Dünya yüzyıllar boyunca savaşlara sahne olmuş, kimisi yıllar sürmüş, kimisi de birkaç ay fakat bu savaşların bazıları zamanı, toplumları , medeniyetleri değiştirici dönüştürücü etki yapmış ve tarihe adını yazdırmıştır. Sizleri, tarihe adını altın harflerler ile yazdıran ve iliklerime kadar hissettiğim Talas Savaşı’na getirmek istiyorum. Diğer adı ise Atlık Savaşı. 751 yılında gerçekleşen bu savaşı sizler daha çok siyasi etkileri ile bilmektesiniz ancak ellerinizde kullandığınız kağıdın günümüze gelmesinde Talas Savaşı’nın çok önemli bir yeri olduğundan habersizsiniz. Günümüz çağı, ne kadar teknoloji ile bütünleşse de kağıt insanlar için elzem bir buluştur. 751 yıllarında bugünkü Kırgızistan sınırları içinde yer alan Talas Nehri civarında kanlı bir muhabere yaşanmaktaydı.
742 yıllarında Göktürk Devletlerinin yıkılması, dağınık Türk boylarını bir araya getirecek güçlü bir liderin olmaması Çinlilerin, Türkistan’ı ele geçirmelerine zemin hazırlıyordu. Öte yandan barbarlığı, vicdansızlığı ile bilinen uzun siyah saçlı, çatık kaşlı Emevi Komutanı Küteybe Müslüm Batı Nehri’nde yaptığı fetih ve Batı Türkistan‘da düzenlediği askeri hareketle, bölgenin siyasi hayatında büyük çaplı değişikliklere sebep olmuştur. Bölgede bu gelişmeler olurken Çin Valisi’nin idam ettirdiği Taşkent hakiminin oğlu, babasının intikamını almak üzere yola çıkmıştı ve halk kahramanı olarak duyduğum, künyesi ile bilen Ebu Müslüm Horasani ile Karluk Türklerinden yardım istedi. Bunun üzerine İslam ordusu bugünkü Almatı şehri yakınlarındaki Talas Nehrine doğru sert ve ağır adımlarla ilerliyorlardı. Türkistan hakimiyeti için Çinliler ise doğudan harekete geçmişlerdi, tarafların asker sayıları neredeyse aynıydı. Otuzar bin kişiden oluşan ordu dakikalar içinde şiddetli çarpışmanın içine girecekti. İlk hamle Abbasilerden geldi, Çin ve Arap orduları savaşa tutuştu. Dakikalar geçtikçe Abbasiler, Çinlilerden daha fazla adam kaybediyordu. 751 yılı temmuz ayında başlayan savaş şiddetli bir şekilde beş gün devam etti, savaşın son gününe Çin kuvvetlerinin üzerinde hücum eden Karluklar düşmana ağır bir darbe indirdiler. Karluk Türkleri Arap ordusunun yanında yer alması savaşın tayini değiştirmişti. Çin ordusu ağır bir darbe ile yenildi. Bu muhabere Çin gerekse Türk ve İslam tarihi açısından çok önemli neticeleri bir araya getiriyordu. Gelin bu neticeleri birlikte bakalım. Her şeyden önce bu savaş Türkistan’ın kaderini tayin etti, batıya doğru olan Çin’in ilerleyişini durdurdu. Orta Asya’daki İslamlaşmanın yolunu açtı.
Müslümanlığı benimseyen Türkler, Abbasi halifeliğinin askeri ve siyasi kadrolarında yer almaya başlamıştı. Bu yeni siyasi ortam ve nüfus hareketleri tarihteki Orta Asya’daki ilk Müslüman Türk devleti olan Karahanlı devletinin oluşumuna da zemin hazırlamıştı. Semerkant’ta kağıt atölyesinde çalıştığımı sayfanın ilk satırlarında bahsetmiştim.
Çin’de kenevir ve ketenden üretilen kağıt, Talas Savaşı’nda esir alınan Çinliler aracılığı ile Çin dışında ilk defa kağıt atölyemizde imal edildi ve bir çok yerde kağıt imalathanesi kuruldu. Kağıt imalethanesinin Mısır’a, Sicilya ve Endülüs‘e ulaşması ile Avrupalılar da kağıt ile tanıştı. Sonrasını tahmin edebiliyoruz! Yazma eserlerle başlayan kağıdın serüveni matbaanın icadı ile kitapları uzandı. İlim, kültür ve medeniyet böylece yayıldı ve insanlar bilgi ile zenginleşti. Talas Savaşı tarihe yazılmış oldu.