Başarılı terapist ve danışman Ayşegül Battal Güler’in kaleme aldığı “Sayılar ve Sen” adlı kitabı Mavi Kuş Medya tarafından düzenlenen ve halkın oyları ile belirlenen ödül töreninde dalında Yunus Emre Yalçın’ın elinden yılın en başarılı yazarı ödülüne layık görüldü.
Başarılı çalışmaların yanında birçok sosyal sorumluluk projesine de destek veren Ayşegül Battal Güler’i bu mutlu gününde başta Beş Nokta Otizm Yaşam Derneği Kurucu başkanı Ayşegül Aydın, Başkan Yardımcısı Dilek Çorapçı ve Derneğin Eğitim Kordinatörü Uz.Psk. M. Varol Yorulmaz ve öğrencileri ile aileleri de yalnız bırakmadılar.
Ödül töreninde kısa bir konuşma yapan Güler “Sayılar ve Sen kitabımla aslında insanlığın bu dünyada neden, niçin gibi sorularına tahammül yolculuğunda rehberlik yapmak, kim olduğumuzu ve bu dünyada kendi ruhsal benliği ile zor bir süreçten geçerken onlara bir nebze rehber olabilmek gayesiyle kaleme aldım. Ve bugüne kadar çok olumlu dönüşler de aldım ve bu ödül de adeta başarımı perçinledi” dedi.
Açıklamalarına devam eden Ayşegül Battal Güler “Kitabımda ad, soyadı ve doğum tarihlerinin yaşam yolculuğumuzda yaşadığımız ve başımıza gelen her şeyin neden ve niçinlerini anlatmaya çalıştım. Aslında hiçbir şeyin sır olmadığını, sırrın aslında bizde gizli olduğunu anlatan numarolojiyi çok başka bir yönden sembolik sayılarla ve harflerle anlatmaya çalıştığımız sayıları ve harflerin aslında hayatımızda ne kadar önemli olduğu adımızın kaderini yaşadığımız şu zamanda birçok okuyucumuza ve kendilerini keşfetmek adına kendi yolculuklarında ruh yolculuklarında rehber olması adına bu kitabı hediye ettik.” Diyerek duygularını ifade etti.
Beste Hürdoğan’dan iddialı tekli
Çıkardığı ilk iki single ile müzik dünyasına hızlı ve başarılı bir giriş yapan Beste Hürdoğan yine söz ve müziği kendisine ait “Şans Yüzüme Gülsün” adlı çalışmasını müzikseverlerle buluşturdu.
“Şans gülünce insanın yüzüne üçer üçer gülermiş” atasözünden yola çıkan Beste Hürdoğan yaklaşık 6 aylık yoğun bir çalışmanın ardından hazırladığı bu çalışmasında şarkının aranjmanı birçok sanatçının sahnelerinden tanıdığımız multi-enstrümantalist Ahmet Ayzit tarafından, aranjör aynı zamanda ustası olduğu keman ve cümbüşüyle de şarkıya katkıda bulundu. Gitarda Eren Gökçe, Perküsyonda Şakir Ozan Uygan’ın bulunduğu “Şans Yüzüme Gülsün” ün mix ve masteringi ise Barış Ergün’e ait. Vokal kayıtlar ise Stüdyo Luvi’de yapıldı.
Beste Hürdoğan “Şans Yüzüme Gülsün “adlı şarkısının klip çekimleri için kameralar karşısına geçerken yönetmen koltuğuna Caner Demircioğlu oturdu. Klip son derece renkli bir atmosferde, Platoistt stüdyolarında çekilirken klipte ; olanın ve olmasının hayal edildiği 2 tema işlendi.
Son derece grift, değişken ve zengin alt yapısı, umudu aşılayan hikayesi, yumuşak vokalleri, başarılı aranjmanı ve anlamlı klibiyle “ŞANS YÜZÜME GÜLSÜN” 25 Saat Müzik dağıtımıyla tüm dijital platformlarda yayında. Eseri tercih ettiğiniz servise göre dinleyebilir ve izleyebilirsiniz.
“Onlar olmasaydı Lozan olmazdı”
Lozan Barış Antlaşmasının 101. yıldönümü nedeniyle Edirne Osman İnci Sanat Müzesi’nde "Onlar Olmasaydı Lozan Olmazdı" adlı serginin açılışı gerçekleştirildi. Cam sanayicisi Mehmet Koç’un Cam ve metal materyalleri kullanarak hazırladığı 8 adet eserin yer aldığı sergi 24 Temmuz ve 24 Ağustos 2024 tarihleri arasında ziyaretçilerine açık olacak.
Serginin açılışında eserleri hazırlayan Mehmet Koç, Müzesinde sergiye ev sahipliği yapan Prof. Osman İnci ve Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın Lozan Barış Antlaşması üzerine konuşmalar yaptılar.
Nazım Hikmet’in "Kuvayı Milliye Destanı" adlı şiirlerinden bazı bölümlerin tiyatro sanatçısı Cihangir Köse tarafından seslendirildiği bir video gösterisinin de eşlik ettiği sergide Kurtuluş Savaşı’nın belli kesitleri bir hikaye anlatıcılığı tadında cam ve metalin kullanıldığı figürler ile sembolize edilmiş. Anadolu’da yanan çoban ateşlerinden, Boğazda demirlemiş işgal kuvvetleri gemileri arasında süzülerek Samsun’a giden Bandırma vapuruna; Fransız işgaline karşı direnen Antep halkından Kuvayi Milliye atlılarına; Bir halkın adım adım Lozan’ı nasıl kazandığını anlatırken cama ve metale verdiği şekillerle bir heykel sanatına dönüştürerek beynimize kazıyor Mehmet Koç.
