Suriye’de halkın, Baas rejiminin işkencehanelerindeki yakınlarını umutsuz bekleyişi sürerken hastane önlerinde de uzun kuyruklar var. Şam merkeze 30 kilometre uzaklıktaki Sednaya Hapishanesi’nden çıkarılan cenazeler şehirdeki pek çok hastanenin morguna gönderildi. Şam merkezde bulunan Müctehit Hastanesi’ne 36 cenaze getirildi. Aileler hastaneye akın etti. En az 700 aile yakınlarına ulaşma umuduyla başvuruda bulundu.
Beşşar Esed’in insan mezbahasında yıllarca işkencelere maruz kalan binlerce kişi Şam’ın düşmesiyle birlikte serbest kalmıştı. Ancak hâlâ bulunamayan on binlerce insan var. Suriyeliler dört bir koldan kayıp yakınlarını arıyor. Şehirlerin merkezi noktalarına, camilere, hastanelere yakınlarının fotoğraflarını ve iletişim numaralarını asan vatandaşlar, gelecek umutlu bir haberi bekliyor. Kayıpların yanısıra cenazeleri çıkarılan esirler de hastanelere sevk edildi. Sevdiklerinden ölü ya da diri bir haber almak isteyen vatandaşlar hastanelere akın etti.
36 naaştan 24’ü yakınlarına teslim edildi. Geri kalan cenazelerin bazıları işkence nedeniyle tanınmaz hale geldiği için DNA örnekleri alındı. Cenazelerin ağır işkenceler sonucu öldürüldüğünü belirten Müctehit Hastanesi Müdürü Bessam El Hamed, “Kimlik tespiti için oldukça ilkel yöntemler kullandık. Kimi dişinden kimi vücudundaki bir izden teşhis edildi. Poşetlerin içerisinde kemik halinde gelen cenazeler de oldu. Bazıları ise rejim güçleri tarafından bir hafta önce öldürülmüştü” dedi. El Hamed, Hastane’nin dış duvarlarındaki fotoğraflardan yakınlarını tespit etmeye çalışan vatandaşların, hastane morguna da giderek, işkence izleri taşıyan cesetlerin arasında yakınlarını aradığını aktardı. Cenazelerin tutulduğu odadan gelen kötü kokular nedeniyle insanlar fenalaşıp istifra etti.
Hastane önünde babasını arayan Muhammed Salih, “2019’dan bu yana hapisteydi babam. Adra Hapishanesi’ne götürdüklerini duyduk. 5 yıldır onu arıyorum. Biz Türkmeniz. Rejim her kesime zulmetti. Bugün hastanenin önünde bekliyoruz belki de cenazesini buluruz diye. Sağ değilse de ölüsünü bulup gömmek istiyoruz. Böylelikle biraz huzur bulabiliriz” diye konuştu.
Dayısı Zuheyr Ahmad Nesab’ı aramak için hastane önünde nöbet tutan Ali Hammud, “Dayım 13 yıldır Sednaya Hapishanesi’nde. Hapisten çıkanlar arasında yok. Onu arıyoruz. Rejimin işkenceleri altında aklını yitirdiğini söylemişlerdi. Belki de çıktı ama kimseye bizi anlatamadı” diyerek duygularını anlattı.
Hapishanelerden kurtulup henüz ailesine ulaşamayan yüzlerce kişinin de akıbeti bilinmiyor. Ağabeyinin Sednaya’dan çıkanlar arasında olduğunu söyleyen Beyha Sadallah, “Sosyal medyada bir video gördüm. Sednaya’dan çıkmış. Ancak o günden beri göremedik. Nerede olduğunu bilmiyoruz. Belki de aklını kaybetti. Bizi bulamıyor. Ne yapacağımızı bilmiyoruz, çok çaresisiz. 2018’den bu yana hapisteydi. Ağabeyim Esed rejiminin askeri olmak istemedi. Muhaliflere katıldı. Bir subaydı ve muhalif saflara geçtiği için hapse attılar” ifadelerini kullandı.
Beşşar Berhum, Lazkiyeli Alevi bir aktivist, 7 ay önce Gazze'ye yönelik İran ve Esed rejiminin tutumunu eleştirdiği için hapse atıldı. Şam'da katıldığı bir program sonrası Esed rejimi tarafından tutuklanan Berhum, idamla yargılanıyordu. 8 Aralık günü, devrimciler tarafından idamından 2 saat önce kurtarıldı. Cezaevinden çıksa da ayakkabısızdı ve bir kişi ona ayakkabı verdi, bu ayakkabıyı hayatı boyunca saklayacağını söyledi. Esed rejimi, Alevilere de zulmetti ancak Berhum, Alevilerin rejime zorunluluk nedeniyle destek verdiğini belirtti. Devletin sunduğu iş imkanları, Alevilerin rejime bağlı kalmalarının başlıca nedeni oldu. 63 yaşındaki Berhum, Esed rejiminin işlediği katliamları sıradan Alevilerin desteklemediğini ancak rejimin propaganda ile devrimcilerden korkmalarına neden olduğunu ifade etti. Devrimciler, Berhum'u öldü sanmıştı ama onu sağ olarak bulup serbest bıraktılar. Berhum, Suriye halkının eşit haklara sahip olacağı bir devlet istediğini ve eski düzenin geri gelmesini istemediğini söyledi. Aleviler de, diğer gruplar gibi yeni Suriye'nin parçası olmak istiyor.
AFAD'a bağlı 40 araç 120 kişilik ekip, Sednaya Askeri Hapishanesi’nde mahsur kalmış olabileceği düşünülen kişileri kurtarmak için arama tarama faaliyetleri yapmak üzere Suriye’ye gitti. AFAD'dan yapılan açıklamada, Suriye'de çöken rejimin Savunma Bakanlığı’na bağlı olan Sednaya Askeri Hapishanesi'nde mahsur kalmış olabileceği düşünülen kişiler için ağır arama kurtarma ekipleri görevlendirildiği belirtildi. AFAD Başkanı Okay Memiş de ekiple birlikte Suriye'ye gitti. Hapishane önünde açıklamalarda bulunan Memiş, Esed rejiminin eylemlerinin ciddi bir suç teşkil ettiğini, çalıştıkları alanların da delil niteliğinde olduğunun farkında olduklarını belirtti. AFAD'ın Suriye genelinde çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Memiş, "Suriye'den talep geldi. Devletimiz de talimat verdi. Buraya geldik. PKK'dan kurtarılan bölgelerde de çalışıyoruz" diye konuştu.
Suriye'de çöken Baas rejiminin ardından ülke genelinde arama tarama faaliyetleri kapsamında toplu mezarlar ortaya çıkarılıyor. Şam'da bulunan toplu ceset kalıntılarının ardından Dera'ya bağlı İzraa ilçesinde da toplu mezarlar bulundu. Muhalif gruplardan yapılan açıklamada şu ana kadar 31 cesedin bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Bölgede 12'den fazla toplu mezarın bulunduğu belirtilirken, tespit edilen ceset sayısının artabileceği değerlendiriliyor.
AFAD 'İnsan Mezbahası' Sednaya'da: Mahsur kalanlar aranıyor
Suriyeli muhalifleri aslanlarına yediriyordu: Esed'in katil komutanı infaz edilecek