Rejimin yıkılması sonrasında yeni yönetimin özgürlüklerini verdiği Beşşar Esed mağdurlarından biri de 7 yıl Sednaya Hapishanesi’nde tutulan Abdullah Ahmet Muhammed (32). İşkence ile geçen yılların sonunu “Öleceğim günleri sayıyordum. Sonra kapı birden açılınca tekrar işkencelerin başlayacağını ve ne kadar süreceğini düşünmeye başlamıştım. Bir baktım ki serbestim. Hemen ailemin yanına döndüm” diye anlattı. Suriye’deki özgürlük mücadelesine henüz 20 yaşında katılan Muhammed, Halep’in Der Hafir beldesinde düzenlenen rejim karşıtı gösterilere katıldığı gerekçesiyle 25 yaşında ceza aldı. Sednaya Cezaevi’nde tutulan Muhammed, “Bize coplarla, dörtlü kablolarla, yumruk ve tekmelerle vuruyorlardı. Omurilik kemiğimize ve hassas bölgelerimize ağır darbeler indiriliyordu” dedi.
Hapishane şartlarının ve işkencelerin kendilerini mahfettiğine değinen Muhammed, “Yedi yıl boyunca ne bir ilaç ne de bir tedavi gördüm. Ağır hasta olmama rağmen revire çıkarılmadım. Bunun sonuncunda da verem hastalığına yakalandım. Üzerimdeki yaralar ömrümün sonuna kadar benimle kalacak” ifadelerini kullandı. Birçok kişinin elektrik şokları, su işkenceleri ve ağır darbeler nedeniyle hayatını kaybettiğini kaydeden Suriyeli genç, “Ölenlerin çoğu zalimce dövülüyordu. Ölü bedenlerin üzerine soğuk su dökerek işkencenin izlerini silmeye çalışıyorlardı. Hareket etmeyen mahkumları kaba etlerimizin üzerine oturtup döverek işkence yapıyorlardı. İşkenceler sırasında 'Rabbin kim?' diye sordular, acıya dayanamayarak 'Rabbimiz Esed' demek zorunda kalıyorduk" ifadelerini kullandı.
Ankara'daki Suriye dönüş hazırlığında