Asena Özkan’ın kaleme aldığı köşe yazısında yer alan bilgilere göre, Tongsir’in TSYD tüzüğünde yaptığı değişiklikler, Anadolu’daki çok sayıda ismi derneğe üye yaparak kendisine oy kazandırması ve kişisel harcamalarını derneğin kasasından karşıladığı iddiaları eleştirilerin odağında yer alıyor. Özkan, “Anadolu’dan o kadar çok üye alıp yanına çekti ki artık seçilmekten yana en ufak kaygısı yoktu” ifadeleriyle, Tongsir’in dört dönem üst üste seçim kazanmasının arkasında bu ‘sinsi manevraların’ olduğunu ileri sürüyor.
1963 yılında kurulan TSYD’de spor yazarı olma ve 212 Sayılı Basın İş Kanunu kapsamındaki basın sözleşmesi ile ‘Basın Kartı’ sahibi olma şartlarının kaldırıldığı ya da esnetildiği iddia ediliyor. Bu yöntemle Tongsir’in yönetim kurulu döneminde derneğe çok sayıda üye alıp delegeleri şekillendirdiği öne sürülüyor.
TSYD tüzüğünde ödemeler için üç imzanın gerekli olduğu belirtilse de Tongsir’in bu sayıyı ikiye çektiği ve ödemelerin kendi ile bir başka personelin imzasıyla yapılmasını sağladığı ifade ediliyor. Bu durum, Tongsir’in görevden alınmasından sonra personelin aylardır maaşlarını alamamasına neden oldu. Çünkü Tongsir’in imzası geçersiz sayıldığından tek imza da yeterli olmuyor.
Özkan, Oğuz Tongsir’in dokuz yıl boyunca dernek aracını kendi özel aracı gibi kullandığı, benzin ve köprü masraflarını derneğe ödettiği, hatta “özel giderler” olarak tanımlanan çeşitli masrafların da TSYD’den karşılandığı iddialarına yer veriyor. Görevden alınmasına rağmen Tongsir’in derneğin imkânlarını kullanmaya devam ettiği ve “Ben bir yere gitmiyorum. Yine başkan olacağım” sözleriyle personelin jestini geri çevirdiği de yazıda öne sürülen detaylar arasında.
İstanbul Vali Yardımcısı Ünal Kılıçarslan’ın kayyım olarak atanmasıyla TSYD’nin yeni bir döneme girdiği ifade ediliyor. Yönetim krizinin çözüme kavuşturulması, eksik maaş ödemelerinin yapılması ve önümüzdeki süreçte genel kurulun toplanması bekleniyor.
Oğuz Tongsir cephesinden iddialara ilişkin henüz kapsamlı bir açıklama yapılmazken, Tongsir’in halen dernek binasında bulunarak faaliyetlerine devam ettiği öne sürülüyor.
