için teşekkür ediyorum.”
“Gönlümüzden geçtiği üzere Şehit Mustafa Cambaz, kendisinden sonra gelen genç yeteneklere yol göstermeye, ilham kaynağı olmaya devam ediyor. FETÖ’cü hainler tarafından şehit edilen Mustafa Cambaz kardeşimizi bir kez daha rahmetle, şükranla yâd ediyorum. Bugün aramızda bulunan kıymetli aile efradına, sevenlerine ve Yeni Şafak gazetesindeki mesai arkadaşlarına tekrar sabr-ı cemil diliyorum.”
15 Temmuz hain darbe girişiminin 8’inci yıl dönümü olduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: “Ölüm kusan silahlara göğsümüzü siper ederek destan yazdığımız o gece merhum Mustafa Cambaz’la beraber 252 vatan evladını şehit verdik. Hangi alanda olursa olsun, hüner ehline hak ettiği değerin verilmesi, taltif ve takdir edilmesi son derece mühimdir. Mükâfatı verilen her başarının, çok daha büyük atılımların, daha kaliteli, daha nitelikli çalışmaların müjdecisi olacağı açıktır.”
“Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması’nın şehidimizin ismini yaşatmayla birlikte asıl yeni kabiliyetlerin keşfine imkân sağlayacağına inanıyorum. Yarışmamıza ülkemizin her köşesinden fotoğrafların katılımını bunun bir işareti olarak görüyorum. Bu yılki Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması'na katılan ve dereceye giren tüm kardeşlerimizi yürekten tebrik ediyorum.”
FETÖ’cü hainlerin, Cambaz'ı göğsünden iki kurşunla vurarak şehit ettiğini kaydeden Erdoğan şöyle devam etti: "Namuslarına emanet edilen silahları millete çevirecek kadar şeref yoksunu olan bu alçaklar, tam da tıynetlerine uygun şekilde, insanlarımızı korkakça, namertçe katlettiler. Milletin direnişini kırmak için her türlü alçaklığı yaptılar; ancak sinsi ve kanlı emellerine ulaşamadılar. Oysa her şeyi en ince detayına kadar hesaplamışlardı. Oysa 40 yıl boyunca bukalemun gibi kırk kılığa bürünerek kendilerini gizlemeyi başarmışlardı. Tereyağından kıl çeker gibi Türkiye’yi işgal edeceklerini, milletin iradesine el koyacaklarını zannediyorlardı.”
"Ama 40 yıllık plan ve hazırlık, sadece birkaç saat içinde boşa gitti. Yaptıkları hesap, o gece Boğaziçi Köprüsü’nden döndü. Yaptıkları hesap, o gece Yeşilköy Havalimanı’ndan döndü. Yaptıkları hesap, o gece Kızılay Meydanı’ndan, TBMM'den, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden döndü. Millete silah doğrulttukları, kan döktükleri her yerde, Rabbimiz, hainlerin hesaplarını başlarına geçirdi. Bundan 109 sene önce, 7 düvelin bir araya gelip tüm gücüyle yüklendiği Çanakkale’de herkesi şaşırtan bir zafere imza atmıştık. 15 Temmuz’da da 7 düveli arkasına alan bir ihanet çetesinin, 40 yıllık planını bir gecede bozarak, tarihimize ve bizden sonraki nesillere şeref madalyası olarak iftiharla taşıyacakları yeni bir zafer armağan ettik.”
