18 Nisan 1943 tarihinde, Kıbrıs Adası Türk Azınlığı Kurumu’nu (KATAK) kurmuş. Daha sonra bu kurumdan ayrılarak, 23 Nisan 1944’te Kıbrıs Milli Türk Halk Partisini (KMTHP) kurmuştur.
23 Nisan 1949 tarihinde, KMTHP ve KATAK, Kıbrıs Milli Türk Birliği Partisi adı altında birleşmiştir.
Dr. Küçük’ün liderliğinde bu partinin düzenlemiş olduğu mitingler sonucunda; Kıbrıs’ta Şeriye Mahkemeleri (Osmanlı döneminde fıkıh (İslami kanunların teorik ve pratik uygulanması-fetva) usulleri ile karar veren mahkemeler.) kaldırılarak, yerine Türk Aile Mahkemeleri kurulmuş. Müftülük makamı tekrar oluşturulmuş, İngiliz yönetimi, Türk Tali Okulları Vakfını ve Evkaf’ı ( Vakıf mallarını yöneten kuruluş…) Kıbrıslı Türklere devretmiştir.
15 Ağustos 1955’de KMTHP’nin adı, Kıbrıs Türktür Partisi şeklinde değiştirilmiştir. 01 Nisan 1955 tarihinde Rumların kurmuş olduğu ve amacının adada ki Türkleri topyekûn öldürmek olan E.O.K.A terör örgütüne karşı; 1955 senesinin Eylül ayında Volkan teşkilatını kurmuştur. (Bu süreçte, tarihe not düşen gerçekler bazen ayrı düşebilmektedir! Şöyle ki; Rumların EOKA tedhiş örgütünü kurmalarına karşı mücadele vermek, Kıbrıslı Türk kardeşlerimize karşı giriştikleri her türlü tedhiş hareketine karşı koyabilmek amacıyla; adada Kıbrıs Türk Mukavemet Birliği, Volkan, Karaçete gibi bazı gizli yeraltı örgütlerinin kurulduğu bilgisi de mevcuttur.)
Bu yapılanmalarla ilgili olarak, değişik tarihler ve bilgiler de mevcuttur. Ancak şurası unutulmamalıdır ki, bu oluşumlar gizlilik içerinde meydana gelmiş olup; kimin ya da kimler tarafından ne zaman kurulduğu önemli değil; önemli olan bu oluşumların amacının, Rum terörüne karşı, Kıbrıs Türk Halkının canını, namusunu, malını, mülkünü korumak olduğu gerçeğidir.
Daha sonra bu oluşumlar, Türkiye’de mevcut hükümetin de bilgisi dâhilinde 1 Ağustos 1958 tarihinde kurulan T.M.T’nin (Türk Mukavemet Teşkilatının) çatısı altında birleştirilmiştir.
1 Ağustos 1958 tarihi; aslında Kıbrıs Türk Halkının adada ki ölüm kalım mücadelesinde en büyük desteği, moral gücünün başlangıç tarihidir.
Bu tarih itibariyle Dr. Küçük; dava arkadaşlarıyla birlikte Türkiye’ye giderek, ülkemizin hemen, hemen her tarafında ‘’Ya Taksim, Ya Ölüm’’ adıyla Kıbrıs Mitingleri düzenlemiş, Türk Milletinin topyekûn bu davaya sahip çıkmasını sağlamışlardır.
Yine 1958 yılının Kasım ayında BM genel kurulunda gerçekleşen Kıbrıs görüşmelerinde bulunmak üzere New York’ta bulundu. Zürih’te Türk ve Yunan Başbakanları arasında varılan mutabakat üzerine; İngiltere’de Londra’da yapılan konferansta ( Türkiye- Yunanistan - İngiltere, Rum ve Kıbrıs Türk Halkının temsilcilerinin katılımıyla…) Kıbrıs Türk Halkını temsil ederek, burada varılan anlaşmayı halkı adına imzaladı.
Bu antlaşma ile kurulmasına onay verilen Kıbrıs Cumhuriyetinin 16 Ağustos 1960 tarihinde ilanıyla birlikte, adada Cumhur Başkanı Yardımcılığı görevine seçilmiştir.
Ancak bu görevi uzun sürmemiştir!
Çünkü adanın ilk Cumhurbaşkanı olan Başpapaz Makarios; Kıbrıs Cumhuriyetinin kuruluşunu, adanın Yunanistan’a ilhak edilmesine bir basamak olarak gördüğünden!
21 Aralık 1963 tarihinde, Rumlar adada başlattıkları ‘Kanlı Noel’ olaylarıyla birlikte, bizzat Makarios’un hazırlatmış olduğu, ‘Acritas’ isimli Kıbrıs Türk’ünün adada ki ölüm planını uygulamaya koymuşlardır.
Bu olayların ardından Dr. Küçük; Kıbrıs Türk Genel Komitesinin başkanlığına seçilmiştir. Bu tarihten sonra adada yaşanan yaslı yıllar; Dr. Küçük’ün Kıbrıs Türk Toplumunun hak ve hukukunu savunmak, Rum tarafının acımasız saldırılarına, her türlü ekonomik ve insanlık dışı ambargolarına karşı koymak adına ortaya koyduğu cansiperane çalışmalarıyla geçmiştir.
27 Aralık 1967 tarihinde ise Kıbrıs Geçici Türk Yönetimi Başkanlığına getirilmiş; 18 Şubat 1973’te Kıbrıs Cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılarak, yerini Rauf Raif Denktaş’a bırakmıştır.
Bir süre sonra kurmuş olduğu Halkın Sesi gazetesindeki görevine geri dönerek, siyasi konularla ilgili ve Kıbrıs Milli Davamızın gerçeklerini anlatan makaleler yayınlamaya başlamıştır.
Kıbrıs Türk Halkını özgürlüğüne ve egemenliğine kavuştuğu 20 Temmuz 1974 tarihinde Türkiye ve Mehmetçik ile ata yadigârı topraklarımızın yeniden kavuşmasına; 15 Kasım 1983 tarihinde Kıbrıs Türk Halkına anasının ak sütü gibi helal olan, kendi devletinin, K.K.T.C’nin kuruluşuna tanıklık etmiş; devletinin kuruluş coşkusunu, o gün dava arkadaşlarıyla ve halkıyla birlikte paylaşmıştır..