Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, geçtiğimiz hafta Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ev sahipliğinde Azerbaycan’ın Şuşa kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları gayriresmi Zirvesi’ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, seçildiği günden bu yana;
-Kıbrıs Türk Halkının haklı davasını,
-Uğradığı haksızlıkları, ambargoları,
-Türkiye ile tam bir mutabakat ve uyum içinde sürdürülmekte olan Kıbrıs Türk Halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesine dayalı İki Devletli Çözüm Modelini imkân bulduğu her platformda yorulmadan usanmadan kararlılıkla anlatarak haklarımızı savunmaya devam etmektedir.
Bu kapsamda herkesin malumu olduğu üzere KKTC’nin uluslararası alandaki görünürlüğü yükselen bir ivme kazanmıştır…
*** Bilindiği üzere, Azerbaycan’a ait Karabağ bölgesi ve Şuşa kenti uzun yıllar boyunca Ermeni işgali altında kaldı. Karabağ bölgesi ve Şuşa 44 günlük Vatan Muharebesi sonucunda İlham Aliyev liderliğindeki kahraman Azerbaycan ordusu tarafından 8 Kasım 2020 tarihinde işgalden kurtarılarak azad edilmiştir. Bu sürecin sonunda Şuşa Türk Dünyasındaki birlik, dayanışma ve beraberliğin sembolü haline gelmiştir…
*** TDT Devlet Başkanları Şuşa Zirvesi, ‘Ulaştırma Bağlantısı ve İklim Hareketi ile Sürdürülebilir Bir Gelecek İnşa Etmek’ teması ile 5-6 Temmuz 2024 tarihleri arasında düzenlendi… Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları zirvesi kapsamında, ev sahibi Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile TDT üyesi ülkelerin devlet başkanları, dışişleri bakanları ve diğer üst düzey kişilerle görüşmeler gerçekleştirerek muhataplarına birinci elden Kıbrıs konusu ilgili görüşlerini iletmiştir.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TDT Şuşa Zirvesi’nde Devlet Başkanları’na hitaben yaptığı konuşmasında, Türk Dünyasının en büyük gücünün birlik, beraberlik ve dayanışması olduğunu, bunun en son simgesinin ise Şuşa şehri olduğunu ifade etmiştir.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Devlet Başkanları’na hitaben yaptığı konuşmasında ayrıca;
-KKTC’nin Türk dünyasının ayrılmaz parçası olarak kadim Şuşa’daki Zirve’de bulunmasının son derece önemli ve tarihi bir olay olduğunu,
-Türk Dünyasının ayrılmaz bir parçası ve Doğu Akdeniz’deki Türk varlığının temsilcisi olan KKTC’nin tüm kurum ve kuruluşları ile TDT’nin faaliyet gösterdiği her alanda yer alarak ilişkileri geliştirme arzusunda olduğunu,
-KKTC’nin Ercan Havalimanı, Gemikonağı Limanı ile uluslararası alanda tanınan Gazimağusa Limanı’nın, TDT açısından çeşitli fırsatlar yarattığını,
-KKTC’yi sivil havacılıkta bölgesel bir merkez, deniz taşımacılığında da güvenilir transit bir ülke haline getirmek hedefinde olunduğunu,
-Hazar Geçişli Uluslararası Doğu-Batı Orta Ulaşım Koridoru ile Zengezur Koridoru özelindeki iş birliğinin güçlendirilmesi kararlılığını selamladığını ve KKTC olarak üzerimize düşen her türlü katkıyı koymaya hazır olunduğunu,
-Gazimağusa Limanı’nın, TDT’nin ‘Kardeş Limanlar’ programına dahil edilmesi için TDT Sekretaryasına ilgili Bakanlığımızca başvuruda bulunulduğunu, Kıbrıs Türk halkının beklentisinin, KKTC’nin Kardeş Limanlar Mutabakat Zaptı’na dahil olma talebinin olumlu karşılanması olduğunu ifade etmiştir. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı Şuşa Zirvesi’nde Devlet Başkanları’na ayrıca, Kıbrıs konusunda gelinen son aşamayla ilgili de bilgi vermiştir. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu kapsamda;
-BM Genel Sekreteri Guterres’in KKTC’nin de onay verdiği Kişisel Temsilcisini 6 aylığına atadığını,
-Kişisel Temsilci Holguin’in tek görevinin yeni ve resmi bir sürece geçilebilmesi için taraflar arasında ortak zemin olup olmadığına ilişkin yaptığı çalışmasını tamamladığını ve bu konuda 10 Temmuz’da BM Genel Sekreterine raporunu sunacağını,
-6 aylık süre zarfında Rum uzlaşmazlığından dolayı ortak zeminin olmadığının net şekilde ortaya çıktığını,
-Rum liderliğinin gasp ettikleri statülerini sürdürmek, Kıbrıs Türk Halkını izolasyon zulmü altında ezmek için her türlü imkânı kullanmakta olduğunu,
– Rum tarafının söz konusu süreç içerisinde bu politikaları ve eşitliğe dayalı bir uzlaşıyı istemediklerinin bir kez daha ifşa olduğunu ifade etmiştir.
Zirve sonunda ilan edilen Karabağ Deklarasyonda ise; KKTC, Macaristan ve Türkmenistan’ın TDT’ye gözlemci üye olarak katılımlarının Türk işbirliği kuruluşları ile aralarında devam eden işbirliğinin takdir edildiği ifade edilmiştir.
Sonuç olarak Cumhurbaşkanı Tatar, Şuşa Zirvesi’nde Türk devletleriyle KKTC arasındaki ilişkinin, Kıbrıs Türk halkının iki devletli çözüm zeminini güçlendirdiğinin altını çizmiştir.
Cumhurbaşkanı Tatar, Şuşa zirvesinde bir kez daha adada adil kalıcı sürdürülebilir bir çözümün, iki egemen devletin işbirliğine dayalı olması gerektiğine vurgu yapmış, bu yönde atılan adımların egemen eşitlik temelindeki çalışmaları ve milli zemini güçlendirdiğini ifade etmiştir.
“Kıbrıs Gazetesi'nde alıntıdır.”
