Güvenlik kaynaklarının aktardığı bilgilere göre; Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un, güven oylamasını kaybetmesi ve Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier'in, Federal Meclisi feshederek 23 Şubat 2025'te erken seçim kararı alması, FETÖ'nün Almanya yapılanmasında paniğe neden oldu. FETÖ üyeleri Almanya'da yapılacak seçimler sonrasında aşırı sağın yükselmesi ile göçmenlere karşı olumsuz bir tutum takınılmasından endişe ediyor.
Almanya, 15 Temmuz başarısız darbe girişimi öncesi ve sonrasında FETÖ için en güvenli ülkelerden biri konumunda yer aldı. FETÖ'nün 1990'ların başlarından itibaren Almanya'da önemli örgütsel yatırımları bulunuyor. Örgütün, elebaşı Fetullah Gülen'den sonra en önemli yöneticilerinden olan Avrupa kıtasındaki örgüt yapısının sözde sorumlusu Abdullah Aymaz da Almanya'da yaşıyor. Aymaz, örgütle ilgili tüm faaliyetlerini Almanya'dan yürütüyor. Aymaz gibi birçok örgüt üyesi de yine Almanya'da ikamet ediyor. Türkiye'den firar eden FETÖ mensuplarının yaklaşık dörtte biri de yaşamak için Almanya'yı seçiyor. Almanya'nın FETÖ'ye kucak açmasının altında iş gücünün yanı sıra politik nedenler de bulunuyor. 15 Temmuz darbe girişiminin planlayıcılarından Adil Öksüz'ün de Türkiye'den kaçtığı ve son görüldüğü yerin Almanya olduğu biliniyor.
Başarısız darbe girişimi sonrasında Türkiye'den firar eden örgüt mensubu askerlerin birçoğu Almanya'ya kaçtı. Ayrıca, NATO görevindeyken Türkiye'ye çağrılmalarına rağmen firar edip Almanya'da yaşamaya başlayan FETÖ'cü askerlerin sayısı da fazla. Avrupa Birliği'nin en güçlü ülkelerinin başında yer alan Almanya, FETÖ'nün mahrem yapılanmalarının en canlı olduğu ülkelerden biri. Örgüt, Türkiye'de kurduğu çarkı Almanya'da da aynı şekilde sürdürüyor. Burada kontrolü ellerinde tutmaya çalışan mahrem abiler, özellikle firari askerler üzerinde etkilerine devam ediyor. Firari askerler, diğer örgüt üyeleri ile görüştürülmüyor. İş, ev ve ailelerinin ihtiyaçları da örgüt tarafından karşılanıyor.
Örgüt, Almanya'daki FETÖ mensuplarından, özellikle de Türkiye'de ihraç edilen asker ve polislerden vatandaşlık almalarını çok önemsiyor. Örgüt, FETÖ'cü ihraç asker ve polislerin Almanya'da topluma entegre olmalarını ve Almanya'da kamu kurumlarında kendi iş kollarındaki kadrolara sızmalarını istiyor. Örgütün son 5 senedir bu konuda ciddi planlama içinde olduğu, program ve yatırım yaptığı, bu sayede kademeli olarak Almanya kurumlarına sızarak gücünü Almanya bürokrasisinde de sürdürmeyi hedeflediği biliniyor.
Almanya'nın Magdeburg kentinde 21 Aralık'ta Noel pazarında gerçekleşen saldırı, ülkede yaşayan tüm göçmenler için tehlike çanlarının çalmasına neden oldu. Saldırının failinin uzun süredir Almanya'da yaşayan Suudi Arabistan kökenli bir göçmen olması nedeniyle ülke genelinde göçmenlere karşı protestolar başladı.
Göçmenlere karşı yapılan protestolar FETÖ üyelerini de etkiledi. Örgütün yatırım yaptığı Almanya planı bozulmaya başladı. Şubat 2025'te yapılacak seçimlerde aşırı sağın güçlenmesi ile göçmen karşıtlığı yönündeki seçmen baskısının, vatandaşlık işlemlerinin engellemesinden endişe duyuluyor. Bu nedenle özellikle firari asker ve kamu görevlileri vatandaşlık işlemlerini hızlandırma telaşına girdi. Suriye'de yaşanan gelişmeler sonrasında Avrupa ülkelerinin Suriyeli göçmenleri ülkelerine geri göndermek için yollar araması da FETÖ üyelerini tedirgin etti. Örgüt mensupları, sıranın kendilerine gelecek olmasından endişe ediyor.
