Bünyesinde 50'den fazla Türkiye'nin en popülerleri arasına girecek oyuncu bulunduran ID İletişim 2002 yılından bu yana en tanınan menajerlik ajanslarının başında geliyor. ID İletişim'in ortaklarından olan Ayşe Barım hakkında çıkan sektördeki 'tekelleştirme' tartışması magazin dünyasında büyük yankı uyandırdı.
ID ajansı sahibi Ayşe Barım, himayesinde çalışan ünlüleri, oyuncuları kendisini dinlemediği takdirde piyasadan sileceğine dair iddialarda bulunduğuna dair söylemler yer alıyor.
Olay gündemdeki yerini korurken, Rekabet Kurulu da gelen ihbarların ardından dizi ve film sektörüyle bağlantılı menajerlik ajanslarına inceleme başlattı. Rekabet Kurumu'ndan yapılan açıklama şu ifadelere yer verildi:
"Kurumumuza kast ajanslığı ve menajerlik faaliyetlerine yönelik olarak yapılan çok sayıda ihbar ve şikayette iki önemli konu başlığı öne çıkmaktadır. Bunlardan ilkinde, sektörde faaliyet gösteren bazı kast ajansı/menajerlerin; konusunda birlikte hareket ettikleri iddiaları yer almaktadır.
Yapılan ihbar ve şikayetlerde ayrıca; sektörde kast direktörlüğü ile menajerlik faaliyetini birlikte yürüten teşebbüslerin çeşitli rekabet sorunlarına neden olduğu, iki faaliyeti birlikte yürüten bir teşebbüsün kast direktörü pozisyonunda bulunduğu bir projede, kendi oyuncu kadrosuna öncelik tanıma avantajına sahip olduğu, bununla birlikte hem kast ajansı/menajerlik faaliyeti olan hem de kast direktörlüğü yapan bu teşebbüslerin kendileriyle bağı olmayan oyuncuları değerlendirme dışı bırakabildiği, bu nedenle hem hâlihazırda başkaca bir kast ajansı/menajerle bağı olan yeteneklerin hem de sektöre yeni giriş yapan yeteneklerin kast direktörlüğü ile kast ajansı/ menajerlik hizmetini birlikte sunan teşebbüslere yönelme mecburiyetinde bırakıldığı, bu doğrultuda iki hizmeti birlikte sunan bir teşebbüsten menajerlik hizmeti almayan oyuncuların, teşebbüsün kast direktörlüğü faaliyeti sebebiyle dizi, film gibi projelerde dezavantajlı konuma getirildiği, bu doğrultuda kast direktörlüğü ile iştigal etmeyen menajerlerin de söz konusu iki faaliyeti birlikte yürüten teşebbüslerle olan rekabetlerinde dezavantajlı konumda bulundukları iddiaları yer almaktadır"
Soruşturma başlatılan ve sektörü bir ağ gibi tekellerine aldıkları belirlenen dernek, ajans ve menajerler Rekabet Kurumu web sitesinde şu şekilde sıralandı:
ID iletişim bünyesinde birçok oyuncu ve manken yer almaktadır. Ayşe Barım tarafından kurulan şirkette özellikle son yıllarında popüler olan isimler yer almakta. İddialar doğrultusunda Serenay Sarıkaya ve daha birçok menajerliğini üstlendiği ünlü isimler üzerinden ciddi PR çalışması yaparak algısı yaptığı ortaya atıldı.
Adı Gezi Olaylarında geçen Ayşe Barım hakkında ortaya çıkan yeni iddialar ise sosyal medyayı salladı.
Ayşe Barım'ın şirketi ID İletişim konuyla ilgili bir açıklama yayınladı.
Yapılan açıklamada "Şirketimiz 2002 yılından bu yana Türkiye'nin en sevilen ve takdir edilen oyuncularına menajerlik hizmeti vermekte olan, Türkiye'deki menajerlik mesleğini dünya standartlarında uygulayan, alanında öncü bir şirkettir. Son iki gündür şirketimizin kurucu ortağı Ayşe Barım ve uzun süredir birlikte çalıştığı oyuncumuz Serenay Sarıkaya, gerçek olmayan ve ahlak dışı iddialarla ilişkilendirilmiştir. Şirketimiz ve değerli bir oyuncumuzla ilişkilendirilen bir yazının aylar sonra yeniden gündemi planlı olarak meşgul ettiğini üzülerek görmekteyiz. Bu iftiralarda bulunan ve planlı olarak yayan kişiler hakkında yargı yoluna başvurduğumuzu sayın kamuoyunun bilgilerine sunarız" ifadeleri kullanıldı.
Gündeme adeta bomba gibi düşen iddia sonrası ise konuya ilişkin, kimi isimler Ayşe Barım'ın yanında durup ona destek verirken kimisi de bu konuda büyük eleştirel paylaşımlar yaptı. Ayşe Barım’a destek veren isimlerden yönetimini yaptığı ID İletişim’in oyuncuları olması da dikkatlerden kaçmadı.
Yönetmen ve yazar Ali Ayaydın’ın sosyal medyasında paylaşımları doğrultusunda ID Ajansı bünyesinde yapılan olay gün yüzüne çıkarıldı.
Yönetmen ve Yazar Ali Ayaydın, sosyal medyasında yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi;
“Kültür Bakanlığı ve Sinema Genel Müdürlüğü’nü de bu olaya müdahil bir hale getireceğim. Çünkü bu korkunç düzeni yasalarla sonlandırmak zorundayız. Aksi mobing ve sömürü olarak bize geri dönüyor. Hem de daha zalim bir şekilde"
Yönetmen ve Yazar Ali Ayaydın, konu ile açıklamalarına şu sözlerle devam etti.
“Netflix OMG Medya gibi yapım şirketleriyle paket anlaşmalar yapıyor. Sektördeki küçük yapımcılar, yönetmenler, yazarlar ve oyuncular asla Netflix’in kapısından giremiyor. Böyle bir paket anlaşma Netflix Almanya’da Fransa’da yapılabilir mi? Sizi hukuki olarak öyle perişan bir hale getirirler ki önünüzü göremezsiniz ama Türkiye’de de yapıyorlar. Savcılığa vereceğim dilekçe de bunlarda yazacak. Sn. Pelin Diştaş’la Sayın Ayşe Barım da çok yakın arkadaş oldukları için genelde başrollerde ID’in tercihleriyle belirleniyor. Kendi menajerlik şirketinde bile oyuncular arasında haksızlık yapanlar size bana ne yapmaz”
10 milyon aboneyi aştı: TRT’nin dijital platformu Tabii’den büyük başarı
