MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de TBMM’de Meclis Grup Toplantısı’nda terörist başı Abdullah Öcalan’a yaptığı ‘PKK’yı lağvetme’ çağrısından sonra gerçekleşen İmralı ziyareti bekleneni vermedi.
Terörist başına “Örgütü lağvet” ve “Terörü bitir” çağrısı yağan Bahçeli, Öcalan ile DEM Parti’nin görüşmesi gerektiğini de savunarak, süreci bir adım öteye taşıdı. Bu açıklamaların ardından İmralı’dan gelecek cevap bekleniyordu.
Çağrıdan 2 ay 7 gün sonra TBMM Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile Van Milletvekili Pervin Buldan’dan oluşan DEM Parti heyeti, cumartesi günü İmralı’ya gitti. Adada Öcalan ile görüşen DEM heyetinin açıkladığı mesajda ‘örgütün lağvedilmesi’ ve ‘silah bırakma’ çağrısı yerine şartlar içeren niyet beyanı vardı. Öcalan, 7 maddede sıraladığı görüşlerinde, örgütte doğrudan silah bırakma çağrısı yapamazken üstü örtülü şartları beklenen etkiyi sağlamadı.
Öcalan mesajında, “Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım” ifadelerini kullandı. Öcalan’ın mesajında sadece niyet beyan etmesi ve doğrudan örgüte bir çağrıda bulunmaması, ‘ipe un serme’ olarak değerlendirildi. Öcalan’ın çağrısındaki Suriye atfına rağmen bu ülkenin kuzeyindeki PKK’nn uzantısı olan PYD/YPG’ye karşı net bir tavır alınmaması da eleştirildi.
Öte yandan DEM Parti’den, Bahçeli’nin çıkışının ardından süreci baltalayacak açıklamalar da geldi. DEM Diyarbakır Milletvekili Ceylan Akça Cupolo’nun, 22 Aralık’ta TBMM Genel Kurulu’ndaki, “Bizim topraklarımızın üstüne baraj kuruyorsunuz. Sonra o barajlardan edindiğiniz elektriği bize satmanız sizin hakkınız değildir. Bizim suyumuzla kuraklaştırdığınız topraklarımızda çiftçilerimize yoğun elektrik faturaları vererek onların tarımsal faaliyetlerini yürütmek sizin haddiniz değildir” sözleri tepki çekti.
Yine DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, bu süreçte Suriye iç savaş sürecinde Türkiye’yi suçlaması dikkatlerden kaçmadı. Koçyiğit, 12 Aralık’ta Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, “Türkiye, 2011 yılından beri Suriye iç savaşlarındaki yangına benzin döken taraflardan biriydi” dedi. DEM’in diğer Grup Başkanvekili Sezai Temelli ise aynı basın toplantısında TSK’nın PKK’ya karşı Türkiye sınırlarını korumak için attığı adımları da eleştirerek, “Sınır güvenliği tankla, topla, İHA’yla, SİHA’yla sağlanmaz” ifadelerini kullandı.
İktidarın, İmralı’da DEM Parti ile terörist başı Öcalan arasında gerçekleşen ilk görüşme sonrasında yeni başlayan sürece yönelik görüşleri de ortaya çıkmaya başladı. Üst düzey AK Parti kaynaklarından edinilen bilgiye göre, hükümet yeni süreçte örgütün silah bırakmasını ve kendi lağvetmesini bekliyor. Öcalan’ın bu yönde bir çağrıda bulunmasının belli bir zamana yayılacağını ancak bu çağrıyı yapmadan müzakere masasının kurulamayacağı görüşü gerek hükümet gerekse ilgi devlet kurumlarında ağırlık kazanan bir görüş halini aldı. Kaynaklar, hükümetin 28 Aralık’ta İmralı’da DEM Parti heyeti ile terörist başı Abdullah Öcalan’ın mesajlarının ardından başlayan yeni sürece ilişkin görüşlerini ve beklentilerini de aktardı.
Bu çerçevede, İmralı’nın 1978 yılında Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nin Fis köyünde kurulan PKK’nın lağvedildiğini ve silahlı unsurlarının silah bıraktığını açıklaması durumunda müzakereye geçilmesinden yana. İmralı’nın ön şartsız, silah, terör ve tedhiş eylemlerinden vazgeçtiğini duyurarak bu süreçte yer alması gerektiği belirtiliyor. Aksi halde bir müzakerenin oluşamayacağı ve sürecin tıkanacağı da gerekli taraflara aktarılacak.
İmralı görüşmesinde Suriye geniş yer tuttu
DEM Parti İmralı heyetinden yeni açıklama: Önceki süreçlerden çok daha umutluyuz
DEM Parti'ye İmralı izni: Önder ile Buldan Öcalan'ı ziyaret edecek