Sıradan Karşılaşmalar
Yapımcılığını Tiyatro Watt'ın üstlendiği, Yusuf Onur Aydın'ın yazıp, yönettiği başrollerinde Elif Arman ve Onur Gürcay gibi usta oyuncuların rol aldığı" Sıradan Karşılaşmalar " adlı oyunda Elif Arman ve Onur Gürcay 'Ayfer', 'Sinan' karakterlerini başarıyla yaşar kılmışlar.
Sıradan Karşılaşmalar oyununda yönetmen yardımcılığını Betül Sarıkavak, ışık tasarımını Polat Niloğlu, söz ve müzik tasarımını Tansu Çuhacı, videographer’ı Said Demir üstlendi.
Tiyatroseverlerin yoğun ilgi gösterdiği “Sıradan Karşılaşmalar oyununun sıra dışı dekoru ile büyük ilgi görürken dekor olarak yeşil ekran ve tiyatro sahnesi iç içe geçiyor ve seyircisini etkilerken seyirci oyunu hem perdede hem sahnede izliyor. Oyun sinematik anlamıyla da ön plana çıkarken oyunculuk, dekor, reji mükemmel bir biçimde örtüşmüş ve kusursuz bir illüzyon yaratılmış.
" Sıradan Karşılaşmalar " seyirciyi yüreğinden tutsak eden, sıra dışı, son derece özenle hazırlanmış, bana sorarsanız 'tiyatromuz için yeni bir boyutun habercisi olma niteliği taşıyan' bir eseri izleyim derim.
Okurlarından yoğun ilgi gördü
Ailesinin Gülay Polat’ı daha henüz ilkokul 2.nci sınıfta iken okuldan almasına rağmen kendi deyimiyle “Yasaklar arzu uyandırır” misali daha 9-10 yaşlarında çocukça dışa vuramadığı duygularını şiirlerine dökmeye başladı.
Ama içinde ukte kalan okuma azmini de 24 yaşında tekrar ilkokula başlayıp 33 yaşına kadar ki süre zarfında üniversite sınavına girerek adeta bir başarı öyküsü yazan Gülay Polat tüm bunların yanı sıra gerek kişisel gelişim, metafizik ve sağlık alanında sayısız eğitim ve seminere katılarak kendisini geliştirmeye devam etti.
Hayatını yatalak annesine ve engelli iki kardeşine de adayan Polat başlarda çalakalem küçük hikayeler yazarak başladığı edebiyat yolculuğunda 2022 yılının Temmuz ayında ilk kitabı “Üzülme, Senaristin Tanrı” adlı kitabını okurları ile buluştururken 2023 yılın Mart ayında da “Evrenin Gözyaşları” adlı kitabını yayınladı.
Mavi Kuş Medya tarafından İstanbul’un Yenibosna ilçesinde düzenlenen kitap fuarında başarılı yazar Gülay Polat’a okurlarının yoğun ilgisi gözlerden kaçmadı.
Aynı zamanda sosyal sorumluluk projelerine de büyük destek veren başarılı yazarı bu anlamlı gününde yakın dostları başta Beş Nokta Otizm Yaşam Derneği Kurucu başkanı Ayşegül Aydın, Başkan Yardımcısı Dilek Çorapçı ve Derneğin Eğitim Kordinatörü Uz.Psk. M. Varol Yorulmaz ve öğrencileri ile aileleri de yalnız bırakmadılar.
Misyon olarak bu hak edilmiş başarıyı tadınca kendine çok daha yüksek hedefler belirleyen yazar şimdilerde yeni kitaplarının bilhassa gençlere katkı olmasını hedefliyor ve kariyer hayatına spikerlik sunuculuk ve oyunculuk eğitimleriyle devam ederken geçtiğimiz günlerde de Mavi Kuş Medya tarafından düzenlenen ödül töreninde halkın oyları ile roman dalında yılın en başarılı yazarı seçilerek başarısını taçlandırdı.
Ünlülerin iç mimarından çarpıcı açıklamalar
Birçok ünlü ismin iç mimarlığını yapan Ahu Akın yaptığı açıklamalarla dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Başarılı iç mimar Ahu Akın yaptığı açıklamada “Yıllar boyunca ucuza yapılmış birçok parça satın almak yerine, uzun ömürlü olması için üretilmiş daha az sayıda ürün satın almak, bilinçli tüketim kültürünü destekler. Vintage mobilyalar genellikle yüksek kaliteli işçilik ve ayrıntılara gösterilen özenle eş anlamlıdır. Geleneksel yöntemlerle üretilmeleri sayesinde dayanıklılık ve karakter sunar, bu da bilinçli tüketim kültürünü destekler. Eski parçalar, genellikle zararlı kimyasallar ve Uçucu Organik Bileşikler (VOC'ler) içermediğinden, sağlıklı iç mekanlar oluşturma açısından modern mobilyalara göre daha güvenli bir seçenektir. Vintage evler de klasik tasarım öğeleri ve doğal malzemelerle donatıldığında, sıcak bir atmosfer yaratarak bireylerin kendilerini özel ve değerli hissetmelerini sağlar. Ancak, bu evlerin kısıtlayıcı atmosferi ve geçmişe bağımlılık hissi, bazı kişilerde özgürlük duygusunu engelleyebilir ve modern dünyadan kopma hissiyatı yaratabilir. Bu nedenle, vintage tasarımın sunduğu estetik ve nostaljik değerlerin yanı sıra, bireyler üzerindeki psikolojik etkilerini de dikkate alarak dengeli bir yaklaşım benimsemek önemlidir. Vintage tasarımlar, geçmiş anıları yeniden yaşatma ve huzurlu bir yaşam alanı oluşturma potansiyeline sahip olup, dikkatli bir değerlendirme ile yaşam alanlarını zenginleştirebilir.” dedi.
