Değerli okurlarım,
Bugünlerde başı boş sokak hayvanlarına nasıl bir uygulama yapılmalıdır konusu mecliste tartışılmaktadır. Bu karar verme sürecinde sokak hayvanların uyuttulması ( ötenazi) üzerinde daha çok duruluyor. Yıllardır çocuklar ve yetişkinler köpek saldırılarına uğrarken aileler buna isyan edip feryat ediyorlardı. "Bu hayvanlara sahip çıkın! Başı boş sokaklara bırakmayın" diye. Neden sorunlar küçükken hal edilmez de daha sonra büyüdükçe bu defa bir çıkmaza girilir buna bir türlü anlam veremedim doğrusu. Sorunlar ne olursa olsun büyümeden önüne geçilmelidir.
Evet,son 2 yılda 50'si çocuk olmak üzere 107 kişi sahipli ya da sahipsiz köpeklerin saldırılarında öldü. İçişleri Bakanlığı verilerine göre son 5 yılda hayvana çarpmayla gerçekleşen 3 bin 534 trafik kazasında, 55 ölüm ve 5 bin 147 yaralanma vakasının kayıtlara geçtiği ifade edildi.
Bakın,yaklaşık 11 milyon sahipli köpeğin yaşadığı Almanya'da kısırlaştırılıp barınaklarda tutuldukları için sahipsiz olanlara rastlanmıyor. Köpek besleyenlerden yılda yaklaşık 400 milyon avro vergi toplanıyor. Avrupa ülkelerinde sahipsiz hayvanlar, yasalar çerçevesinde oluşturulan ekiplerce toplanıyor, kısırlaştırılıyor, çip kullanımı zorunluluğu sayesinde kayıt altında tutuluyor. Evcil hayvanını sokaklara bırakanlara caydırıcı cezalar uygulanıyor ve yerleşim yerlerinde sahipsiz hayvanlara izin verilmiyor.
Avrupa’nın birçok ülkesinde bu alandaki sorumluluk yerel yönetimlerde.
Bazı ülkelerde polis de süreçte yer alıyor.
Bunun yanında birçok ülkede sivil toplum örgütleri bu alanda önemli görevler üstleniyor.
Bazı örgütler, özellikle barınaklara götürülen hayvanların sahiplenilmesi için de yoğun çalışma yürütüyor.
Örneğin;Fransa’da beslediği hayvanı sokağa bırakanlar 45 bin Euro’ya kadar para cezası ve 3 yıla kadar hapisle cezalandırılabiliyor.İsviçre' de bir çok barınak sivil toplum kuruluşları tarafından yönetiliyor.
Evet, şuanda Türkiye'de 4 milyon ve daha üzeri başıboş bırakılmış sokak hayvanları var. Bunlara nasıl bir önlem alınmalı ki insanlar zarar görmesinler? Öncelikle iç işleri bakanlığı ile birlikte valiliklerin ve yerel yönetimlerin birlikte bir çalışma programı yapmaları gerekiyor. Sokakta başı boş hayvanlar özelikle köpekler toplanmalı, aşıları yapılmalı ve kısırlaştırmalıdır. Tekrar sokaklara bırakılmamalı, onlara hazırlanmış barınaklara ve özel yapılmış hayvanat bahçesi gibi yerlere bırakılmalı ve hayvanların daha rahat ve özgürce yaşayabilecekleri alanlar olmalıdır.
Bir seçenek daha, ülkeler arasında hayvan ihracatı yapılabilir. Örneğin; Kanada' da köpek kızağı yarışmaları yapılmaktadır. Köpek kızağı,bir ya da birkaç, hatta bir düzine kızak köpeğinin çektiği buz ya da kar üzerinde ulaşımı sağlayan kızak. Köpek kızaklarını esas olarak Arktika'nın Eskimolar, Çukçiler, Koryaklar, Samoyedler gibi yerli halkları kullanır. Subarktik Kızılderililerinden bazıları sonradan kullanmaya başlamıştır. Günümüzde spor amaçlı kızaklı köpek yarışında da kullanılır. Bu yarışmada binlerce köpeğe ihtiyaç var. Türkiye ile Kanada arasında bir hayvan ticareti yapılabilir. Hayvanları ölüme değil de onları iş alanlarında kullanmak daha mantıklı olabilir.
Tekrar burada vurgulamak istiyorum. Özellikle hayvanlar kısırlaştırılmalı, aşıları yapılmalı ve onlara geniş alanlar üzerinde hayvanat bahçeleri yapılmalı ve o alanlara yerleştirilmeli.Tabii ki bu evcil olmayan hayvanat bahçelerinde koruma görevlileri bulunmalıdır. Ayrıca onların sağlık bakımları ile ilgilenecek veteriner hekimler görevlendirilebilir.
İnsanların daha huzurlu yaşayabilmeleri için hayvansız bir ortam değil, emniyetli ve güvenlikli bir ortam olmasını diliyorum.
Allah'a emanet olun.
