Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz günlerde 15 Temmuz darbe girişimini 'siyonist darbe girişimi' olarak niteledi. Erdoğan’ın bu konuyu vurgulamasının arka planında FETÖ’nün son 60 yılı aşkın süren İsrail-Filistin gerginliğinde en başından bu yana Siyonizm taraftarı olması vardı.
Örgütün elebaşısı Fetullah Gülen, 1991 ve 2010 yılındaki açıklamalarıyla İsrail'den yana konum almış, Siyonizm ve en büyük destekçisi olan ABD emperyalizminin savunucusu olduğunu göstermişti. Örgüt içinde son günlerde Gazze konusunda baş gösteren ve devletin resmi kaynaklarınca da gözlendiği teyit edilen rahatsızlığa rağmen Gülen ve örgütün tepe yöneticileri her zaman İsrail'i destekledi.
Bugün de Filistin'de yaşanan soykırıma kör ve sağır kalan örgüt geçmiş dönemlerde İsrail'in politikalarını destekler adımlar atmıştı. Fethullah Gülen, 31 Mayıs 2010'da Gazze'ye insani yardım taşıyan ve 10 kişinin İsrail askerleri tarafından katledildiği Mavi Marmara Gemisi'ne Tel-Aviv yönetiminden izinsiz hareket ettiğini söyleyerek, kanlı baskını yapan terör devletini değil, yardım götürmek isteyenleri suçlamıştı. Gülen katliamdan sonra 3 Haziran 2010'da Amerikan Wall Street Journal gazetesine verdiği demeçte, İnsani Yardım Vakfı gemisinin İsrail yetkililerinden izin almamasını sert ifadelerle eleştirdi.
Gülen, Mavi Marmara Gemisi'ndeki kanlı baskında öldürülen 10 kişiyi ve taşıdıkları amacı hiçe sayarak, organizatörlerin İsrail'den izin almamasını otoriteye başkaldırı olarak değerlendirerek, abluka altındaki Gazze'yi kuşatan İsrail ordusunu meşrulaştırmaya çalışmıştı. Gülen, demecinin devamında destekçileri tarafından kurulan derneklerin de 2010'daki ablukada Gazze'ye yardım götürmek istediklerini ancak onlara da 'İsrail'den izin almadan yardımda bulunamazsınız' şartını koştuğunu ifade etmişti.
Gülen'in İsrail'e yönelik ilgisini daha da gerilere götürmek mümkün. Gülen, Birinci Körfez Savaşı'nda da İsrail ve destekçisi ABD'den yana saf tutmuştu. ABD ordusunun Irak'ta 1990-1991 arasında sadece bombardımanlarda öldürdüğü 4 bin Iraklı Müslüman için vicdani rahatsızlık çekmezken, Ocak-Şubat 1991 tarihleri arasında Irak ordusunun İsrail'e dönük roketli saldırılarında hayatını kaybeden siviller için üzüldüğünü ifade etmişti. ABD'yi ve Irak'ı Amerikan ordusu tarafından işgalini açıktan destekleyen İsrail'i savunmaktan geri durmayan Gülen, 28 Ocak 1991'de İzmir'de Şadırvan Camii'nde verdiği sözde vaazda “İsrail'e atılan füzelerle masum halka zulmedildiğini” söylemişti. Gülen, ABD ordusunun Irak'taki sivil halka yaptığı zulümleri yok sayarken, "Sabahlara kadar İsrailli çocuklar için gözyaşı döküyorum" diyerek, Gazze meselesinde safını
33 yıl önce belli etmişti.
Örgüt tarafından Filistin'e herhangi bir yardımda bulunulmuyor. Bunun yanı sıra, tepki göstermesinden endişe edilen FETÖ mensuplarının da gözleri boyanmaya çalışılıyor. Örgüt bugüne kadar sempatizanları kandırmak ve bağının kopmaması için başvurduğu yalanlara bir yenisini ekledi. Örgüt, sempatizanlarına yardımların İsrail bağlantılı kuruluşlar ile koordineli çalışılarak Hamas'a ulaşmadığından Gazze'ye, BM kanalı üzerinden yardım gönderildiğini propagandasını yapmaya başladı.
Filistin'e yardım konusunda ikiyüzlü bir tavır göstermesinin yanı sıra FETÖ sorumluları Batılı temsilcilerle yaptığı görüşmelerde 'Hamas'ı terör örgütü' olarak niteliyor. Binlerce Müslümanın katledilişine sessiz kalan FETÖ, kendi çıkarlarını korumak için Batılı ülkelerle yapılan görüşmelerde İsrail’in saldırmak için 'haklı gerekçeleri' olduğunu savunuyor.
FETÖ ve İsrail arasındaki ilişkiler zaman zaman gündeme gelen bir konu. FETÖ tarafından genellikle kabul edilmeyen ya da sessiz kalınan bu yakınlık örgüt ve İsrailli kuruluşların organizasyonları ile kanıtlanır nitelikte. Örneğin, 2023 yılında Avrupa'da bulunan FETÖ kontrolündeki kuruluşlar tarafından birçok kez İsrail'e seyahat programları düzenlenmişti.
İzmir'de FETÖ/PDY operasyonu: 9 gözaltı
53’üncü ülkede eğitime başlıyor: Zambiya’daki FETÖ okulları Maarif’e
Sahte silah ruhsatında 8 gözaltı
