Beşiktaş yediği şok gole rağmen, oynadığı güçlü oyun ile özellikle ilk 30 dakika Antalyaspor’u sahadan sildi. Semih’in gayreti, Ciro’nun kalitesi, Gedson’un enerjisi derken, Beşiktaş sahada sakar bir Terminatör gibiydi!
Kabus gibi geçen bir sezonun ardından, birbirini hiç görmemiş 2 aşığın ilk buluşması gibi buluştu 40 bin Beşiktaşlı. Maçtan önce ısınmaya çıkan Ciro, Rafa ve Paulista’nın tribünlere baktıkça yaşadığı şaşkınlık bir yana, Gio’nun hayran hayran bakışını anlatmaya ne lügat yetmezdi. Takım ve tribün bu kadar pozitif olunca, harika bir İstanbul akşamı yaşandı Şeref Bey Stadyumunda… Beşiktaş’ın Antalya karşısında sergilediği güçlü oyun, Süper Kupa ve Samsun maçları sonrası gelen galibiyetlerin tesadüfi olmadığını göstermekle kalmadı, ilerisi için de rakiplere ciddi korku saldı. Fenerbahçe’nin bu kadar dağınık, Galatasaray’ın da bu kadar bulanık olduğu lig başlangıcında, Beşiktaş’ın güçlü ve ne istediğini bilen oyunu sadece maçta olanlara değil, maalesef son zamanlarda sadece kaoslarla anılan Türk Futbolu için de içeride, dışarıda herkese umut oldu. Peki tüm bu pozitif sekansların ekseninde hiç mi olumsuz bir şey yoktu?
Olmaz mı… Gelin biraz da sütten ağzı yananların, yoğurdu nasıl üflediklerinden bahsedeyim size…
Geçen sezon 6 hoca, 1 yönetim gördü bu gözler.
Sebep neydi? Kalite eksikliği! Giderildi mi? Bir nebze…
Yeterli mi? Asla! Ne lazım? SOL STOPER! Başka? Sol BEK! Devamında? Sağ kanat!
Olmazsa? 3 kulvar… Onca maç… Yine yaşanması muhtemel hüzünler…
Beşiktaş’ın en büyük eksiği ne? Geriden oyun kuran stoper…
Var mı? Yok! Gol nasıl geldi? Geriden oyun kuramayan stoper ve orta alanda yaşanan bireysel şanssızlık!
Çözüm ne? Transfer! Zaman peki? Daralıyor… Beşiktaş’ın EN ACİLİNDEN bir SOL STOPERE değil, ayaklarına hakim, geriden oyun kurabilen bir SOL STOPERE ihtiyacı var. Sonrası satışa endeksli giderilebilir hamlelerle halledilebilir.
Ez cümle efendiler…
Çok geç olmadan Gio hocaya bir sol stoper verin, arkanıza yaslanıp bu takımın keyfini çıkartın…
