Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bölücü canilerin ya kendilerinin silahlara veda edeceğini ya da silahlarıyla birlikte Suriye topraklarına gömüleceğini belirterek, “Kürt kardeşlerimizle aramıza kandan duvar örmeye çalışan terör örgütünü ortadan kaldıracağız” dedi. Erdoğan, AK Parti TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye olayları patlak verdiği andan itibaren merhameti ve adaleti merkeze alan bir politika benimsediklerinin altını çizerek, “Zalimin karşısında, mazlumun yanında duracağız” dediklerini ve bunu da gerçekleştirdiklerini ifade etti. Erdoğan, “Kapımıza gelip bizden eman isteyeni geri çevirmeyeceğiz, kardeşlerimizi ölüme göndermeyeceğiz, bize sığınanları zalimlere teslim etmeyeceğiz, bu millete Boraltan Köprüsü faciası gibi utancı bir daha asla yaşatmayacağız, kendimiz siyasi olarak bedel ödesek dahi mazlumlara tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız” sözlerini sarf ettiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, acı hakikati üzülerek ifade etmek zorunda olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
CHP’nin eski yönetimi, bilhassa da devrik genel başkanı, Suriye’de işlenen insanlık suçlarına vicdan penceresinden bakmadı, daha doğrusu bakmak istemedi. Reyhanlı katliamından FETÖ’nün MİT TIR'ları ihanetine, sığınmacıların hedef gösterilmesinden terör örgütlerine karşı düzenlenen sınır ötesi operasyonlarımıza, en son 14-28 Mayıs arasındaki ırkçı seçim kampanyalarına kadar sürecin her aşamasında gayrimilli, gayriinsani, gayriahlaki bir yerde durdular. Türkiye düşmanı çevrelerin Truva atı ve taşeronu olmaktan çekinmediler. Geç de olsa nedamet getirmek, hakkına girdiği mazlumlarla helalleşmek, bir insaniyet göstergesidir. Samimi temennimiz, 13 yıl boyunca yanlış yerde duranların; en azından siyasi ‘tekaüt’ döneminde kendilerini tavzih etmesidir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye halkının çilelerle, derin acılarla ve fedakarlıklarla bezeli mücadelesinin, 8 Aralık’ta Şam’ın özgürleşmesiyle zafere ulaştığını hatırlatarak, şöyle devam etti: “61 yıllık zulmün ardından Baas rejimi yıkılmış ve Esed korkağı, cibilliyetine yaraşır şekilde, en yakınındakileri bile satarak, Suriye’den kaçmıştır. Türkiye, harekat boyunca daha fazla kan dökülmemesi, çatışmaların başka yerlere sıçramaması için gerekli müdahalelerde bulunmuştur. Suriye halkı, ülkelerini bir katliam şebekesinin pençesinden kurtarmıştır. 61 yıllık Baas karanlığının ardından Suriye’nin üzerine doğan özgürlük güneşini gördükçe, komşuları ve kardeşleri olarak gerçekten şad oluyoruz. Tüm bunları gördükleri halde, bir kuru sözle dahi olsa Suriye halkını tebrik edemeyenlere, mazlumların sokaklara taşan sevincini paylaşamayanlara, Esed’in devrilmesinden rahatsız olanlara ise sadece acıyarak bakıyoruz.”
Suriye’nin kendini toparlaması, kurumsal kapasitesinin güçlendirilmesi, devletin yeniden temel görevlerini yapabilir hale gelmesi için yeni yönetime katkı sunacaklarını kaydeden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü. “Toprak bütünlüğüne yönelik saldırılar karşısında da Türkiye olarak tavizsiz duruşumuzu muhafaza edeceğiz. Selden kütük kapma yarışında olan kim varsa, Suriye halkıyla birlikte karşısında milletimizi de bulacaktır. DEAŞ ve PKK başta olmak üzere her iki ülkenin de bekasına kasteden terör örgütlerinin başını ezmekte kararlıyız.”
