Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan , Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki kabine toplantısının ardından millete seslendi.
Son kabine toplantısından bugüne, ülke ve millet için son derece önemli açılış, ziyaret ve temaslar gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, tarihe vefa, geçmişe saygı anlayışıyla ecdat emaneti eserleri tek tek ayağa kaldırdıklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Moğolistan'dan Etiyopya'ya nerede ata yadigarı bir kültürel varlık mevcutsa sahip çıktıklarını, kültüre ve insanlığa yeniden kazandırdıklarını söyledi.
Büyük ülke ve büyük millet olmak neyi gerektiriyorsa tüm imkan ve güçleriyle onu yerine getirmenin gayretinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Burada, bazı rakamları sizlerle kısaca paylaşmak isterim. TİKA vasıtasıyla gönül coğrafyamızın dört bir ucunda 120'nin üzerinde restorasyon çalışması gerçekleştirdik. Vakıflar Genel Müdürlüğümüz aracılığıyla son 22 yılda yaklaşık 6 bin vakıf kültür varlığının restorasyonunu veya onarımını tamamladık. Reddi miras yapmadan, 2000 yılı aşan köklü tarihimizin hiçbir dönemine sırtımızı dönmeden hem içeride hem dışarıda ulaşabildiğimiz her yerde maziden atiye sağlam köprüler kurduk. Bunun en son örneği Yıldız Sarayı'dır. Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Başkanlığımızın yürüttüğü 6 yıllık titiz bir çalışmanın neticesinde Yıldız Sarayı'nı tekrar ihya ettik. Osmanlı'nın en sancılı yıllarına tanıklık eden ancak bir dönem kumarhane olarak kullanılan bu önemli mirasın kapılarını 19 Temmuz'da onun sahibi olan aziz milletimize açtık. Şimdiye kadar 100 bin insanımızın ziyaret ettiği Yıldız Sarayı'nı, özellikle gençlerimizin gezip görmesini tavsiye ediyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakımsızlık kurbanı olan Edirne Sarayı ile ilgili restorasyon çalışmalarının devam ettiğini bildirdi.
Bu güzide eseri de kısa sürede ülkeye kazandıracaklarını dile getiren Erdoğan, "Sultan 2. Abdülhamit Han'ın emanetini yeniden hayata döndürmekten duyduğumuz bahtiyarlığı burada tekrar ifade etmek istiyorum. Yıldız Sarayı'nın restorasyonunda emeği geçen herkesi tebrik ediyorum." dedi.
Erdoğan, 26 Temmuz'da İstanbul'da tanıtımını yaptıkları HİT 30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı ile milli teknoloji hamlesine yeni bir ivme kazandırdıklarını belirterek, "Programla yüksek teknolojili ve yüksek katma değerli yeni yatırımlar için Türkiye'nin sahibi olduğu avantajları daha da güçlendireceğiz. HİT 30 Programı ile vergi teşvikleri ve hibe desteklerinden oluşan toplam 30 milyar dolarlık kaynağı yüksek teknoloji yatırımlarına yönlendireceğiz. HİT 30 Programı'nın sektörde farklı bir heyecan oluşturduğunu görüyoruz. Bundan da büyük bir memnuniyet duyuyoruz." diye konuştu.
