AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu.
Sahipsiz köpekler düzenlemesine dair net mesajlar veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, teklifin meclis tatile girmeden yasalaşacağını söyledi.
Buradan AK Parti'nin ülkeye hizmet mücadelesi omuz veren tüm partililere vatandaşlarıma selamlarımı iletiyorum. Grup toplantımıza heyecan katan kardeşlerimize hoş geldiniz diyorum.
Doktor Sadık Ahmet, inandığı değerleri savunmaktan ismiyle müsamma bir dava adıydı. Batı Trakya Türk azınlığın bugünkü kazanımlarda merhüm Sadık Ahmet'in büyük payı vardır. Kendisini bir kez daha anıyor, ailesine sabır diliyorum.
Yunanistan'ın tüm adımlarını takip ediyor, ihtiyaç halinde müdahalede bulunuyoruz. Yunan makamlarıyla görüşmelerimizde Batı Trakya'daki soydaşlarımızın sorunları gündemimizin ilk sırasında alıyor, Din, ibadet, ve eğitim konusundaki meseleler sürekli takibimizdedir. Bundan sonra da Batı Trakya Türk azınlığa kol kanat germeye devam edeceğiz. Aynı durum Kıbrıs Türk halkının hakları için de geçerlidir. 1960'lardan beri neredeyse 3 çeyrek asırdır, haksızlığa, ayrımcılığa maruz kalıyor.
Yakılan köyleri, öldürülen çocukları, Kıbrıslı kardeşlerimizin dramlarını asla unutamayız. Tüm bu zulümler işlenirken Batılı kuruluşlar hiçbir şey yapmadılar. 20 Temmuz 1974 Barış harekatıyla Türkiye, Kıbrıs Türk halklarının bağımsızlığına uzanan elleri kırmıştır. Kıbrıs Türkünün bağımsızlık iradesini kırmaya çalışan politikalar o günden bugüne kadar artarak devam etmektedir.
Yakılan köyleri, öldürülen çocukları, Kıbrıslı kardeşlerimizin dramlarını asla unutamayız. Tüm bu zulümler işlenirken Batılı kuruluşlar hiçbir şey yapmadılar. 20 Temmuz 1974 Barış harekatıyla Türkiye, Kıbrıs Türk halklarının bağımsızlığına uzanan elleri kırmıştır. Kıbrıs Türkünün bağımsızlık iradesini kırmaya çalışan politikalar o günden bugüne kadar artarak devam etmektedir.
Oturulan müzakere masalarından ne yazık ki hiçbir çözüm çıkmadı. Federalizme dayalı tekliflere bizim de Kıbrıs Türkünün de karnı tok. Duruşumuzu net bir şekilde ortaya koyduk. Kıbrıs davasına ve KKTC'nin bağımsızlığına verdiğimiz önemi bir kez daha dünyaya ilan etmiş olduk. Kıbrıs Türk halkının kendi ayaklarının üzerinde durması için de desteklerimizi sürdürüyoruz.
Özellikle muhalefetin Türkiye'yi yurt dışına şikayet eden siyaseti bırakmasını önemiyoruz. CHP milletvekilleri Avrupa'da ülke ülke dolaşıp PKK'nın gönüllü avukatlığını yapıyorlardı. 15 Temmuz faillerini aklama görevini de yine CHP üstlenmişti. Türkiye'ye ve Türk siyasetine yakışmayan bu tavrın değişim ifadesi göstermesi, açık şöyleyim muhalefetin normalleşmesi adına kayda değer buluyorum.
Tokalaşmak amacıyla uzatılan eli havada bırakmayız. Son 1 yılda bu yönde önemli adımlar attık. Komşularımızın yanı sıra pek çok uluslararası kuruluşla ilişkilerimizi ilerlettik.
