Anal Fissür Botoks Tedavisi Nedir?
Halk arasında Makat Çatlağı olarak bilinen Anal Fissür tedavisi için botoks yöntemi yüksek başarı oranı ile kesiksiz rahat bir tedavi yöntemidir. Makat bölgesindeki kaslar normal işleyişinden fazla kasılır ise dışkı vücuttan aşırı daralmış kasların arasından çıkmak zorunda kalır ve bundan dolayı da o alanda yırtılmaya, çatlağa neden olur. Makattaki kas spazmının önüne geçilmesi, hastalığın iyileşmesine yardımcı olacaktır. Anal fissür botoks tedavisi ile makat bölgesindeki kasların gevşemesi sağlanır ve makattaki darlık azaltılır, dışkının geçişi kolaylaştırılır. Her dışkılamada makattaki çatlağın daha çok artması, mevcut hasarın derinleşmesini ve yeni hasarlar oluşmasını engeller.
Anal Fissür Tedavisinde Botoks Neden Tercih Edilir?
Anal Fissür (Makat Çatlağı) sorunu yaşadığımızda cerrahi işlemlerin alanı kısıtlı olmaktadır. Bu sebeple ameliyatsız bir işlem olan botoks uygulaması kanamanın olmadığı, ağrının ya çok az hissedildiği ya da hiç hissedilmediği, aynı gün içinde hastanın taburcu edildiği işlemdir. Kasların yoğun aktif olmasına neden olan hastalıklar yaşandığında anal fissür botoks tedavisi, kasların aşırı kasılmasını önlemek amacıyla yapılır ve makat çevresindeki kas gerginliğinin azaltılmasına yardımcı olur. Ayrıca botoksun en önemli avantajı, etkisinin geçici olmasıdır.
Anal Fissür Botoks Tedavisi Nasıl Yapılır?
Anal fissür botoks tedavisi uygulamadan ilk önce uygulanması gereken kurallar vardır. Tedaviye aç gidilmeli ve işlemin uygulanacağı bölge, hijyenik olmalıdır. Genel Cerrah Uzmanı tarafından uygulanan birkaç dakikalık işlem öncesi lokal anestezi ya da sedasyon (derin uyku) seçeneklerinden biri uygulanır.
Anal fissürün botoks tedavisi İşlemi şu şekilde gerçekleşir; Makattaki çatlak nedeniyle aşırı kasılan iç kaslara botoks enjeksiyonu uygulanır. Kas rahatlar, kan akışı sağlanır, ağrısı azalır. Kan akışı düzene girer ve iyileşme süreci başlar. Etkileri 3 gün içinde başlar. 3 ile 6 ay arası etkisi devam eder. Anal füssür‘ün iyileşmesinde botoks tedavisi başarı oranı yüksek bir işlemdir.
Anal Fissür Botoks Tedavisi Avantajları Nelerdir?
Anal fissürün botoks tedavisinin cerrahi tedavi yöntemine göre avantajları şunlardır:
1. Ameliyatla yapılan tedavide uygulanan kesi, bu tedavi yönteminde yapılmamaktadır.
2. Kesi yapılmadığından dolayı makatta şekil bozukluğu olmaz.
3. Gaz ya da dışkı kaçırma problemleriyle karşılaşılmaz.
4. Ameliyat fobisi olan kişiler için avantajlıdır.
5. Narkoz uygulanmaz.
6. 1 ila 3 dakika kadar kısa bir sürede uygulanır.
7. Ağrı sızı olmaz.
8. Kişinin istirahat etmesine gerek yoktur.
9. Tedavi sonrasında günlük yaşantısına devam edebilir.
10. Tedavinin başarısı %92 civarındadır.
11. İltihap ve kanama gibi problemler meydana gelmemektedir.
Makat Çatlağı Botoks Tedavisi Sonrası Çatlak Tekrarlar mı?
Anal Fissür (Makat Çatlağı) tedavilerinden hangisi uygulanmış olursa olsun tekrar etme riski maalesef her zaman vardır. Ne yazık ki böyle bir tekrarlama süreci yaşandığında makat bölgesindeki dokular daha fazla zarar görebilir ve görülen zarardan dolayı hassasiyetin gelişmesiyle birlikte çok rahatsız edici ağrılara sebebiyet verir. Anal fissür botoks tedavisi bu aşamada cerrahi müdahalelere nazaran hastanın daha kolay adapte olduğu bir süreçtir. Çatlağın ya da yırtığın oluştuğu bölgedeki kas ve dokuların iyileşmesi ve bu sürede dışkılama işleminin hastayı daha fazla zorlamaması için botoks uygulaması aslında orada geçici bir felç oluşturur. Çatlak ya da yırtılmadan kaynaklanan ve adeta kısırdöngüye giren sürecin iyileşmesinde önemli bir tedavi şeklidir. İç kaslara uygulanan botoksun da bir süresi olduğu için etkisini kaybettiğinde kas kasılmaları, kas spazmı yeniden başlar. Bu nedenle botoksun etkili olduğu sürede o bölgenin iyileşmiş olması gerekir.
Makat Çatlağı Tedavisinde Botoks Ne Zaman Yapılmalı?
Makat Çatlağı ilerlediğinde yani kronik dönemin içindeyse botoks sadece kasların gevşemesine ve dışkılama sırasında daha az ağrı duyulmasına yardımcı olur ama iyileşmeye katkı koyamaz ve böyle bir durumda cerrahi müdahale gerekir. Botoks tedavisi, hastalık akut dönemdeyse ve hasta ameliyat istemiyorsa tedavide başarı oranı yüksek bir uygulamadır.