İş dünyasına çağrıda bulunan Erdoğan, "Hükümetimiz, üretenin, çalışanın, istihdam sağlayanın daima yanındadır. Son 22 yılda el ele verdik, omuz omuza verdik, nice hayalleri beraberce gerçeğe dönüştürdük. Savunma sanayi başta olmak üzere birçok başlıkta ülkemizi parmakla gösterilen seviyelere yine beraberce ulaştırdık, Allah'ın izniyle çok daha fazlasını başaracağız. Şunu lütfen unutmayın, siz gayret ettiğiniz sürece biz de sizleri asla yalnız bırakmayız. Önümüzdeki dönemde iyi çalışılmış, Türkiye ekonomisine katkı yapacak yeni paketlerle iş dünyamıza destek vermeyi sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, 10 yıl önce milletin desteğiyle göreve ilk başladığında, koşan, koşturan ve terleyen Cumhurbaşkanı olacağının sözünü verdiğini anımsatarak, şöyle devam etti:
"Diğer tüm sözlerimiz gibi hamdolsun bunu da yerine getiriyoruz. Ankara ve İstanbul'daki yoğun programlarımızın yanı sıra il ziyaretlerimizle milletimizle gönül köprülerimizi güçlendiriyoruz. İllerimizde yapımı devam eden projelerimizi yerinde görüyor, inceliyor, varsa eksiklerinin giderilmesi için hemen orada bakan arkadaşlarımıza gerekli talimatları veriyoruz. Ayrıca, tamamlanan eserlerin de açılış sevincini milletimizle paylaşıyoruz. Rize ziyaretimizde hem Rizeli kardeşlerimizle kucaklaştık hem de inşası biten eser, hizmet ve projelerin resmi açılışını gerçekleştirdik. Afetzede kardeşlerimize ev ve dükkanlarının anahtarlarını teslim ederek 2021 yılındaki sel felaketinin yaralarını sarma vaadimizi yerine getirdik. Ayder Yaylası'nı, 2017 yılından bu yana toplam 2 milyar 667 milyon liralık yatırımla eski güzelliğine yeniden kavuşturduk. Tabii, burada asıl önemli olan Ayder gibi doğal bir hazinenin korunmasıdır. Ayder'de çarpık yapılaşmaya izin vermeyerek, Ayder'i her türlü çirkinlikten muhafaza ederek hep birlikte bunu başaracağımıza inanıyorum. Bu vesileyle bir kez daha açılışını yaptığımız hizmet ve projelerin hayırlı olmasını diliyor, emeği geçen tüm kurumlarımızı kutluyorum."
Bölgede sancılı günlerin yaşandığına dikkati çeken Erdoğan, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın 2,5 yılını doldurduğunu, savaşın kısa vadede sona erme ihtimalinin henüz ufukta görünmediğini söyledi.
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında 10'uncu ayın geride kaldığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin şehit edilmesiyle Gazze krizinde yeni bir sınır daha aşıldı. Netanyahu yönetiminin kural, hukuk tanımaz saldırgan tavrı bölgemizi kötü senaryolarla karşı karşıya bırakıyor. Amerika başta olmak üzere Batılı aktörler ne yazık ki İsrail'in ve bir avuç fanatik siyonistin esiri olmuş durumda. Ateşkes görüşmelerinden umutları yeşertecek bir sonuç çıkmadı. Hamas'ın yapıcı tavrına rağmen Netanyahu yönetimi, katliam politikasını sürdürme niyetinde olduğunu defaatle gösterdi. Üzerinde etki sahibi güçlerin tavşana kaç, tazıya tut politikası sürdükçe İsrail Gazze'deki ateşi tüm bölgeye yaymak için her yolu deneyecektir."
Türkiye olarak bölgelerindeki gelişmeleri anbean takip ettiklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Son 10 ayda 40 bin masumun hayatına mal olan bu barbarlığın bir an önce sona ermesi için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Daha evvel Uluslararası Adalet Divanı'nda, İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olma kararımızı açıklamıştık. Bununla ilgili somut adımımızı çarşamba günü atıyoruz. Meclis Hukuk Heyetimiz 7 Ağustos tarihinde Lahey'de davaya müdahillik dilekçemizi Adalet Divanı'na teslim edecektir. Türkiye adına resmi başvurumuzu inşallah böylece yapmış olacağız. Milletimin şu gerçeği çok iyi bilmesini arzu ediyorum, Türkiye, varlık yokluk mücadelesi verdiği bu zor günlerinde Filistin'in yanındadır. Tüm imkanlarıyla Filistinli kardeşlerine sahip çıkmaktadır."
