Eğitim dünyasına yönelik baskı linç boyutuna ulaştı. Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, sendika üyesi eğitimcilere yönelik dava ve soruşturma sayısının 5 bini geçtiğini söyledi. Karaca bilim camiasının büyük baskı altında olduğunu kaydetti.
Türkiye'deki baskı ve yıldırma, eğitim ve akademi camiasını abluka altına almışdurumda. Eğitimciler dava ve soruşturma yağmuru ile boğuşuyor. Bunun son örneği Çanakkale 18 Mart Üniversitesi eski rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner'in aralarında bulunduğu 28 kişinin gözaltına alınması oldu. Özgür Düşünce'nin haberine göre, ODTÜ'de de öğretim üyelerine ve öğrencilere yönelik baskı gündemde. KESK'e bağlı Eğitim Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, baskının linç boyutuna ulaştığını söyledi. Sendika üyesi eğitimcilere yönelik dava ve soruşturma sayısının 5 bini geçtiğini belirten Karaca, son bir yıl içinde eğitimcilere Mersin'de 100, Adana'da 25, Ağrı'da 13'ün üzerinde soruşturma ve dava başlatıldığını kaydetti.
ÇOK ACI BİR TABLO
Karaca, “Gerekçeleri ise Başbakan'a ya da Cumhurbaşkanı'na yönelik hakaret suçlamaları ve düşüncelerini açıklamak. Çok acı bir tablo. Son 3 ayda Ankara patlamasından sonra konuyu kınayan iki arkadaşımız açığa alındı. Açığa alma dahi bir cezalandırma yöntemi olarak kullanılıyor” dedi.
Türkiye'de bir linç kültürü oluştuğunu ifade eden Karaca, farklı ses çıkarmak isteyen, politikaları eleştiren bilim insanları eğitimciler ve akademisyenlerin üzerinde ciddi bir baskı olduğunu anlattı.
FARKLIYA YAŞAM HAKKI YOK
Karaca şunları anlattı: “Siyaseten hedef haline getirilmiş kurum ve kişilere çeşitli suçlamalarla büyük bir saldırı yapılı- yor. Bu da bizim gibi düşünmeyen kişi ve kurumlara yaşama hakkı yok anlamı taşımaktadır.”
EĞİTİMCİLER MAHKEME KAPILARINDA SÜRÜNÜYOR
Aktif Eğitim Sendikası Başkanı Osman Bahçe: Sedat Laçiner hocanın gözaltına alınması, ODTÜ'nün toplumda oluşturulacak sağ sol kavgasının bir beşiği haline getirilmesi son derece endişe verici. Üniversitelerimiz ve akademisyenlerimiz idarenin baskısı altında. Eğitimciler hukuksuz düzenlemelerin mağduriyetinden dolayı mahkeme kapılarında sürünmek zorunda kalıyor. Yönetmelik ve yö- netici üzerinden görevden alınanlar, müdürün keyfi uygulamalarından dolayı haklarından mahrum kalanlar, haksız şekilde bakanlık tarafından görevden alınanlar gibi bahsi geçen hukuksuz uygulamalardan sorunlar çok.
ÜLKEYİ TOTALİTER REJİME SOKAN UYGULAMALAR
Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Kentel: Akademisyenler düşüncelerini açıklıyor ve buna dair bir takım faaliyetler yapıyorsa bunların suç olması anormal bir durum. Teröre, şiddete bulaşmamış insanlara yapılır gibi doğrudan gözaltı gibi uygulamalara gidilmesi, hukuk, etik ahlak gibi kıstasların tamamen yok olduğunu gösteriyor. Bu tablo çok uzun sürerse derin yaralar oluşturur. Burada herkesi aynı kafaya sokmaya çalışan totaliter rejimler akla geliyor. Bunlar bize tehlikeleri işaret ediyor.
VAKTİMİZ MAHKEMELERDE GEÇİYOR
Protesto yürüyüşüne katıldığı için hakkında “Başbakan'a hakaret” davası açılan Eğitim Sen Çanakkale Şube Başkanı Telat Koç bir yıldır davayla boğuştuğunu söyledi. Koç, “Bu da bir nevi bir ceza yöntemi. Ertelemeler yüzünden vaktimiz mahkemelerde geçiyor. Bir akademisyen olarak mahkemelerde sürünmek bizi yıpratıyor” dedi.