“Rus uçağını düşürdük… Rusya bizim dostumuz… İlişkilerimizin eski günlerine dönmesini istiyoruz…
Hava sahamız yine ihlal edilse yine düşürürüz… Rusya'ya önem veriyoruz…” şeklinde özetlenecek çelişkili bir dış politika ile hayal dünyasında ilerlemeye devam ediyoruz.
Hafta sonu Antalya'da Rus Sanat ve Kültür Derneği'ni ziyaret eden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Hiç merak etmeyin, bir gün yine Türkiye ve Rusya ilişkileri eski günlerine geri dönecektir. Sizleri seviyoruz, her konuda sizlerin yanındayız.” dedi.
Hafta başında Putin, Türkiye'ye karşı yaptırımlar içeren kararnameyi imzaladı.
Sadece Türk mallarına ambargo ile sınırlı değil yaptırımlar. Moskova'da Türk öğrencilerin okulları ile ilişiği kesiliyor, işadamları gözaltına alınıyor, işyerlerine baskınlar düzenleniyor, ülkede yaşayan Türklere karşı nefret dalgası oluşturmak üzere kampanyalar düzenleniyor. Rusların ucuz tatil yapma fırsatını buldukları Türkiye'ye gelmeleri engelleniyor.
Suriye ve Doğu Akdeniz'de güçlendirilen Rus askeri varlığı ve hava operasyonları Türkiye'nin çıkarlarını, Suriye'deki Türkmenlerin yaşamlarını tehdit eder boyuta ulaştı. Suriye'de PYD'nin güçlenmesine destek verilerek Türkiye'nin güneydoğusunu içine alacak büyük bir yangına benzin dökülüyor.
Dahası:
Türkiye'nin doğalgazda alternatif oluşturma girişimleri örtülü biçimde “bloke” edilmeye çalışılıyor. Bakın doğalgazda Rusya'ya bağımlılığın azaltılması için kapısını çaldığımız ilk ülkelerden biri Azerbaycan'dı. Başbakan Davutoğlu'nun Azerbaycan ziyaretinden hemen sonra Hazar Denizi'nde bize doğalgazı satacak olan Socar şirketinin bir petrol platformunda yangın çıktı. Bu şüpheli yangın kaza mı, sabotaj mı net olarak anlaşılamadı. Ama zamanlama manidar!
Rusya'nın kendi doğalgazına Azerbaycan tarafından alternatif oluşturulmasını gözü kapalı seyretmesi beklenemezdi. Evet, Aliyev Türkiye'ye söz vermişti, ama Rusya da eski Sovyetler Birliği coğrafyasında hâlâ “oyun kurma” gücüne sahipti. Petrol platformundaki yangının ardından Azerbaycan ile Ermenistan bir anda “savaş” noktasına getirildi!
Türkiye ile Azerbaycan arasındaki doğalgaz görüşmesinden hemen sonra Rusya'nın Ermenistan'a 13 adet saldırı ve nakliye helikopteri vermesi dikkat çekiciydi.
Hedefte Azerbaycan'ın yanı sıra Türkiye de vardı. Rusya ile Ermenistan, Türkiye'ye karşı ortak bir hava savunma sistemi oluşturduklarını açıkladılar.
Rusya, önce Suriye sonra Ermenistan üzerinden Türkiye'nin olası hava operasyonlarına da ambargo uygulamaya başladı. Nitekim Rus füzelerinin tehdidi yüzünden Türkiye, Suriye'de hava operasyonlarını durdurmak zorunda kaldı.
Hazar Denizi'ndeki Azeri gazı TANAP boru hattı ile Türkiye'ye ve oradan TAP boru hattı ile Avrupa'ya ulaştırılacak. Proje 2018 yılında hayata geçecek. Ayrıca Azerbaycan mevcut boru hattından Türkiye'ye verdiği gaz miktarını artıracağını açıkladı. Rusya, kendi doğalgaz pazarında istediği gibi at koşturabilmek için diğer satıcıların güçlendiğini görmekten hoşnut değil. Bu yüzden “örtülü hedef” haline getirdiği Azerbaycan'a huzur vermeyeceği belli oldu.
Tabii Türkiye'ye de.
Peki biz ne yapıyoruz?
Hem tokat atıyoruz hem de boşanmaya inanamayan eş gibi sabırla bekliyoruz. İlişkilerimizin eski günlere döneceğini hayal ederek!..
