Hakem hataları, teknik direktörlerin stratejik hamleleri, her şey bu oyunun bir parçası olmalı, ama ne yazık ki sahadaki oyunu belirleyenler başka güçler oluyor. Bu sezon futbol terörizmi yine hız kesmeden devam ediyor. Neden mi? Çünkü Türkiye’de sadece isimler değişiyor; ama ahlaksızlık ve namussuzluk öyle bir hal almış ki, en namussuzu ülke temsil eder hale gelmiş.
Göztepe maçı bu bağlamda nasıl normal geçebilirdi ki? Maç başlamadan önce Fenerbahçeli taraftarlara saldırıldı, sarı lacivert formalar yakıldı, yetmedi, biletli seyirciler stadyuma alınmadı ve masum insanlar biber gazına maruz kaldı. İlk yarıyı 2-0 önde kapatan Fenerbahçe’nin başına ise gelmeyen kalmadı. Taraftarına sahip çıkmak isteyen Ali Koç, futbol teröristinin saldırısına uğradı. Taraftar uyandı, ortalık karıştı ve İzmir’de sadece ormanlar değil, futbol ahlakı da ateşe verildi.
2-2’lik beraberlikle sonuçlanan bu maç, Fenerbahçe camiasını ve taraftarını demoralize etti. Umarım Ali Koç, bu olaylardan ders çıkararak, şampiyonluk için gerekli mantıklı adımları atar ve güçlü bir kadro kurar.
Maça dönersek, Dzeko ve Tadic artık sahada keyif vermiyor; eskisi gibi etkili olamıyorlar. Krunic’in bir daha bu takımın kapısından içeri girmemesi gerektiği de aşikar. Şampiyonlar Ligi’nden elenildi, ligde ilk deplasman maçında puan kaybedildi. Bu işler böyle olmaz, bu sezon Fenerbahçe’nin doğru adımları atması şart. Mourinho acilen Türkiye Ligi'ne ayak uydurmalı ve gezegenlerde yıldızların kaymasını engellemeli!
Son olarak, güzel İzmir’in ormanlarına geçmiş olsun dileklerimi sunmak istiyorum. Sadece futbol sahasında değil, doğa karşısında da hassasiyet göstermeli, bu ülkeye ve geleceğimize sahip çıkmalıyız.
