61 yıllık Baas diktatörlük rejiminin yıkılması, Suriyelileri sevince boğdu. Halep, İdlib, Hama, Humus ve Şam’ın birer birer düşmesiyle ülke içinde on binlerce kişi evlerine dönmeye başladı. 13 yıldır rejimin kuşatması altında yaşayan Şamlılar, Halep, Hama, Humus ve diğer bölgelere, evi Şam’da olan Suriyeliler de başkente doğru akın akın yola çıktı. Tarihi Emevi Camii’nde gözyaşları ile edilen şükür secdeleri dikkati çekti. Halk camiye gelerek namaz kılıp, dualar etti.
Esed’in devrilmesinin mutluluğunu yaşayan Suriyeliler, evlerine dönüş yolunda yeni Suriye bayrağını açarak kutlamalar yaptı. Başkent Şam’da meydanlar da doldu taştı. Suriye Milli Ordusu güçleri şehrin tüm cadde ve sokaklarına girerek asayişi sağlamaya başladı. Şehirde, Esed Şebbihaları ve terör gruplarının saklanma ihtimali nedeniyle kaos yaşanmaması için Pazar gecesini Pazartesi sabahına bağlayan gece, sokağa çıkma yasağı ilan edildi. SMO askerleri, şehrin bazı bölgelerindeki Şebbihalara ait evleri boşaltarak, olası tuzaklara karşı önlemler almaya başladı.
Esed’in devrilmesiyle birlikte, rejime bağlı tüm kamu ve özel kurumlardaki çalışanlar da işlerini bırakıp, gitti. Şam’ın pek çok mahallesinde rejime ait petrol istasyonlarındaki akaryakıt stokları, halka ücretsiz olarak dağıtıldı. O anları Yeni Şafak ekibi kayda aldı. Aslen Rakkalı olduğunu söyleyen Besma Casım, rejimin düşmesiyle soluğu Emevi Camii’nde aldı. 12 yıldır Avrupa’da yaşayan oğlunu göremediğini ve artık kavuşma zamanının geldiğini belirten Casim, “Allah’a şükürler olsun. Bugün bizim en mutlu günümüz, bugün bayramımız var. Ömrü hayatımda bu kadar mutlu olduğum bir gün olmadı. Ben bir öğretmenim. Yetiştirdiğim çocuklar ne hayatı, ne özgürlüğü tadabildiler rejim yüzünden. Ama artık özgürüz” dedi.
Evinden alabildiği kadar eşyasını arabasına yükleyen siviller, Şam-Halep otoyolunda kilometreleri bulan araç kuyruğu oluşturdu. Araçlarda Suriye bayrakları dalgalandırıldı. Bir aracın, arka camına “İdlib’ten özgürlüğün kalesi Şam’a” yazdığı görüldü. Araç bulamayanlar ise çantalarını sırtlarına alarak, yürümeye başladı. Şehrin giriş çıkışlarına kontrol noktaları kuruldu. Şam şehrinin kırsal bölgelerinde akşam saatlerinde şiddetli patlamalar meydana geldi. Patlamaların nedeni açıklanmazken, İsrail ve ABD’nin mühimmat depolarına saldırı gerçekleştirmiş olabileceği tahmin ediliyor.
Muhaliflerin operasyonunu haber alır almaz Türkiye’den Suriye’ye koşan Lazkiyeli Ahmed Hajj Bekri, “14 senedir bugünü görmek için bekliyorduk. 13 milyon insan mülteci oldu, 1 milyon insan öldü, 1 milyondan fazlası hapishanelerde. Türkiye’de gazetecilik okudum, birilerinin hikayemizi anlatması gerekiyordu. Bunu da ben anlatmak istedim. Suriye Milli Ordusu 27 Kasım’da operasyona başlayınca hemen Suriye’ye geldim. İdlib, Halep, Hama ve Humus’tan sonra işte bugün Şam’dayız. Hikayemiz şimdi başlıyor. Bu ülkenin sahibi biz değiliz, o bize sahip. Ama ona biz sahip çıkacağız" diye konuştu.
Ömer El Muğir ise, “Özgürlüğü tadıyoruz. Özgürlüğün tadını hiç alamamıştık. Yıllardır bugünü bekledik. Bu halk, kendinden çalınan her şeyi geri alacak. İstibdat rejiminin baskısı altında sıkışıp kalmıştık. İran ve Esed bu halka sırf Müslüman Sünni olduğu için zulmetti. Bir milyon insanımız katledildi, milyonlarcası dışarı gitti” ifadelerini kullandı.
Şam’daki Türk Mahallesi’nde şehre gelenleri karşılayan Halep Türkmenlerinden Muhammed, “Hayat varmış” diyerek, “Esed bizi boğuyordu. Boğazımıza bir düğüm atılmıştı. 14 yıl oldu yetmez mi? Şimdi işimiz gücümüz her şeyimiz serbest oldu. Normalde elimize geçen 1 Lira bile Esed’e giderdi. Türkiye’ye çok teşekkür ederiz. Ablalarımız eniştelerim evlatlarımız hepsi orada. Şimdi gelebilirler. Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çok teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.
Fransa, muhaliflerin kontrolü sağlaması sonrası yaptığı açıklamada, Suriye'nin siyasi geçişini destekleyeceklerini ve önümüzdeki günlerde ülkeye özel bir diplomatik elçi göndereceklerini duyurdu. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, devrim sonrası sosyal medya paylaşımında muhalifleri tebrik etmiş, "Suriye halkına, cesaretlerine, sabırlarına saygılarımı sunuyorum. Bu belirsizlik anında onlara barış, özgürlük ve birlik dileklerimi iletiyorum. Barbar devlet düştü. Sonunda" ifadelerini kullanmıştı.