Ekonomide de sıkıntılarımız üstesinden geliyoruz. OVP'nin olumlu sonuçlarımızı görmeye başladık. Enflasyonda en kötüsünü geride bıraktık. Bundan sonra daha hissedilir şekilde düşecektir. Fiyatlama davranışlarının piyasa ile dengeleme yaşadığını gözlemliyoruz. Enflasyonu hedeflediğimiz seviyeye indireceğiz. Kredi Derecelendirme kuruluşları da Türkiye ile daha iyi derecelendirmeler yapıyor. Tam 11 yıl sonra gelen bu not artırımı esasen çok geç kalınmış bir adımdır.
Bunlar aynı riyakarlığa seçim döneminde de başvurdular. Suyu ucuzlatmaktan bahsediyorlardır, şimdi yüzde 500 zam yapıyorlar. Liyakattan bahsediyorlardır, şimdi belediyeleri akrabadan geçinmiyor. Belediyeleri akraba çiftliğine çevirdiler. Otoparkından toplu taşımaya belediye bünyesinde hangi hizmetler sunuluyorsa hiç sektirmeden hepsinde fahiş artışa geçtiler. Daha 4 ay öncesinde meydanlarda bol keseden para dağıtıyorlardı şimdi emeklileri kapısına dahi yaklaştırmıyorlar.
Buradan sayın Genel Başkan Özgür Özel'e seslenmek istiyorum, "Dürüst siyaset verilen sözlerin arkasında durmayı gerektirir. Tutmadığınız sözlerin mahcubiyetini daha büyük vaatlerde bulunarak veremezsiniz. Gücünüz yetiyorsa belediye başkanlarınıza söyleyin; bedavaya verecekleri hizmetlere yaptıkları zamları düşürsünler.
Emeklilere faydanız dokunsun istiyorsanız talimat verin, belediyeleriniz Sosyal Güvenlik Kurumuna olan birikmiş borçlarını ödesin. Öyle 25 kuruşa simit yok.
Şu anda belediyelerin borçlarıyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımız kaynağında bu borçların tahlisine başlayacaktır. Öyle 25 kuruşa simit yok. Milletin varlığını değişik yerlerde harcamaya müsaade yok. Dolayısıyla Bakanlığımız bu tahsili yerinde yapacaktır. Biz siyasette hiçbir zaman böyle ucuz yollara meyletmedik, Sırf seçim kazanacağız diye böyle sözler vermedik. Gerçekten yapmak isteyip de irademizi aşan sebeplerden dolayı yapamadığımız hususlar elbette olmuştur. Ama gayretimize, samimiyetimize halkımız şahittir.
Emeklilerimizin yanında yer almak asli görevimizdir. Son 21 yılda emeklilerimizin hayat kalitesini yükseltecek adımlar attık. Emekli aylığını 380 dolara yükselttik Emeklilere bayram ikramiyesi ödemesini biz başlattık. Kamu bankalarımızın öncülüğünde emeklilerimize ödenen promosyon temin edildi. Maaş düzeylerine göre emeklilerimiz 8 ile 12 bin lira arasında promosyon alıyor. Hatta özel bankalarda bu tutar 18 bin liraya kadar yükseliyor. Tüm bunlarla birlikte Çalışma Bakanlığımız, “emekliler yılı” kapsamında bu sene emeklilerimize farklı alanlarda pek çok imkân sağlıyor. İnşallah çok daha fazlasını yapacağız. Depremin toplam 104 milyar doları bulan faturası azaldıkça, ekonomide uyguladığımız politikalar daha fazla sonuç verdikçe inşallah ortaya çıkan ilave kaynağı, başta emeklilerimiz olmak üzere halkımızın emrine sunacağız. Gösterdiğimiz tüm bu çabalara rağmen Cumhurbaşkanınız olarak yaşadığınız tüm sıkıntıların farkındayım. Sorunları çözmek için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Biz meydanlarda söz verip sonra unutanlardan değiliz. Verdiği sözün arkasında dimdik duranlardan olduk. Bizden öncekilerin yaptıkları yanlışları tekrarlamamakta kararlıyız. Bu ülke meydanlarda vaat yarıştıranlardan çok çekti. Böyle bir hataya yeniden düşme lüksümüz yoktur. Amacımız ekonomimizi enflasyonu tetikleyecek kısır bir döngüye sokmadan vatandaşlarımızın kalıcı refahını artırmaktadır.