İsrail'in soykırım politikasına en net ve güçlü tepkiyi veren ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Ülkemizin bu kararlı tavrının Netanyahu hükümetinde nasıl bir rahatsızlık oluşturduğu yapılan densiz açıklamalardan anlaşılmaktadır. Devlet adamı olmak yerine klavye soytarılığına özenenlere şunu söylemek isterim, 'Bayrağımıza ve bağımsızlığımıza dil uzatan sosyal medya şarlatanlarını rahatsız etmeyi sürdüreceğiz.' Gözünü kan bürümüş soykırım şebekesi ne yaparsa yapsın Türkiye'nin ve Türk milletinin, Filistin halkıyla dayanışmasını engelleyemeyecektir. Masumların gözyaşı üzerinden ikbal devşirmeye heveslenenler, ne kadar büyük bir gaflete düştüklerini er ya da geç anlayacaklardır. Güçlü Türkiye inşallah bölgemizde barışın teminatı olacaktır. Tarih boyunca mazlumların sığınağı olan ülkemiz kimsesizlerin, kimsesi olma vasfını koruyacaktır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nın inşası için gece gündüz koşturduklarını, yakın çevrelerindeki tüm sıkıntılara rağmen ekonomide hedefleriyle uyumlu şekilde yollarında ilerlediklerini vurguladı.
Geçen hafta açıklanan verilerin doğru yolda olduklarını teyit ettiğini aktaran Erdoğan, ihracatta tarihin en yüksek temmuz ayı rakamına ulaştıklarına dikkati çekti.
2024 Temmuz ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,8 artışla 22 milyar 512 milyon dolar olduğunu bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Tüm zamanların en yüksek temmuz ayı ihracatını gerçekleştirdik. Yıllıklandırılmış ihracatımızda toplam 261,5 milyar dolar ve bir önceki yıla göre yüzde 3,4 artışla yine Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdık. Mal ihracatında son bir yılda 8,7 milyar dolar net artış sağlandı. İthalatımızdaki düşüş eğilimi aynı şekilde devam ediyor. İthalatımız temmuz ayında yıllık bazda yüzde 7,9 oranında yani 2,6 milyar dolar geriledi. İhracattaki artış ve ithalattaki azalışın etkisiyle dış ticaret açığımız yıllık bazda yüzde 42,3 düşüşle 7,2 milyar dolara indi. İhracatın, ithalatı karşılama oranında 14,5 puanlık güçlü bir yükseliş yaşandı. Yüzde 75,7 seviyesine çıkan bu oranı inşallah daha da arttıracağız."
2002'de toplam 36 milyar dolar ihracat yapan bir ülkeyi 1 ayda 22,5 milyar dolar ihracat gerçekleştiren ülke konumuna taşıdıklarına dikkati çeken Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"İsrail'le dış ticaret işlemlerini durdurduğumuz bir dönemde böyle bir orana ulaşmamız ayrıca takdire şayandır. Buradan milletimin huzurunda açıkça ifade ediyorum. Türkiye mevcut İsrail hükümetini ateşkese zorlamak ve insani yardımların Gazze'ye kesintisiz girişimini temin etmek amacıyla aldığı bu kararın sonuna kadar arkasındadır. İhracatçılarımızın da kendilerine yeni pazarlar bularak burada yaşanan kaybı telafi ettiklerini görmekten memnuniyet duyuyoruz. Hemen her şeyin bir şekilde telafisi olur ama Filistinli mazlumlara sırtını dönmenin telafisi olmaz."
Daha fazla gayret göstererek yıl sonu hedefleri olan 267 milyar dolar ihracat rakamını da mutlaka yakalayacaklarını dile getiren Erdoğan, Türk malı damgalı ürünleri Afrika'dan Asya'ya, dünyanın dört bir ucuna ulaştıran ihracatçıları tebrik ederek, onlardan yılın son 5 ayını çok iyi değerlendirerek kendilerine müjdeli haber vermelerini beklediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülke olarak, kültür, inanç, sağlık turizmi, doğa sporları gibi farklı alanlarda ciddi imkanlara sahip olduklarını, 81 ilin her bir köşesinin, köylerde, ilçelerde saklı kalmış her eserin ayrı bir medeniyetin izlerini taşıdığını ifade etti.
Anadolu'nun eşsiz güzellikte açık hava müzesi olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Ancak uzun yıllar bu imkanlardan yeterince istifade edemedik. Altyapı eksiği ve terör belası turizmin gelişmesine yıllarca engel oldu. Son 22 yılda doğudan batıya, kuzeyden güneye ülkemizin gizli kalmış hazinelerini turizme kazandırmak için çok mücadele ettik. Doğu ve güneydoğu illerimizin üzerinden terörün gölgesi kalktıkça buralar turizmden de hak ettiği yeri almaya başladı. Ulaştırma yatırımlarımızla ülkemizin 81 vilayeti, 782 bin kilometrekarenin her bir karışı yerli ve yabancı misafirlerimizin ziyaretine açıldı. Bir zamanlar bacasız sanayi denilen turizm bizim dönemimizde Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biri haline geldi. Turizm sektörümüze yaptığımız yatırımların karşılığını fazlasıyla alıyoruz. Geçtiğimiz günlerde açıklanan 2024 yılının ilk 6 ayına ait turizm rakamları bu gerçeği bir kez daha ortaya koymuştur."