“Aradan geçen 8 yıla rağmen hala milletin destanına çamur atanlar… Uyduruk bahanelerle 15 Temmuz direnişini unutturmaya çalışanlar… Velhasıl o meş’um gece yaşadıkları derin hayal kırıklığının acısını yıllardır unutamayanlar istemese de, biz 15 Temmuz ruhuna sahip çıkacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Onur Konuğu’ olduğu törene, şehit Mustafa Cambaz’ın eşi Semra Cambaz ile oğlu Alparslan Cambaz, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, AK Parti Grup Başkanvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu, İstanbul Valisi Davut Gül, Albayrak Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Albayrak, Yönetim Kurulu Üyeleri Kazım Albayrak, Nuri Albayrak, Bayram Albayrak, Mustafa Albayrak, Muzaffer Albayrak, Mesut Albayrak, Hamza Albayrak ve Sinan Albayrak, Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu, Albayrak Medya Genel Müdürü Abdullah Hanönü ve Albayrak Dijital Yayınlar Genel Müdürü Ömer Karaca katıldı. Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, AK Parti Milletvekilleri Hasan Turan, Halit Yerebakan, Şengül Karslı, Harun Karaca ve Ayşe Böhürler, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti eski milletvekilleri Yasin Aktay, Şener Yediyıldız ve Haydar Ali Yıldız, 15 Temmuz Derneği Başkanı İsmail Hakkı Turunç, Ziraat Katılım Genel Müdürü Metin Özdemir, AA Genel Müdürü Serdar Karagöz, AA Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Özhan, Yeni Şafak Yazı İşleri Müdürleri Mustafa Kahraman, İdris Saruhan, Fatma Demircioğlu Parlar, Yılmaz Yıldız ve Ersin Çelik, TVNet Genel Müdür Yardımcısı Serhat İbrahimoğlu’nun yanı sıra Yeni Şafak çalışanları, şehit yakınları ve gaziler de katılımcılar arasındaydı.
Yarışmanın jüri üyesi Anadolu Ajansı (AA) Görsel Haberler Direktörü Fırat Yurdakul, Mustafa Cambaz’ın ‘basın tarihine adını hem yaptığı kıymetli çalışmalarla, hem de cesaret ve vatan sevgisiyle kazımış çok değerli bir foto muhabiri’ olduğunu vurguladı. “Bugün de onun gibi cesur pek çok meslektaşımız gerçekleri insanların hafızasına nakşetmek için dünyanın en zorlu yerlerinde habercilik görevini yapmayı sürdürüyor” diye hatırlatan Yurdakul, şunları söyledi: “Mustafa Cambaz da 15 Temmuz akşamı hiçbir korku yaşamadan meydanlara koştuğunda aklından diğer meslektaşları gibi iki şey geçiyordu. Birincisi doğrunun yanında olmak. İkincisi ise bir haberci olarak gerçekleri belgelemek.”
“Bizler bu yarışmanın jürileri olarak yarışmaya katılan eserlere sadece görsel kabiliyetler açısından bakmıyoruz Mustafa Cambaz’ın gözüyle de bakmaya çalışıyoruz. Onun mesleği boyunca oluşturduğu bakışı ve gazetecilik cesaretini yarışmaya katılan eserlerde de arıyor, her bir kareyi bu gözle değerlendiriyoruz. Mustafa Cambaz Fotoğraf Yarışması, 15 Temmuz’un unutulmamasına ve yeni nesillerce de hatırlanmasına dair sembol projelerden birisi olarak büyümeye devam edecek.”
Yeni Şafak Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu, Mustafa Cambaz’ın o gece direnenler arasında şehit edilen tek gazeteci olduğunu belirterek “Mustafa Cambaz fotoğrafa tutkuyla bağlı, mesleğine aşık bir arkadaşımızdı. Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde yer alan 118 Ulu Cami’yi fotoğraflayıp bu toprakların tapusu niteliğinde bir eser bıraktı bizlere” dedi.
“Cambaz’ın, ömrü vefa etseydi, şüphesiz çok daha önemli eserlere imza atacaktı” vurgusu yapan Likoğlu, şöyle devam etti: “Bu yarışma ile fotoğraf severlerin, genç fotoğrafçıların Cambaz’ın hikâyesini tamamlamasını ve hayallerini gerçekleştirmesini arzu ediyoruz. Mustafa Cambaz’ı unutmayacağız, unutturmayacağız. Zira o şehit olarak, bize 15 Temmuz direnişini unutturmamayı ve gelecek nesillere aktarmayı bir görev olarak yüklemiştir.”
