Bu yılın başlarında bir mağara araştırmacısı, Avustralya’nın kurak Nullarbor Ovası’nda uydu görüntülerini incelerken beklenmedik bir şeyle karşılaştı: Çorak arazide kazınmış devasa, gizemli bir yara. Buluntu, bilim adamlarını oldukça heyecanlandırdı.
Aslında kasırgalar, Amerika Birleşik Devletleri'nde bilinen en kritik tehditlerden biri. Ancak bugün yayınlanan yeni araştırmalar, Avustralya'da da meydana gelebileceklerini ortaya koydu.
Daily Mail'de yer alan habere göre, teknolojinin gücü olmasaydı, doğanın bu dikkat çekici örneğinin fark edilmeyeceğini belirten Curtın Üniversitesi Yardımcı Araştırma Görevlisi Matej Lıpar, bir sonraki büyük kasırgayı tahmin etmek ve insanların hazırlanmasına yardımcı olmak için kasırganın sonrasını da incelemenin önemli olduğunu vurguladı.
Hortumlar, fırtınalardan yere doğru inen ve saatte 200 kilometreyi aşabilen hızlarla esen, yıkıcı rüzgar sütunlarıdır. Evleri yıkar, ağaçları söker ve enkazları savururlar. Çoğunlukla ABD’nin Great Plains bölgesinde ve Hindistan-Bangladeş civarında görülse de, Avustralya’da da yaşanırlar.
Nullarbor Ovası, güney Avustralya’da kuru ve ağaçsız bir bölge. Keşif, bölgedeki mağaraları ve jeolojik oluşumları incelemek için Google Earth kullanan bir adam tarafından yapıldı. Bulunan yara izi, Batı Avustralya’dan Güney Avustralya’ya uzanıyor. Trans-Avustralya Demiryolu’nun 20 kilometre kuzeyinde ve Forrest isimli eski bir yerleşim biriminin 90 kilometre doğusunda yer alıyor.
Araştırmacılar, uydu görüntülerini inceleyerek hortumun 16-18 Kasım 2022 arasında meydana geldiğini tespit etti. Hortumun ardından yağışla oluşmuş su birikintileri bile belirgin şekilde görülüyordu.
Hortumun 7-13 dakika sürdüğü ve saat yönünde döndüğü anlaşıldı. Ayrıca, batıdan doğuya doğru hareket etmişti; bu, bölgedeki bir soğuk hava cephesinin yönüne uyuyordu. Şans eseri, bu hortum yerleşim yerlerine zarar vermedi ama toprağı aşındırıp bitki örtüsünü yerle bir etti.
Bu keşif, doğanın ne kadar güçlü ve tahmin edilemez olabileceğini gösteriyor. Nullarbor Ovası’nda daha önce sadece üç hortum kaydedilmişti. Tümü de Kasım ayında meydana gelmişti. Araştırma, bu tür hortumların hangi koşullarda oluştuğunu anlamaya yardımcı oldu. Uydu görüntüleri ise bu gibi uzak yerlerde hava olaylarını tespit etmenin ve analiz etmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtladı. Hikaye, doğanın gücüne bir kez daha hayranlık uyandırırken, aşırı hava olaylarına her yerde hazırlıklı olmamız gerektiğini hatırlatıyor.