Erdoğan, 2024'ün ilk 6 ayında turizmde gurur verici bir başarıya imza attıklarını, bu dönemde Türkiye'yi ziyaret eden turist sayısının 26 milyon 137 bine ulaşarak bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artışla rekor kırdığını bildirdi.
Geçen yıl ilk 6 ayda, 93 dolar olan kişi başı gecelik harcama tutarının bu sene 98 dolara çıktığını belirten Erdoğan, yıl sonunda bu meblağın 103 dolara çıkacağını tahmin ettiklerini söyledi.
Bu rakamlara bağlı olarak turizm gelirlerinin arttığını, 2023'ün ilk 6 ayında 21,6 milyar dolar olan toplam gelirin bu senenin aynı döneminde yüzde 9,3 yükselişle 23,7 milyar dolara çıktığını aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:
"Çok büyük aksilik olmazsa yıl sonunda 60 milyar dolar turizm gelirini, 60 milyon turist sayısını yakalayacağız. Ancak turizmde hala katetmemiz gereken mesafe olduğunu biliyoruz. Bölgemizdeki istikrarsızlıklar ve çatışmalar azaldıkça bu mesafeleri çok daha hızlı şekilde aşacağız. Turizm sektörümüzün de vizyonunu buna göre şekillendirmesinde fayda var, Şunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım, aşırı kar hırsıyla, hızlı kazanç peşinde koşmak, orta ve uzun vadede turizm sektörümüzde onulmaz yaralar açacaktır. Her ne suretle olursa olsun vurgunculuk yapanlar, en büyük zararı milletimize, Türkiye'nin saygınlığına, sektörden ekmek yiyen milyonlarca vatandaşımıza vermektedir.
Her zaman söylüyorum itibar ve güven zor kazanılan fakat kolayca kaybedilen değerlerdir. Fırsatçıların bu değerlerimizi dinamitlemesine müsaade etmemeliyiz. Ülkemizin prestijine ve turizm sektörümüze zarar veren arızi durumların ortadan kaldırılması noktasında, devletimizin kurumları kadar sektörün bizatihi kendisine çok önemli görevler düşüyor. Daha büyük hedeflere kulaç atarken, turizm sektörünün gelişmesine ayak bağı olan bu yüklerden de kurtulacağımıza inanıyorum."
Turizm ve ticaret rakamlarında olduğu gibi bugün açıklanan temmuz ayı enflasyon oranlarının da ümitlerini artırdığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Haziran itibarıyla enflasyonda başlayan düşüş süreci, temmuzda biraz daha belirginleşti. Yıllık enflasyon, en yüksek seviyesine göre 13,7 puan geriledi. Önümüzdeki aylarda bu eğilim, hızlanarak devam edecek. Sene sonunda enflasyonu hedeflerimizle uyumlu oranlara mutlaka indireceğiz. Amacımız, enflasyonu düşürerek kalıcı refah artışını sağlamaktır. Küresel ekonomide son 4 yıldır devam eden fırtınalı seyir, gelişmiş ülkeler dahil hepimizi zorluyor."
