İslâm coğrafyasının Afrika’daki topraklarının batıya en yakın ülkesi olan Fas; askerî, siyasî , iktisadî ve düşünsel hareketliliğe sahip olan ülkelerin başında gelir. Ülkenin coğrafî konumu, tarihten günümüze kadar bu bölgede dikkate değer alim ve aydınların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. 1944’te Fas’ın Cedîde şehrinde dünyaya gelen ve hâlen hayatta olan Taha Abdurrahman, bu çizginin son derece özgün ve nitelikli isimlerinin başında gelir.
"İnsanın akıllı bir varlık" gibi tanımlandığını belirten Abdurrahman, insanın sözleşme yapan bir varlık olduğunu ve buradaki sözleşmenin insanı bütünüyle kapsadığını vurguladı. Abdurrahman, tefekkür seviyesinde düşünen kişinin, "emanet" şuurundan kaynaklanan ilişkiyi koruduğunu, "tefkir" seviyesinde düşünen kişinin ise "emanet" şuurundan kaynaklanan ilişkiyi ihlal ettiğine dikkati çekti.
Taha Abdurrahman, İslâm düşünce geleneğinden birçok isme, konu ve ekole ilişkin titiz okuma ve değerlendirmelerinin yanında, klasik ve modern batı düşüncesine ilişkin oldukça yetkin analizler sunmaktadır. Söz konusu analizleri Aristo, Platon, Descartes, Spinoza, Kant gibi “kurucu” isimleri olduğu kadar, hâlen hayatta olan Habermas, Mouffe, Searle başta olmak üzere çok sayıda düşünür ve konuyu kapsar ve şöyle devam eder;
Ünlü düşünür Taha Abdurrahman'ın bu zamana kadar 9 kitabı Türkçeye çevrildi.
Necip Fazıl Uluslararası Kültür Sanat Ödülü’ne layık görülen Taha Abdurrahman çağdaş islam düşüncesinin önde gelen isimleri arasında. Wael B. Hallaq ve Muhammed Ateş tarafından kaleme alınan iki farklı yayınevinden çıkan kitapları bulunuyor.
Modernitenin ruhu
Günümüz entelektüel hayatının önde gelen figürlerinden Wael B. Hallaq’ın dinî düşünce ve amel, ahlak, modernlik, küreselleşme, şiddet, dil felsefesi, çeviri gibi çok farklı alanlara dair kayda değer çalışmalarıyla bilinen Taha Abdurrahman’a ilişkin farkındalık yaratan kitabı bu nadir eserlerden biridir.
Modernitenin felsefe temelleri
Muhammet Ateş, Modernitenin Felsefi Temelleri ve İslam kitabında ise İslam dünyasındaki felsefe pratiğini yeniden biçimlendirme girişimiyle farklılaşan Taha Abdurrahman’ın modernite ile ilgili kritik müdahalelerini merkeze alıyor. Akademik nitelikli çalışma filozofun geniş ilgi alanını, kültürel derinliğini ama daha da önemlisi düşünce alanındaki kurucu rolünü göstermesi bakımından önemlidir.
1944’te Cedide’de dünyaya gelen Faslı düşünür, ilk ve orta öğretimini Fas'ta tamamladı.
Ortaokul ve liseyi Kazablanka kentinde okuyan Abdurrahman Rabat Beşinci Muhammed Üniversitesi ile Sorbonne Üniversitesi’nde felsefe öğrenimi gördü. Dil felsefesi konulu doktorasını da aynı üniversitede tamamladı.
Ülkesine dönerek 1970’li yıllardan itibaren Rabat Beşinci Muhammed Üniversitesi’nde mantık ve dil felsefesi dersleri okutan Abdurrahman bir yandan da 1985'de mantık konulu ikinci doktorasını yaptı.
Abdurrahman, farklı bir felsefi yol çizdi. Birçok dilde gerçekleştirdiği dersler, kitaplar, çalışmalar ve akademik başarılar Abdurrahman'ın ahlak temelli felsefi projesini şekillendirmesinin yolunu açtı.
Abdurrahman felsefeyle tanıştıktan sonra bazı sorulara manevi cevaplar aramaya başladı. Bu da onu Kadiriye el-Budişişeyye (ülkedeki en büyük Sufi tarikatı) Zaviyesi'ne yöneltti. Bu nedenle "sufi filozof" lakabıyla anılır oldu.
Ahlaki değerlerden kaçınan modern Batı düşüncesini ve kendi kavramlarını üretmeden Batı terminolojisini kullanmaya çalışan Arap düşüncesini eleştiren Abdurrahman, bunun Arap düşüncesini bir kısır döngüye soktuğunu savunuyor.
İstanbul'da konuşan filozof Taha Abdurrahman: İnsanlığı çöküşten hikmete dayalı felsefe kurtarabilir
Cumhurbaşkanı Erdoğan Faslı filozof Prof. Dr. Taha Abdurrahman'ı kabul etti