Yapay zeka teknolojisi her geçen gün hızla gelişirken OpenAI CEO’su Sam Altman, yeni o3 model ailesini tanıttı. o1 modelinin devamı olan bu seri, özellikle belirli görevler için optimize edilmiş bir versiyonu olan o3-mini ile birlikte sunuluyor.
OpenAI, o3 modelinin, belirli durumlarda Yapay Genel Zeka’ya (AGI) yaklaşabilecek yeteneklere sahip olduğunu iddia ediyor. AGI, insan zekasının analitik düşünme, problem çözme ve öğrenme gibi yeteneklerini taklit edebilen ve bağımsız olarak karmaşık görevlerde ekonomik değer üreten sistemler olarak tanımlanıyor. Ancak bu iddia, beraberinde önemli sınırlamaları da getiriyor.
Yeni tanıtlan o3 modeli, ARC-AGI testinde yüzde 87,5 başarı oranı elde etti. Bu test, yapay zekanın öğrenme veri setleri dışındaki yeteneklerini değerlendiren önemli bir araç olarak öne çıkıyor. o3, düşük hesaplama modunda bile o1 modeline kıyasla üç kat daha etkili performans sergiledi. Ancak bu sonuçlar, modelin AGI’a ulaştığını kanıtlamaktan uzak.
Yeni model, bir soruya yanıt verirken önce ilgili istemleri değerlendiriyor, mantığını açıklayarak ilerliyor ve sonunda en uygun yanıtı sunuyor. Kullanıcılar, modelin düşünme sürecini ayarlayarak düşük, orta veya yüksek hesaplama seviyeleri arasında seçim yapabiliyor. Bu esneklik, performansın görev zorluklarına uyarlanabilmesini sağlıyor.
Gelişmiş mantık yeteneklerine rağmen, o3 modeli kusursuz değil. Örneğin, basit bir X-O-X oyununda bile hatalar yapabiliyor. François Chollet gibi uzmanlar, bu tür testlerin yapay zeka ile insan zekası arasındaki farkları ortaya koyduğunu belirtiyor. Chollet, bir insanın özel bir eğitim almadan ARC-AGI testinde %95'in üzerinde başarı gösterebileceğini, ancak o3 modelinin bu seviyeye yaklaşamadığını vurguladı.
Chollet, AGI’nin gerçekleşmesinin hâlâ erken bir hedef olduğunu söyleyerek şu yorumu yaptı: “AGI’nın geldiğini, yapay zekanın zekasal esneklik göstererek beklenmeyeni çözebildiği gün anlayacağız. Şu anki modeller, insan yaratıcılığını ve sezgisini taklit etmekten çok uzak.”
OpenAI’ın o3 modeli, yapay zeka teknolojisinin sınırlarını zorlamaya devam ederken, AGI’ya ulaşma yolunda alınması gereken uzun bir yol olduğunu ortaya koyuyor.
