Scripps Araştırma Enstitüsü’nden moleküler biyolog Jeanne Loring, “Bu hücrelerin uzayda hayatta kalması büyük bir sürpriz oldu. Bu çalışma, nörodejeneratif hastalıklardan etkilenen diğer beyin bölgelerini incelemek için yeni deneylerin önünü açıyor” dedi.
Organoidler yapısal ve işlevsel olarak elde edildikleri dokuyla benzerlik gösteriyor.
Uluslararası Uzay İstasyonu, mikro yerçekiminin insan hücreleri üzerindeki etkilerini incelemek için eşsiz bir fırsat sunuyor.
ISS Ulusal Laboratuvarı’ndan moleküler biyolog Davide Marotta liderliğindeki ekip, özellikle nörodejeneratif hastalıklarla bağlantılı sinir hücrelerinin mikro yerçekiminde nasıl etkilendiğini araştırmak için yola çıktı.
Araştırmada, sağlıklı bireyler ve multipl skleroz (MS) ile Parkinson hastalığına sahip kişilerden alınan hücreler, laboratuvarda yeniden programlanarak sinir hücrelerine dönüştürüldü. Bu hücreler, beynin bağışıklık sistemi hücreleri olan mikroglia içeren organoidler oluşturdu.
Uzayda gelişen organoidlerin daha hızlı olgunlaştığı, ancak hücre çoğalmasının daha yavaş olduğu tespit edildi. Ayrıca, Dünya’daki organoidlere kıyasla stresle bağlantılı genlerin daha az ifade edildiği ve beklenenden düşük iltihaplanma gözlendi.
Araştırmacılar, bir sonraki hedefin Alzheimer hastalığından en çok etkilenen beyin bölgelerini incelemek olduğunu belirtti. Ayrıca, sinir hücrelerinin uzayda birbirleriyle nasıl bağlantı kurduğunu anlamak için yeni deneyler planlanıyor.
Uzayda mahsur kalan astronotların Dünya’ya dönüşü bir kez daha ertelendi