“7 Ekim'den bu yana dünyanın gözü önünde büyük bir vahşet yaşanıyor. Gazze’de öldürülen, yaralanan ve hala sahada görev yapan bütün meslektaşlarımızın fotoğrafları en büyük ödüle layıktır. Bugün burada Gazze Özel ödülümüz var, ancak bütün ödüller Gazze içindir.”
Töreninin Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda gerçekleştirdiğini ifade eden Likoğlu, “27 Mayıs 1960’ta açılan darbeler sayfası, 15 Temmuz 2016’da milletimizin direnişiyle bir daha açılmamak üzere kapanmıştır. Bu programda demokrasimizin ilk şehitleriyle son şehitlerini birlikte anıyoruz” dedi.
Sanatın, Allah’ın insana bahşettiği güzellikleri arama, bu eşsiz güzelliklere vasıl olma yolculuğunun adı olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Hayata ve icra ettiği sanatına bu zaviyeden bakan her sanatçı, güzeli görür, güzelliklerin arkasında asıl büyük kuvveti görür. Mustafa Cambaz işte böyle bir sanatkârdı. Mustafa Cambaz ömrünü inandığı değerlere ve mesleğine adamış; fotoğraf makinasını hiçbir zaman yanından ayırmayan, takdir ve hayranlık uyandıran eserleriyle temayüz etmiş başarılı bir foto muhabiriydi. Mustafa Cambaz tüm bunlarla birlikte doğruluğu, dürüstlüğü, çalışkanlığı ve samimiyetiyle bilenen vatanperver bir gönül insanıydı. Türkiye’yi, her karışında İslam medeniyetinin bir izi olan bu aziz toprakları büyük bir tutkuyla sevdi. Hiçbir zaman ucuz hesapların, kolay geçitlerin, geçici heveslerin peşinde koşmadı. Zor da olsa, 15 Temmuz gecesi olduğu gibi sonunda ölüm de olsa, daima hakkın, hakikatin, adaletin tarafında yer aldı” dedi.
Gazze’de sadece uluslararası kuruluşların değil, İslam aleminin kurumlarının da başarılı bir sınav veremediğini ifade eden Erdoğani şöyle devam etti: "2 milyarı bulan nüfusu, trilyon dolarları aşan ekonomik gücü ve sayısız stratejik imkânlarına rağmen İslam dünyasının İsrail’e söz geçirememesi üzerinde hepimizin dikkatle düşünmesi gerekiyor. Gazze katliamlarında batı dünyasını haklı olarak eleştirirken, Müslümanlar olarak kendimizi de hesaba çekmemiz gerektiğine inanıyorum. Gelecekte de İsrail, 76 yıldır ısrarla yaptığı gibi öldürmekten, masum kanı akıtmaktan, kan dökmekten vazgeçmeyecek. Batılı güçler, Holokost utancının da etkisiyle, ilkelerini çiğneme pahasına İsrail’e koşulsuz destek vermeye devam edecek… 5 ülkenin çıkarlarına hizmet eden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, İsrail’e karşı hiçbir adım atmayacak… Uluslararası basın organları, tıpkı bugün olduğu gibi, ne İsrail’in vahşetini gösterecek, ne de mazlumların feryatlarını duyacak… Peki, böyle bir tablo karşısında İslam dünyası ne yapacak? Gazze’yle birlikte bu soruları kendimize daha sık somaktan, gerçeklerle yüzleşme cesaretini göstermekten başka çıkış yolumuz bulunmuyor. Bunu sorgulamayı ne kadar erken yaparsak, İslam ümmeti ve insanlık için o kadar hayırlı olacağı kanaatindeyim. Mazlumların sığınağı olan Türkiye; bundan sonra da mazlumun yanında, zalimlerin dimdik karşısında yer almaya devam edecektir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şehit Mustafa Cambaz gençlere ilham kaynağı olmaya devam ediyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kuzey Irak'a yeni operasyon sinyali: Çok yakında kilidi kapatıyoruz
