Siyonizmin temelini oluşturan 'Arz-ı Mevud' yani 'Vadedilmiş topraklar' hayaliyle kurulan İşgalci terör devleti İsrail'in 7 Ekim 2024 tarihinde Gazze’ye yönelik başlattığı saldırılar birinci yılını doldururken uluslararası hukuku ve insan haklarını hiçe sayan soykırım dünyadaki güvenlik kaygılarını da perçinledi.
Soykırımcı İsrail, kendisini savunma bahanesiyle savunmasız Gazze halkına karşı topyekûn bir savaş açarak, binlerce masum sivili hedef aldı. Yoğun hava saldırıları, topçu atışları ve kara operasyonlarıyla yıkıma uğrayan Gazze'de hastaneler, okullar, evler ve sığınaklar, İsrail’in vahşi bombardımanlarına sahne oldu.
Öte yandan yüzlerce çocuk ve kadın yaşamını yitirdi; binlerce insan evsiz kaldı, elektrik, su ve ilaç gibi temel ihtiyaçlar neredeyse tükendi. Saldırıların başlamasından bu yana, İsrail’in yoğun bombardımanı ve askeri harekâtları sonucunda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısının 41 bin 788’e yükseldiği, yaralı sayısının ise 96 bin 794’e ulaştığı bildirildi.
Gazze’de yaptığı soykırım ile yetinmeyen uluslararası camiada somut bir tepki görmemesinden cesaret alarak İsrail, Lübnan’a da askeri operasyonlar düzenledi.
Bölgedeki gerilimi daha geniş bir alana yayan İsrail, Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta olmak üzere sivil yerleşim yerlerine hava saldırıları düzenledi. Lübnan'a düzenlenen saldırılarda bin 928 kişinin ölürken 9 bin 290 kişi yaralandı, 1 milyon 200 bin kişi ise bombardımanlar nedeniyle yerinden edildi.
İsrail'in gözü Türkiye topraklarında mı? İşte Türk halkının cevabı
Katil İsrail bu sabah erken saatlerde de Suriye'nin Lazkiye vilayetindeki Ceble ilçesine bir dizi hava saldırısı gerçekleştirdi.
Saldırıların ardından bölgede yangın çıktığına dair haberler gelirken, Suriye'nin resmi haber ajansı SANA, İsrail'in yerel saatle 17:25'te başkent Şam'daki Mezze Mahallesi'nde bir binayı hedef aldığını duyurdu. Bu saldırıda üç sivilin hayatını kaybettiği, üç kişinin ise yaralandığı açıklandı.
Bölgede yükselen üçüncü dünya savaşı ihtimaline Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dikkat çekti.
TBMM 28. Dönem 3. Yasama Yılı Açılış Toplantısı'nda genel kurula hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan "İsrail yönetiminin tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerinedir" dedi.
Ne yaparsa yapsın İsrail, er ya da geç durdurulacak. Kendini dev aynasında gören hitler gibi Netanyahu da aynı şekilde durdurulacak. Anaların, babaların ahı bu zalimleri rezil rüsva edecektir. Bugün batıdakiler başta olmak üzere devletlerin alnına yapışan o kara leke unutulmayacaktır.
Siyonist İsrail'in bölgede estirdiği terörün Türkiye'yi de hedef alacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözleri sonrası Türkiye'nin olası bir savaş riskine karşı atacağı adımlar tartışılmaya başlandı.
Kuzey Makedonya Meclis Başkanı Afrim Gashi ile ortak basın toplantısı düzenleyen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş "TBMM'de güvenlik oturumu olacak mı?" sorusuna "Meclis'te grubu olan partilerle bu konuyu müzakere ederiz. Uygun görülürse uygun bir zamanda bu görüşme yapılır" cevabını verdi.
"Bütün insanlığın, İsrail'in saldırganlığını durdurmak için elinden ne geliyorsa yapması lazım. Sorun, sadece bölgesel bir sorun olmanın çok çok ötesine geçmiştir. Nil'den Fırat'a ideolojisinin temel hedeflerinden biri de Türkiye'dir. Türkiye olarak bizim başından beri uyardığımız ve özellikle Gazze saldırılarından sonra çok net şekilde uyarılarımızı artırdığımız şekliyle Türk halkının uyanık olması ve tedbirlerini alması da milli bekamız bakımından zaruridir.
TBMM'de bu konuyla ilgili bir toplantı yapılabilir. Meclis'te grubu olan partilerle bu konuyu müzakere ederiz. Uygun görülürse uygun bir zamanda Meclis'te ilgili bakan arkadaşlarımız, daha evvel örneklerinde olduğu gibi gelirler ve bu konuda İsrail'in bölgede yayılmacı, saldırgan politikalar ve Türkiye'nin geliştirebileceği politikalar konusunda kapalı oturumda bu görüşme yapılır."
Katil İsrail füzelerin hıncını çocuklardan çıkardı
Hizbullah duyurdu: Lübnan'ın güneyine sızmaya çalışan İsrail askerleri hedefte
İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan'dan 'İsrail ile barış' açıklaması: Kan dökülmesine karşıyız
