İnsan Hakları Evrensel Bildirisi; Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nun Haziran 1948'de hazırladığı ve birkaç değişiklik yapıldıktan sonra 10 Aralık 1948'de, BM Genel Kurulu'nun Paris'te yapılan oturumunda kabul edilen 30 maddelik bildiridir.
İnsan Haklan Evrensel Bildirgesinde insanlara tanınan birçok haklar vardır.
Bildirgeye göre:
Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu Bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir.
Herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır.
Hiç kimse, kölelik ya da kulluk altında tutulamaz; her türden kölelik ve köle ticareti yasaktır.
Hiç kimseye işkence ya da zalimce, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele ya da ceza uygulanamaz.
Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasa tarafından eşit korunmaya hakkı vardır.
Hiç kimse keyfi olarak yakalanamaz, tutuklanamaz ve sürgün edilemez.
Hiç kimsenin özel yaşamına, ailesine, evine ya da yazışmasına keyfi olarak karışılamaz, onuruna ve adına saldırılamaz. Herkesin, bu gibi müdahale ya da saldırılara karşı yasa tarafından korunma hakkı vardır.
Herkesin bir ülkenin yurttaşı olmaya hakkı vardır.
Herkesin, tek başına ya da başkalarıyla ortaklık içinde, mülkiyet hakkı vardır.
Kimse mülkiyetinden keyfi olarak yoksun bırakılamaz.
Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak, din veya inancını değiştirme özgürlüğünü ve din veya inancını, tek başına veya topluca ve kamuya açık veya özel olarak öğretme, uygulama, ibadet ve uyma yoluyla açıklama serbestliğini de kapsar.
Herkesin kanaat ve ifade özgürlüğüne hakkı vardır.
Herkes, barış içinde toplanma ve örgütlenme hakkına sahiptir.
Herkes, doğrudan ya da serbestçe seçilmiş temsilcileri aracılığıyla ülkesinin yönetimine katılma hakkına sahiptir.
Herkesin çalışma, işini özgürce seçme, adil ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır.
Herkesin, çıkarını korumak için sendika kurma ya da sendikaya üye olma hakkı vardır. Herkesin, kendisinin ve ailesinin sağlığı ve iyi yaşaması için yeterli yaşama standartlarına hakkı vardır.
Herkes, eğitim hakkına sahiptir.
Tıpkı bu bildirgede olduğu gibi İnsan hakları konusunda; İslamiyet’te, insanların hayat hakkı, eşitlik hakkı, hürriyet hakkı gibi haklar vardır…
Bu konuda veda hutbesinde bazı görüşler vardır.
İslamiyet, İlk defa" "Mağna Charta" sonradan "İnsan Haklan Evrensel Beyannamesi " ve diğer metinlerde ele alınabilen insan haklarının gerçek teminatını yüzyıllarca önce getirmiştir.
Peygamber Efendimiz (SAV) Vedâ hutbelerinde özetle şunları söylemiştir:
‘’…Ey insanlar! Biliniz ki rabbiniz birdir, atanız da birdir.
Bütün insanlar Âdem’den gelmiş, Âdem de topraktan yaratılmıştır.
Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın Araba, beyazın siyaha, siyahın da beyaza hiçbir üstünlüğü yoktur. Allah katında üstünlük ancak takvâ iledir.
Biliniz ki bu şehriniz Mekke, bugününüz arefe ve bu ayınız zilhicce nasıl mukaddes ve dokunulmaz ise mallarınız ve canlarınız da aynı şekilde dokunulmazdır.
Câhiliye devrindeki her türlü ribâ kaldırılmıştır, ayağımın altındadır. Fakat ana paranız sizindir. Ne haksızlık edin ne de haksızlığa uğrayın. Kaldırdığım ilk faiz amcam Abbas b. Abdülmuttalib’in faizidir.
Câhiliye devri'nin kan davaları da kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan davası akrabalarımdan Rebîa b. Hâris b. Abdülmuttalib’in oğlu Âmir’in kan davasıdır.
Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah’tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız. Onların namus ve iffetini Allah adına söz vererek helâl edindiniz.
Dikkat edin! Sizin kadınlar üzerinde hakkınız olduğu gibi onların da sizin üzerinizde hakları vardır. Sizin onlar üzerindeki hakkınız iffet ve namuslarını korumalarıdır. Kadınların sizin üzerinizdeki hakları geleneklere uygun biçimde yiyecek ve giyeceklerini sağlamanızdır.
Kadınlar hususunda Allah'tan korkun ve onlara en iyi şekilde davranın.
…Müslüman Müslümanın kardeşidir. Bir Müslümanın malı rızası olmadan diğer bir Müslümana helâl olmaz.
Sakın zulmetmeyin. Herkes ancak kendi işlediği suçtan sorumludur. Baba oğlunun, oğul da babasının suçundan sorumlu tutulamaz.
Allah her vârisin mirastan payını tayin etmiştir. Artık bir vârisin diğer mirasçıları mahrum edecek şekilde vasiyette bulunulması helâl değildir.
Çocuklar babalarından başkasına nisbet edilemez. Ödünç alınan şeyler sahibine geri verilmelidir. Yararlanılmak üzere alınan şeyler de sahiplerine iade edilmelidir. Borçlar ödenmelidir. Birinin borcunu üstlenen kefil de o borcu ödemelidir.
Kimin yanında bir emanet varsa onu sahibine iade etsin. Rabbiniz olan Allah’tan sakının, O’na kulluk edin.
Beş vakit namazınızı kılın. Ramazan ayında oruç tutun, hac ibadetini yerine getirin, mallarınızın zekâtını gönül hoşluğuyla verin.
Yöneticilerinize Allah’ın kitabına uydukları sürece itaat edin ve böylece rabbinizin cennetine girin.
Benden sonra küfre ve sapkınlığa düşüp birbirinizin boynunu vurmayın.
Benden sonra hiçbir peygamber gelmeyecektir.
Ey müminler! Size iki emanet bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız takdirde bir daha asla yolunuzu şaşırmazsınız. Bunlar Allah’ın kitabı Kur’an’la peygamberinin sünnetidir.’’
İşte İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinden önce sevgili Peygamberimizin buyurdukları…
İslamiyet'te; "Hayat Hakkı" ile insan hayatı kutsallaşmış, cana kıymak büyük günahlardan sayılmıştır. "Eşitlik Hakkı" ile her türlü imtiyaz kaldırılmış, kanun önünde eşitliğin, mahkeme önünde eşitliğin kesin tedbirleri getirilmiştir.
"Hürriyet hakkı" ile Fikir hürriyeti, eğitim-öğretim hürriyeti, içtimai (sosyal) sigorta hakkı teminat altına alınmıştır.
Müslim, gayrimüslim farkı gözetmeksizin getirilen bu klasik ve sosyal hak ve teminatlar, Kur'an ve Sünnetten kaynaklanan dini kararlar olarak, yazılı metinlerde, uygulamalarda ve valilere gönderilen talimatlarda yer almıştır.
Hicretin ilk yılında Medine'de yürürlüğe konulan 47 maddelik ana sözleşmede Müslüman olmayan halka din hürriyeti, can-ırz-mal emniyeti, cinayet ve iç harp yasağı getirilmiştir.
Veda hutbesinde, İslamiyet’ten önce insanlara reva görülen bütün cahiliyet adetlerinin kaldırıldığı duyurulmuş, Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın Araba üstünlüğü kaldırmış, “ İnsanlar bir dokuma tezgâhının tarağındaki dişleri gibi birbirine eşittir.” denmiştir.
Bütün insanlar kardeş ilan edilmiş, kan gütme davaları, her türlü zulüm yasaklanmıştır. Can ve malın kutsallığı belirtilmiş, kadın hakları konusunda gerçek eşitlik getirilmiştir. Hoşça kalınız.