Türkiye Futbol Federasyonu Olağan ve Seçimli Genel Kurulu’nda İbrahim Hacıosmanoğlu 44. TFF başkanı olarak koltuğu Mehmet Büyükekşi’den devir alarak, tüm kurgu ve beklentileri altüst etti.
Türk futboluna, tartışmasız en kaotik dönemini yaşatan Mehmet Büyükekşi dönemi sona erdi. Bu duruma futbol adına sevinmeli mi, yoksa üzülmeli mi buna henüz karar veremediğimin notunu düştükten sonra, üzerine biraz konuşmakta yarar görüyorum.
Sevinmemin nedeni Büyükekşi’den kurtulmak, üzülmemin ise, ‘Gelenin gideni aratması’ olasılığı. Çünkü, Hacıosmanoğlu’nun o makam için doğru bir aday olmadığını düşünüyorum. Dilerim, gelen gideni aratmaz. Hepimizin de bildiği gibi, İbrahim Hacıosmanoğlu Trabzonspor başkanlığı sürecindeki eylem ve söylemleriyle, futbol ailesinin tepkilerini üzerinde toplamıştı.
Seçim propagandası sırasında, yakın zamanların revaçta açıklaması, “Herkesle helalleşeceğiz” diyerek, geçmişe sünger çekme çabası veren Hacıosmanoğlu, seçim sonrasında da bu minvalde sözler sarf etti.
“Futbolun güzelliklerini, kardeşliği, barışı sağlamak için yola çıktık. Söz verdik. Yükümüz çok ağır. Allah bizi mahcup etmesin. Türk futbolunu adil, adaletli ve ahlaklı yöneteceğiz. Bundan herkes kendine düşen payı alır” diyerek, geçmiş imajını düzeltme çabası veren Hacıosmanoğlu’na inanmak istediğimi belirtmek isterim. Umarım düşündüklerimde haklı çıkmam ve çiçeği burnunda başkan beni yanıltır. İnanın ki, yanılmak istiyorum. Zira, Türk futbolunun çıktığı Mehmet Büyükekşi girdabından sonra, denize düşen insan modundayım.
Açıkçası, bu seçimin mesajı, 160 imza toplayıp 129 oy alabilen Büyükekşi karşısında 72 imza toplayan Hacıosmanoğlu’nun 134 oyla kazanmasının alt metniydi.
Yani, en kuvvetli başkan adayı Servet Yardımcı’nın yarıştan el çektirilmesi, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın, kulüplerden Büyükekşi için bizzat imza ve oy istemesine karşın kulüplerin büyük çoğunluğunun sandıkta bu gidişata verdiği tepki ve siyasete attığı vücut çalımıydı.
Bu durum, günümüze dek tüm seçimlerdeki eğilimin aksine, yarışa giren iki adaydan Büyükekşi’nin divan başkanı adayının başkanlık yaptığı genel kurulda, sandıktan rakip aday çıkıyor. İnanın, bu başlı başına çok önemli bir mesajdır.
Vaziyeti kısaca şöyle de özetleyebiliriz. Kurulan tüm düzeneklerle, bütün yolların Büyükekşi’ye çıktığı haritayı TFF Genel Kurulu buruşturup çöpe atmıştır.
Özellikle İstanbulspor başkanı Ecmel Faik Sarıalioğlu’nun, Türk futbolunun Mehmet Büyükekşi faciasından kurtulmasında etkin rol oynadığının altını çizmek gerek.
Dediğim gibi gelenin gideni aratma olasılığı olsa dahi, sonuçta yaşanan somut felaketten kurtulup kâbustan uyandık, bu çok net. Dilerim Başkan Hacıosmanoğlu da, geçmişten gereken dersi alıp, geleceğe bakış açısını da ona göre belirler.
Hoşçakalın…