İstanbul’a dünyanın dört bir yanından gezmek için gelen turistlerin yanında Anadolu’dan da özellikle her yaz İstanbul’a akın vardır. Yerli ve yabancı turistlerin gezdikleri güzergahlar zaman zaman aynı olsa da birbirinden ayrıldığı rotalar da bulunur. Tarihi eserleri görmek için İstanbul’un iki yakası arasında mekik dokuyan turistlerin yanında Anadolu’dan gelen eş dost akraba ise Çamlıca Tepesi’nde soluklanmak, Eyüp Sultan’a uğrayıp dua etmek ya da Eminönün’nde mutlaka balık ekmek yemek ister. Boğaziçinde yapılan keyifli bir Boğaz turuna ise kimse hayır demez. İstanbul’a yakınlarının yanına ziyarete gelip gezenlerin yanında artık son yıllarda turlarla bu ziyaretleri yapanların da sayıları her geçen gün artıyor. İstanbul’da rehberlik eden Delil Narman ve Merve Yılmaz Anadolu’dan gelen grupları istanbul’da gezdiren iki rehber. Onlara göre dünyanın dört bir yanından gelenlerin ilgi gösterdikleri Ayasofya Camii Anadolu’dan gelenlerin de ilk gözdesi.
Anadolu’dan gelen ziyaretçilerin İstanbul’daki ilk durakları genellikle Tarihi yarımada ve Ayasofya Camii. Ayasofya’nın ihtişamlı yapısı ve tarihi, misafirleri derinden etkiliyor. Camiler, türbeler, saraylar ve yalılar ise Anadolu insanının en çok ilgi duyduğu yerler arasında yer alıyor. Beylerbeyi Sarayı, Dolmabahçe Sarayı ve Topkapı Sarayı’nın muhteşem bahçelerinde dolaşmak, eski zamanların izlerini sürmek hepsinin ilgisini çekiyor. Boğaz Turu ile de İstanbul’un büyüleyici güzelliklerini denizden keşfediyorlar. Eminönü’nde balık ekmek, Ortaköy’de kumpir ve Karaköy’de simit de ziyaretçilerin vazgeçilmez lezzet durakları arasında. Anadolu’nun farklı şehirlerinden gelen ziyaretçiler İstanbul’un büyüleyici atmosferine adım atar atmaz kendilerini bu zengin tarihin ve lezzetin içinde buluyorlar.
İlk olarak cami ve türbelere gitmek istiyorlar
Delil Narman, yıllardır Konya’dan İstanbul’a düzenli olarak turlar düzenleyip ziyaretçilere rehberlik ediyor. Anadolu’dan İstanbul’a gelen ziyaretçiler, ilk olarak cami, türbe ve yalıları görmek istiyormuş. Ziyaretçilerin bu camilerden ilk gitmek istedikleri yerlerinin başında ise Ayasofya Camii geliyormuş. Narman, ziyaretçilerin hem ibadet etmek hem de bu tarihi yapının büyüleyici mimarisi ve atmosferi içinde daha fazla zaman geçirmek istediklerini anlatıyor. Ayrıca Narman, İstanbul’un kalbi olarak bilinen Tarihi Yarımada ve Yerebatan Sarnıcı’na gitmeyi de istediklerini de sözlerine ekliyor.
İstanbul’a kadar gelmişken, Eminönü’nde balık ekmek yememek olmaz. Misafirler, Eminönü’ne gidip boğazın kenarında bu lezzeti tatmaktan büyük keyif alıyormuş. Ayrıca, Ortaköy’de kumpir ve Karaköy’de simit de vazgeçilmez lezzet durakları arasındaymış. Simitleri hem boğazda balıklara atmak için hem de güzel bir atıştırmalık olarak almayı tercih ediyorlarmış. İstanbul lezzetleri denildiğinde akla gelen Sultanahmet köftesi ise, herkesin favorisiymiş. Narman, İstanbul’da herkesin kesin görülmeli dediği yerin ise Sultanahmet Meydanı Hipodrom alanı olduğunu söylüyor. Narman, “Çünkü ilk İstanbul’un kurulduğu alan. Oradaki saray ve camilerin kesinlikle ziyaret edilmesi gerektiğini düşünüyorum” diyor.
Merve Yılmaz ise Anadolu’dan gelen ziyaretçilerin İstanbul’da en çok ilgi gördükleri yerlerin başında sarayların geldiğini söylüyor. Yılmaz Beylerbeyi Sarayı, Dolmabahçe Sarayı ve Topkapı Sarayı ziyaretlerinde hayatlarında unutulmaz bir yer edindiğini belirtiyor. Yılmaz özellikle sarayın muhteşem bahçelerinde dolaşmanın, eski zamanların izlerini sürmenin herkesin ilgisini çektiğini belirtiyor. Yılmaz Anadolu’dan gelen misafirlerin, buralara gidilmeden İstanbul’un ruhunu tam anlamıyla hissetmediklerini, ayrılmak istemediklerini anlatıyor.
Boğaz Turu ise, ziyaretçilerin olmazlarından biriymiş. Boğazın serin sularında, İstanbul’un iki yakasını birleştiren muhteşem manzaralar eşliğinde Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden gelen ziyaretçiler, İstanbul’un büyüleyici güzelliklerini keşfediyorlar. Ayrıca İstanbul’un klasiklerinden biri olan çay ve simit ikilisinin yanında Kanlıca yoğurdu, turşu suyu ve Beyoğlu’nun meşhur tatlıcıları da favori lezzet durakları arasında yer alıyormuş.
İstanbul’un Suriçi bölgesini tavsiye eden Merve Yılmaz özellikle Fener, Balat ve Ayvansaray mahallelerinin, tarih ve kültür meraklıları için bulunmaz bir hazine olduğun söylüyor. Haliç’in diğer kıyısında ise daha az bilinen Hasköy ve Sütlüce gibi bölgelerin, gizli güzelliklere sahip olduğunu belirtiyor. Yılmaz, Edirnekapı’ya kadar uzanan bu bölgeler, İstanbul’un farklı yüzlerini keşfetmek isteyenler için ideal bir rota oluşturduğunu ifade ediyor.
Damla sakızı mutfakta lezzet katıyor
Mübadelenin yürek burkan ama umut dolu hikâyesi
