Sakarya Üniversitesi 2023-2024 Eğitim Öğretim Yılı sonunda Hukuk Fakültesi’ni birincilikle bitiren Av. Gamze Uygun (23) mezuniyet konuşmasında, Hukuk Fakültesi’ni kazanma sürecine ve aile desteğine değinirken, kendisini dinleyen protokol üyelerini, hocalarını, arkadaşlarını ve aileleri duygulandırdı.
Ben Gamze, bu benim hikayem. Ben Sinopluyum. Size biraz kendi hikayemden bahsetmek istiyorum; Herkesin bir hikayesi var elbette, benim hikayemi değiştiren şey ise çok inanmaktı. Her şey yolunda gitmedi, yollar çiçeklerle dolu değildi ama ben bugünü kalbimle istedim. Rahmetli dedem bir ihmal sonucu hayatını yitirdiğinde annem çok küçük yaşta anne olmak zorunda kalmış, anneme kollarını açan olmadan annem hayata sarılmak zorunda kalmış. Annemin bize sarılırken gözleri dolardı hep, küçüktüm, çocukluğu çalınmış annemin gözlerindeki yaş dinsin isterdim, hayalimdi hukuk okuyup kimsenin sormadığı hesabı ben soracaktım, böyle başladı hikayem. Ama dedim ya her şey yolunda gitmedi. Hukuk okumak için çıktığım bu yolda her zaman başarılı olamadım, tökezledim, ümitsizliğe düştüm. Yunus Emre Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde hayallerime daha yakın olan Adalet Bölümü ile eğitimime devam ettim. Meslek Lisesinden mezun olduğumda hukuk okuma isteğimi bile dile getirmeye çekinir olmuştum üniversite sınavından aldığım sonuç da hayallerime çok uzaktı. Ama benim hikayem meslek lisesinden mezun olup 432 bin sıralama ile mezuna kaldığım gün bitmedi. Çalıştım, daha çok çalıştım 432 bin olan sıralamamı bir sene içerisinde 21 bine çekerek Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandım. Her koşulda yanımda olan, bana inanmaktan vazgeçmeyen, elimi biran olsun bırakmayan annem Hanife Uygun’a çok teşekkür ederim.
Hukuk Fakültesi’ni kazandığımda beni yeni zorlukların bekleyeceğinden habersizdim. Uykusuz gecelerimiz, sabahlara kadar dur durak bilmeden çalıştığımız sınav haftalarımız tatlı yorgunluklarımızdı. Ancak ne yazık ki mücadelem bununla sınırlı değildi. Ben hırslarımın peşindeyken hayat bana her şeyin sadece başarmaktan ibaret olmadığını öğretti. Esas önemli olan huzurumuz, sağlığımız ve mutluluğumuzdu. Babamın kansere yakalandığını öğrendiğimde amfide ders dinliyordum. Aldığım bu haberden sonra her şey aynı olmadı. Daha büyük bir sınavın içindeydim. Okuluma devam edip etmeme kararını vermek üzereyken babama söz vermiştim. Ben okulumu bitirecektim o da bu hastalığı yenecekti. Kalbim babam, sana verdiğim sözü tuttum. Desteğini her zaman hissettiğim bana yılmadan, pes etmeden devam etmeyi öğreten, arkamda dağ olan babam Cemal Uygun’a çok teşekkür ederim. Bu hikâyede her zaman elimi tutan, yüzümü güldüren canımın yarısı ablam Gözde Uygun Arslan’a ve onun kıymetli eşi, abim Yasin Arslan’a, küçük kardeşim Onuruma teşekkürlerimi sunarım. ‘Kendine inanmak, kendi kaderini çizmenin ilk adımıdır.’”