Yunan adalarının Türkiye’ye göre daha ucuz olduğuna yönelik basında çıkan spekülatif haberlerin turizm sektörüne orta ve uzun vadede zarar vereceği ifade ediliyor. Ufak bir Yunan adasındaki fiyatları Çeşme Alaçatı veya Bodrum’daki lüks mekanlarla karşılaştıran paylaşımlar, hem yerli hem de yabancı turistlerde olumsuz algı oluşturuyor. Türkiye’deki fiyat artışlarının sektöre zarar verdiğini kabul eden turizmciler, buna rağmen Yunan adalarına yönelik aşırı pohpohlamanın abartılı olduğunu da ekliyor.
Söz konusu kara propagandanın yabancı turistleri de etkilediğine dikkat çekiliyor. “Vatandaşları bile Türkiye’de tatil yapmıyor” algısının yerleşmesinden endişe eden turizmciler, yapılan sosyal medya paylaşımları ve haber içeriklerinin iyi incelenmesi gerektiğine vurgu yapıyor. Enflasyonla mücadelenin olumlu sonuçlarının görülmesiyle sektörün bu sorunu aşacağına inanan turizm yatırımcıları; Bodrum ve Çeşme örnekleriyle yapılan haberlere karşı, “Sonuçta İspanya’da İbiza, Yunanistan’da Mikanos veya Santorini’ye giderseniz Türkiye’dekilerin en az 2 katı rakamlarla karşılaşırsınız. Her ülkenin marka ve pahalı tatil destinasyonları vardır. Vatandaşlarımızda yanlış algı oluşturulmasın” bilgisini veriyor. Vatandaşların Yunan adalarına yönelik ilgisi önce kota uygulamasına sonrasında ise fiyat artışlarına neden oldu.
Türkiye'den Yunan adalarına kapıda vize uygulaması, yerli turist talebinin adalara ilgisini artırdı. Son dönemde Marmaris ve Fethiye’den deniz yoluyla, Kapıkule’den ise kara yoluyla Yunanistan’a giden yerli turist sayısında ciddi bir artış yaşanıyor. Bunun en önemli nedeni ise sosyal medya başta olmak üzere farklı platformlarda yapılan 'Yunan adaları ucuz' propagandası. Bu algı, yerli turist kadar yabancı turistin de Türkiye’den kaçmasına neden oluyor. Sakız Adası’ndaki otel fiyatları ile Fethiye’deki aynı kategorideki otellerin fiyatları hemen hemen aynı seyrediyor (geceliği 3-4 bin lira). Düşünüldüğü gibi bir ucuzluğun olmadığını belirten TÜRSAB Batı Akdeniz BTK Başkanı Özgen Uysal, “Öyle sanıldığı gibi bir ucuzluk yok. Deniz yoluyla Rodos’a, Marmaris ve Fethiye’den geçişlerde günlük 50 kişilik kota geldi. Aşırı yoğunluk var. Günübirlik gitseniz ancak bir kahve içer sonra geri dönersiniz. Bizdeki hizmet kalitesinin yanına yaklaşamazlar. Esnaf siesta yapıyor, garson sayısı az müşterilere bakmakta zorlanıyorlar. Biz bu konuda daha iyiyiz. Yunan esnafı da doygunluğa ulaştı, son zamanlarda fiyatları artırdılar” dedi.
Tüm bunların yanında Türkiye ile Yunanistan karşılaştırılırken, büyük bir hataya düşülüyor. Konu ile ilgili en çok kıyasa tabi olan Alaçatı, Bodrum gibi yerler genelde Kos, Sakız adası veya Dedeağaç ile kıyaslanıyor. Alaçatı ve Bodrum, Mikonos ile kıyaslanabilir. Kendi turistik bölgelerimizi çok yabana atıyoruz. Kapıda ödenen 60 avro ödenen vize ücreti, feribot parası, otel masrafları ve buna döviz kuru da katıldığında yurt dışı daha pahalı bir tatil tercihi olarak karşımıza çıkıyor. Özetle son dönemde sıkça duyduğumuz; ‘Yunanistan, Türkiye’den daha ucuz’ algısı gerçeği yansıtmıyor.
Turizm işletmecisi Muhammet Cüntay ise, kapıda vizeyle yerli turistlerin geçişinin her ne kadar daha kolay gibi gözükse de bu işlem için ciddi süreler beklendiğini, bunun da birçok şikayeti beraberinde getirdiğini söyledi. Cüntay, "Ülke içindeki popüler destinasyonların ne nitelikli tesislerin fiyatlarının çok artması ve Yunanistan’a geçişin kapıda vize alınmak suretiyle kolaylaşması talebi artırdı. Yerli turistin her gecen gün yurt dışına kayışının önünü almak döviz bazında fiyat istikrarı yakalamakla ilgili. Ülkemizin kısa zamanda bu süreci atlatması gerekiyor" diye konuştu.
BIST 100 zirvede: Yılın ilk yarısında küresel piyasalardan pozitif ayrıştı
Resmi Gazete'de yayımlandı: Memurlara zam ve tazminat kararında yedi değişiklik
