Göçmen haklarının korunması, mültecilik statüsü, sınır politikaları ve gönüllü geri dönüşler gibi kritik konularda politika geliştirmek amacıyla 'Göç ve İnsan Hakları Araştırma Merkezi’ kuruluyor. Yeni Şafak’ın edindiği bilgilere göre, bu fikir ekim ayında Anayasa Mahkemesi tarafından düzenlenen 'Göç ve İnsan Hakları Konferansı'nda gündeme geldi. Merkez, göç yönetimi alanında ulusal ve uluslararası iş birliklerini güçlendirerek, Türkiye’nin bu alandaki lider rolünü pekiştirecek.
Merkezin, akademisyenlerin, avukatların, insan hakları savunucularının ve kamu kurumlarından temsilcilerin bir araya geleceği bir platform olarak faaliyet göstermesi planlanıyor. Ortak çalışmalar ve projeler yürütülecek bu merkezde, göçmen haklarının korunması, mültecilik statüsü, sınır politikaları ve gönüllü geri dönüşlerin insan hakları boyutu gibi konularda kapsamlı araştırmalar yapılacak.
Merkezin kuruluş aşamasında, Türkiye’de üniversiteler çatısı altında göç ve insan hakları izleme alanlarında araştırma yürüten başarılı modellerden ilham alarak, uluslararası standartlarda bir yapı oluşturması hedefleniyor. Göçmen haklarının korunması ve entegrasyon politikalarının geliştirilmesi, merkezde öncelikli konular arasında yer alacak.
Merkez, saha çalışmaları, istatistiksel analizler ve uluslararası iş birliği projeleri ile donatılacak. Ayrıca, Türkiye Göç İdaresi Başkanlığı ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) gibi kurumlarla ortak projeler yürütülecek. Bu iş birlikleri sayesinde göç ve insan hakları alanında kapsamlı raporlar hazırlanacak ve politika önerileri sunulacak.
Göçmen nüfusunun demografik özelliklerini analiz edecek olan merkez, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar gibi hassas gruplar üzerinde özel çalışmalar gerçekleştirecek. Özellikle gönüllü geri dönüşler ve sınır politikaları gibi konularda insan hakları perspektifinden değerlendirmeler yapılacak.
Türkiye’nin göç yönetiminde üstlendiği rolü daha da güçlendirmesi beklenen bu merkez, uluslararası insan hakları kuruluşları ile ortak projeler geliştirerek küresel ölçekte de ses getirecek. Bu kapsamda Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler ile iş birliği alanlarının genişletilmesi hedefleniyor.
