İZMİR - Sağlık sorunu yaşayan ve evlerinden çıkamayan vatandaşlara yönelik verilen evde sağlık hizmetine talep, pandemiyle birlikte arttı. Kan ve idrar tahlilinden EKG çekimine, uygun ilaç raporlarının çıkarılmasından beslenme tüpü ve sonda takılmasına kadar pek çok hizmetin, artık hastanın ayağına götürüldüğünü bildiren Evde Sağlık Hizmetleri İzmir İl Koordinatörü Dr. İsmail Hakan Köseoğlu, kentte son dönemlerde 100 bini aşkın hastaya hizmet ulaştırdıklarını söyledi.
Evlerinden çıkamayan, sağlık sorunu yaşayan, kronik hastalığı bulunan veya yatağa bağımlı vatandaşlara yönelik verilen evde sağlık hizmetinde, Covid-19 salgınıyla birlikte talep patlaması yaşandı. Evlerde uygulanan sağlık hizmeti çeşitliliğinin de genel durum muayenesi,
serum, kan alma, enjeksiyon, pansuman, idrar tahlili, EKG çekimi, uygun ilaç raporlarının çıkarılması, beslenme tüpü ve sonda takılması, reçete yazılması gibi çok geniş alandaki hizmetlerin hastanede gibi sunulması da taleplerin artmasında etken oldu. Özellikle belli yaş üstündeki vatandaşlar, salgından çekindikleri ya da kısıtlamanın etkisiyle randevu alma güçlüğü nedeniyle hastaneye gidemeyince, sağlık hizmetinin evlerine gelmesi için girişimde bulundu.
Evde sağlık hizmetinde talep artışının yaşandığı illerden birinin İzmir olduğunu belirten Evde Sağlık Hizmetleri İl Koordinatörü Dr. İsmail Hakan Köseoğlu, "İzmir için düşünülen evde sağlık hastası sayısı, nüfusun binde iki buçuğu yani 10 bin kişi idi. Bizimse şu anda kayıtlı 28 bin hastamız var. Şu ana kadar evde sağlık hizmeti almaya gerek kalmayanlarla birlikte, son dönemde toplamda 100 bin hastaya hizmet götürdük. Her geçen gün yapılan işlemlerin sayısı artıyor" dedi.
‘MESAİYE HAFTA SONU DAHİL EDİLDİ’
Evde sağlık hizmetlerinin 2010 yılından itibaren verildiğini anlatan Dr. Köseoğlu, “Hasta profili genelde yatağa bağımlı veya kronik rahatsızlığı olan hastaları kapsıyor. Evde sağlığın acilleri olarak kabul edilen durumlara aynı gün içerisinde mutlaka müdahale ediliyor. Pandeminin başlangıcından itibaren yoğun bir hasta başvurusu oldu. Koordinasyon merkezindeki çağrı karşılayıcı sayımızı artırarak bu hizmeti karşılamaya çalıştık. Normalde mesai saatleri ve hafta içinde yapılan işlemi biz hafta sonu ve günlük 12 saate yayarak hasta talebine yetişmek için mücadele ettik. O zamandan beri yoğun bir çalışma içindeyiz ve bu yoğunluk aynen devam ediyor" diye konuştu.
‘GÖREV EMRİ VERİLDİKTEN SONRA HAREKETE GEÇİYORUZ’
İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Evde Sağlık Hizmetleri Birim Sorumlusu Uzm. Dr. Özge Tuncer de çalışmalarına ilişkin, “Hastalarımıza kendi yaşadıkları ortamda verdiğimiz sağlık hizmeti, evde sağlık hizmeti olarak isimlendiriliyor. Hastalarımız başvurularını 444 38 33 numarasına ulaşarak yapıyorlar, başvuruları İl Koordinasyon Merkezi’ne düşüyor. İl Koordinasyon Merkezi, hastanın bağlı bulunduğu sağlık merkezine görev emrini gönderiyor.
Hastanın başvurusunu gördüğümüz anda ilk aşamada telefon görüşmesi yaparak hastanın mevcut dosyasını hazırlıyoruz ve en kısa zamanda ulaşmak için harekete geçiyoruz. Yaptığımız hizmetler genel durum muayenesi, semptomlara yönelik muayeneler, beslenme tüpü, sonda takılması, peg bakımı, yara pansumanı, kan tetkiki, reçete yazılması, uygun ilaç raporlarının çıkarılması, beslenme ürünü ve alt bezi raporlarının çıkarılması gibi hizmetleri kapsıyor" dedi.
‘TAM KORUNMAYLA HASTALARIN EVİNE GİDİYORLAR’
Özellikle pandeminin ilk döneminde 65 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı olan kişiler, sokağa çıkamayınca başvuruların arttığını ifade eden Dr. Tuncer, “Nöbet ekipleriyle tüm hastaların başvurularını karşıladık. Hastaneye gelmekten çekinen hastalar, evde sağlık hizmeti almayı talep ettiler. Yaş grupları uygun olan hastalarımızın kovid aşılarını tamamladık. Ekipler tam korunma yaparak hastaların evlerine gitti. Bone, maske, gözlük ve korunma önlüğüyle önlem alındı. Bir hastadan çıkıp farklı bir hastaya gittiğimiz için toplum sağlığını korumak adına önlem alınması oldukça önemli" diye konuştu.
Evde sağlık hizmetinden yararlanan ALS hastası Güldalı Saraç'ın (84) oğlu Özgün Saraç ise, “Annem yaklaşık 6 yıldır tedavi görüyor. Doktor doktor dolaştık, teşhisi zor konuldu. Zamanla yürüme ve konuşma yetilerini kaybetti. Yaklaşık dört yıldır beslenemiyor. Bizim hastalarımız çok zor, makinelerle yaşıyor. En ufak bir şeyde ölüm riski var ve çok dikkatli olunması gerekiyor. Evde sağlık hizmeti veren ekipler sık sık evimize geliyor. Geldikleri zaman gereken tüm tahlilleri ve bakımları yapıyorlar" dedi.