Bizim aracılara ihtiyacımız yok. Bizim vasıtalara ihtiyacımız yok. AK Parti'yi kuran aziz milletimizdir. 22 yıl önce birinci parti yapan ve bugünlere taşıyan milletle kurduğu iletişimdir. Hiçbir soruna kulağımızı tıkamadık. Görmezden gelenlerden asla olmadık. Derdini paylaştık, milletimizle daima iç içe yaşadık. Başkalarının ne dediği, ne düşündüğü önemli değil. Millet ne düşünüyor, ne söylüyor biz ona dikkat kesildik.
Muhalefet, medya ne der? Bize ne muhalefetten, medyadan. Bunların hiçbirine bakmayız, aldırmayız. Yola devam ederiz. Biz sadece milletimize bakar, ortak beklentilerine bakar adımımızı da ona göre atarız. Bugün bazı şeyleri açık açık konuşmak gerekiyor. Birileri ısrarla görmezden gelse de Türkiye'de bir başıboş köpek sorunu var. Dünyanın hiçbir ülkesinde, modern şehrinde göremeyeceğiniz bir sokak köpeği popülasyonuyla karşı karşıyayız. Başıboş köpekler üstelik, çocuklara, insanlara, başka hayvanlara saldırıyor, trafik kazalarına sebep oluyorlar. Artan kuduz vakalarına, yabancı ülkelerin vatandaşlarına yaptığı uyarıları saymıyorum bile. Müdahale edilmedikçe sorun çığırından çıkıyor. Halkımız sokakların güvenli hale gelmesini istiyor, çocuklarımız güven rahatlığıyla okula gitmek, parkta oynamak istiyor. Bizim bu isteklere sessiz, tepkisiz kalmamız düşünülemez. Hayvanlar konusunda kimse bize merhamet dersi vermeye kalkışmasın.
Komisyonda kızının acısını yüreğinde taşıyan annenin üstüne yürüyen karakter fukarasının diline en son alacağı kelime merhamettir.
Dağdaki eli kanlı katil sürülerine methiye edenler bize vicdan ve merhamet nutku çekemez. Unutmayın timsahın gözyaşı merhametten değildir. Değil insana, değil masum çocuklara herhangi bir canlıya karşı merhameti olan birisi o densizliği yapamaz. Ciğer paresini kaybetmiş anneyle empati kuramayan, diğer canlılarla nasıl kursun. İnsan sevmiyorlar ki bir köpeği nasıl sevecekler. Ayrıca birileri muhalefet milletvekillerinin desteğiyle kalkıp geliyor, Meclis koridorlarını işgal ediyor, Meclis çatısı altında milletvekillerine katil diye bağırabiliyor. Milletvekili milletin temsilcisidir, 85 milyonun vekilidir. Katil diye bağıran da oraya getirip cesareti veren de bütün millete saygısızlık yapmıştır. Bu edepsizliğe papuç bırakacak bir grup değiliz. Burası gazi bir Meclis'tir. Milletin Meclisidir. Kimse Gazi Meclis'in şanına ve konumuna gölge düşüremez. Böyle bir edepsizliğin tekrar yaşanmaması için gerekli tedbirler çok daha sıkı bir şekilde alınmalıdır. Yasa teklifi dün komisyonda kabul edildi. Bu meseleyi Meclis tatile girmeden önce Genel Kurulu'nda takdirine sunulacak, taşkınlığa izin vermeden teklifi yasalaştırarak sokaklarımızı güvenli hale getireceğiz.
Asla taviz yok, inşallah bu işi bitireceğiz. Teklifin yasalaşması sadece bir başlangıçtır. Bundan sonraki süreç sahiplendirmedir. Ortalığı ayağa kaldıran herkesten, derneklerden sanatçılarımızdan başıboş köpekleri sahiplendirme kampanyamızdan destek bekliyoruz.