Erdoğan, bu sabah dünya sermaye piyasalarında yaşananların, hükümetin nasıl belirsizliklerle dolu bir atmosferde yürüdüğünü gösterdiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye, emin ve ehil ellerde yoluna devam etmektedir. İnşallah bu yolun sonunda da ekonomide menzili maksuduna varacaktır. Türk ekonomisi bu güce, bu potansiyele, 22 yıllık çabalar neticesinde inşa ettiği bu sağlam temele ziyadesiyle sahiptir. Bunun için biraz daha sabredecek, biraz daha dirayetli davranacağız. Muhalefetin buram buram popülizm kokan, ülkeye faydadan çok zarar getirecek afaki söylemlerine prim vermeyeceğiz. Onlar konuşmayı, meydanlarda atıp tutmayı çok sever ama iş, verilen sözleri tutmaya gelince ara ki bulasın. SGK'ye olan birikmiş borçlarını dahi ödemeyen, dahası absürt bahanelerle bu borçtan kaçmanın yollarını arayan bir zihniyetten memlekete ve şehirlerimize hayır gelmez. Vatandaşlarımdan muhalefetin karamsar, kötümser, moral bozmayı amaçlayan açıklamalara itibar etmemelerini, 22 yıllık tarihi başarılarla dolu hükümetimize güvenmeye devam etmelerini bekliyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet olarak kendilerinin de üzerlerine düşeni yaptıklarını belirterek, şunları söyledi:
"İçinden geçtiğimiz hassas dönemde, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın yükünü hafifletmek için onların yanında oluyoruz. 2022 yılında çok önemli bir program başlattık. Türkiye Aile Destek Programı'yla ihtiyaç sahiplerine nakdi destek ulaştırdık. Hanelerimizi elektrik tüketim desteğinden faydalandırma yanında, bu hanelerdeki evlatlarımız için de ilave destekler sağladık. Programımız kapsamında bugüne kadar 4,2 milyon tekil ailemizin elinden tuttuk. Dar gelirli ailelerimize toplamda 88,2 milyar liranın üzerinde destekte bulunduk. Programın son ödemesini geçtiğimiz ay gerçekleştirdik. Kabine toplantımızda bu konuyu tüm yönleriyle tekrar gözden geçirdik. 2 yıldır uyguladığımız destek programımızı, sosyal devlet vasfımızın bir gereği olarak 2024 yılının sonuna kadar uzatıyoruz. Aldığımız bu kararın, Türkiye Aile Destek Programından faydalanan kardeşlerim başta olmak üzere milletimize hayırlı olmasını diliyorum."
Türkiye'nin, diplomasinin farklı alanlarındaki başarı grafiğini sürekli yükselttiğini, son yıllarda küresel ve bölgesel diplomasinin kalbinin attığı yer haline dönüştüğünü vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Rusya-Ukrayna savaşında İstanbul sürecinden 33 milyon ton tahılın Türk boğazlarından dünya piyasasına ulaştırıldığı Karadeniz Tahıl Girişimi'ne kadar pek çok önemli diplomasi zaferine bizler imza attık. Bunun en son örneği istihbarat alanında geçen hafta yaşandı. Milli İstihbarat Teşkilatımızın ara buluculuğunda son derece hassas bir çalışma neticesinde, 2. Dünya Savaşı sonrası en büyük esir takası, ülkemizin ev sahipliğinde Ankara'da gerçekleştirildi. Amerika, Almanya, Polonya, Slovenya, Norveç, Rusya ve Belarus cezaevlerinde bulunan 26 kişinin değişimi, hiçbir pürüzle karşılaşılmadan hamdolsun tüm dünyaya örnek olacak şekilde yapıldı. İnsani boyutunun ötesinde Türkiye'nin kilit rolünü de tescilleyen bu önemli takas operasyonunda kritik rol üstlenen Milli İstihbarat Teşkilatımızı ve MİT mensuplarımızı canı gönülden tebrik ediyorum. 97 yıldır devletimizi nice saldırıdan, nice ihanetten, nice provokasyondan gerektiğinde canları pahasına koruyan MİT Başkanlığımızın isimsiz kahramanlarına bugün bir kez daha teşekkür ediyorum. Dün Tacikistan'da Pamir Dağları'nda işgalcilere karşı yürüttüğü cihat sırasında şehit düşen Teşkilat-ı Mahsusa'nın kurucusu Enver Paşa'nın şehadetinin 102. yıl dönümüydü. Ömrü harp meydanlarında geçen, son nefesini yine savaş meydanında veren Türk-İslam İttihadı'nın büyük mücahidi Enver Paşa'yı, bu vesileyle bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Rabbim ruhunu şad, mekanını inşallah cennet eylesin."
Cumhurbaşkanı Erdoğan işgalci bakan Yisrael Katz'a verdi veriştirdi: Klavye şarlatanı soytarı