Terör örgütü ve destekçilerinin nasıl bir hesabı varsa, kendilerinin de bir hesaplarının olduğuna işaret eden Erdoğan, sabırlı, kararlı ve dikkatli bir şekilde hareket ederek emperyalistlerin oyunlarını bozacaklarını dile getirdi. Erdoğan, “Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, diğer tüm etnik ve dini gruplarıyla biz aynı gökyüzüne bakıyoruz, aynı havayı teneffüs ediyoruz. Mazimiz gibi istikbalimiz de müşterektir. Hepimiz ortak bir medeniyetin çocuklarıyız; geleceğimizi de inşallah gönül gönüle vererek ortaklaşa inşa edeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEAŞ’ın, sadece Batılı ülkeler için değil, Suriye, Irak ve Türkiye için de yok edilmesi gereken bir tehdit kaynağı olduğunun altını çizerek, şu hususları vurguladı: “Başkaları için Suriye’nin güvenliği ve huzuru ikinci sırada yer alabilir. 910 kilometre sınırımızın olduğu bir ülkeyle biz bu lükse sahip değiliz. Suriye ne kadar hızlı ayağa kalkar ve kendini toparlarsa, vatan hasreti çeken kardeşlerimizin gönüllü dönüşleri de o derece hız kazanacaktır. Bu süreçte politikamız şu olacaktır: Dönmek isteyene yardımcı olacağız; ama kimseyi zorla göndermeyeceğiz. Türkiye’nin ekonomik, akademik, bilimsel ve ticari hayatına katkı yapan kardeşlerimizden kalmak isteyenlere de kapımızı kapatmayacağız. Muhalefet, hep yaptığı gibi mutlaka bu süreci zehirlemeye çalışacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, AK Parti’ye katılan Ankara Milletvekili Mustafa Nedim Yamalı’ya parti rozetini taktı. Toplantı öncesinde, bir gazetecinin "AK Parti, sizin aşina olduğunuz bir parti" sözlerine Yamalı, "Muhafazakar camiada birbirine yakın siyasi oluşumların ve damarların bir arada olması gerektiğine inanıyoruz. Tekrar bu saflarda mücadeleye devam edeceğiz" karşılığını verdi.
Cumhur İttifakı olarak 15 Temmuz gecesinden itibaren güçlenerek devam eden dayanışmanın bundan sonra daha da perçinleneceğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Terörsüz Türkiye hedefimizi, devletimizin uhdesinde bulunan tüm araçları kullanarak, önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğiz. Kürtlerle olan ezeli ve ebedi kardeşliğimizi dinamitlemek isteyenleri, aradan çekip alacağız. Her ne kadar birileri bu örnek yoldaşlığı ve ülkemiz adına sağladığı hayırlı sonuçlarını hazmetmekte halen zorlanıyor olsa da Cumhur İttifakı, siyasi tarihimizin istikametini belirlemeyi sürdürecektir. Unutmayın, tarih, hayal kuranların ve hayalleri uğrunda ter dökenlerin mülküdür.”
Erdoğan, Birleşmiş Milletler raporlarına göre, Suriye’de Esed zulmünün ve savaşın bıraktığı yıkımın toplam maliyetinin 500 milyar dolara yaklaştığını aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları paylaştı: “Arap ve İslam aleminin, Suriye’nin yeniden inşasına liderlik etmesi, diğer ülkelere de örnek olması gerekiyor. Suriyeli kardeşlerimizi 13 yıl nasıl yalnız bırakmadıysak, bundan sonra da tüm kapasitemizle yanlarında olacağız. Yeni yönetimin lideri Sayın Ahmet Şara’nın süreci çok iyi idare ettiğini, verdiği ılımlı ve yapıcı mesajlarla takdir topladığını görüyoruz. Enerjiden ulaştırmaya, şehircilikten eğitim ve sağlığa, güvenlikten ticarete kadar ihtiyaç duydukları her alanda Suriye’ye destek vereceğiz.”
Kazakistan'ın Aktau şehri yakınlarında Azerbaycan Havayolları'na ait bir yolcu uçağının düştüğünü hatırlatan Erdoğan, “Her iki kardeş ülkeye de milletimiz adına başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri dün akşam düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen törene kültür sanat ve siyaset dünyasından önemli isimler katıldı. Törende konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her alanda olduğu gibi kültür ve sanatta da kimsenin dünya görüşüne, yaşam tarzına, siyasi tutumuna bakmıyor, bu ülkeye, bu millete, bu topraklara aidiyet duyan herkesi baş tacı etmeye özen gösteriyoruz" dedi.
Bilim-Kültür alanında Gönül Tekin ve Günay Kut, edebiyat alanında Yeni Şafak yazarı Fatma Barbarosoğlu, müzik alanında Ahmet Özhan, tiyatro alanında Turan Oflazoğlu, kütüphanecilik alanında Ramazan Minder, zanaatlar alanında Salih Balakbabalar ödüle layık görüldü. Vefa ödülü ise merhum yönetmen Halit Refiğ’e verildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan törende hazır bulunan Barbarosoğlu, Tekin, Kat, Özhan ve Minder'e ödüllerini verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Suriye’de yaşananlar yeni Kerbela’dır
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörsüz Türkiye hedefimizi önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan mevkidaşı Aliyev ile telefonda görüştü