Dün akşam, sahada öyle bir hakem ve öyle abuk subuk hatalar vardı ki, adına futbol denilen oyundan soğutur insanı! Bu sene sonu pasta büyük! İpi göğüsleyen direkt olarak Şampiyonlar Ligi'ne gidecek. Gelecek olan gelir ise kulüplere can suyu değil, adeta ilaç olacak. Tam da bu sebeple bir el, Beşiktaş'ı ısrarla ligin henüz başında devre dışı bırakmak istiyor. Yaşanan hakem hataları makul ve kabul edilebilir sınırlardan çok öte, niyeti belli, amacı sabit bir suikast gibi! Evet yanlış okumadın, dün akşam Atilla Karayılan, Beşiktaş'a adeta sahada SUİKAST tertip etmişti. Tam da bu sebeple bu hafta içi Beşiktaş yönetiminin yapacağı tek ve en önemli sey şudur; Taraftara açık bir basın toplantısı ile barkovizyonda bu sezon yaşanan hakem rezaletlerini tek tek gösterip, oradan da kol kola taraftarı ile TFF'ye yürümektir! Bakın belki bu şu an size çok ütopik gelebilir, ancak ne dediğimi ilk derbiden sonra anlayacaksınız. Umarım o zaman geç olmaz...
Şimdi gelelim hanenin içine...
Bazı durumlarda rotasyon yapılır.
Kadronuz dar ve yetersizdir, elinizde yeterli malzemeniz yoktur, mevcut oyuncu grubunu en efektif şekilde sezon geneline yaymak için rotasyon yaparsınız. Bu anlaşılır ve bazı zamanlarda kabul edilebilir bir durumdur. Ancak Giovanni rotasyon yapmıyor ki! Trabzonspor deplasmanından, Kayserispor maçının son düdüğüne kadar, sanki sezona mermi gibi başlayan, muazzam taktisyen ve hamlelerin ustası Gio gitmiş, yerine çırak ve yeni yetme bir hoca gelmiş gibi. Gio’nun aldığı kararlar o kadar tutarsız ve inadı o kadar kabul edilebilir seviyelerin dışında ki, bunu yazarak anlatırken bile zorlanıyor insan! Gio, 3 haftadır maçlara 1 saat kala taraftarların umudunu tüketiyor desek yeridir. Kayserispor maçının 11’leri açıklandığı anda futboldan biraz olsun anlayan herkesin kafasında aynı soru ve sorunlar belirdi.
1) Muçi neden sol kanat?
2) Mario’nun kanat performansı yerlerdeyken neden ısrarla kanatlarda deneniyor?
3) Merkezde amaçlanan oyun tam olarak nedir?
4) Salih ve Semih Gio’ya küfür mü etti?
Gio’nun kanat olarak sahaya sürdüğü 2 ismin (Mario – Muçi) ilk 45 dakika sonunda ne isabetli ortası vardı ne kilit pası ne de isabetli şutu. Gol ve asist beklentisine girmiyorum bile. Kısacası Gio’nun yaptığına rotasyon değil, DEVŞİRME denir. Hocaya söyleyebileceğim tek şey hocam ne olur DEVŞİR ME! Oyuncu profilleri belli. Bu oyuncuların nerede, nasıl oynadığı belli. Elindeki kadro zaten kısıtlı, yapacağın tek şey, doğru ismi olması gereken yerde oynatmak. Ajax maçı ve Kayseri maçı sahaya çıkan 11’ler ve oyun içi değişiklikler hatalıydı. Bu ısrarda devam ederse, E. Frankfurt maçında iç sahada ciddi sorunlar yaşanabilir. Rashica’yı olması gereken yere çekince sana gol 2 gol katkısı verdi. Semih’i oyuna alınca sana hücum zenginliği verdi. O sebeple yapılması gereken çok basit. Oyuncuları doğru yerde oynatmak kâfi…
Beşiktaş için karaları bağlamaya ya da enseyi karartmaya gerek yok. Lâkin, yapılması gereken eleştirileri ve tespitleri zamanında yapmak, takıma da hocaya da pozitif etki etmek demektir. Bir de ilgili 3 kişiden taleplerim var. Feyyaz Uçar’ın artık ortalığı tabiri caiz ise yıkması gerekmektedir! Ciro’nun verilmeyen penaltısı ve akabinde verilen hatalı Kayserispor penaltı kararı, hakemlerin niyetini göstermektedir! Bu durum yarın Telekom ya da Kadıköy’de de yaşatılabilir o zaman konuşmak için geç olmadan, şimdi gereken yapılmalıdır! Bir diğer talep ise Samet ve Serdar hocalara… Gio’yu Kayseri dönüşü uçakta aranıza alın ve anlatın. Semih’i anlatın! Onana’nın bu takımdan kaç hoca yediğini anlatın.
Anlatın ki, E. Frankfurt maçı kaos olmasın...