Kaan Dere'yi öncelikle biraz tanıyalım ?
Merhaba, ben 1997 yılında İstanbul’da doğdum, ailem de burada doğup büyüdü, aslen de Balkanlardan göçmenim. Bir abim var, evin küçüğüyüm anlayacağınız. Küçük yaşta yeteneklerimi insanların ve ailemin fark etmesiyle müziğe gitar çalmaya ve tiyatroya yöneldim, aynı zamanda profesyonel olarak basketbolla da geçti küçüklüğüm sonrasında bir karar verme durumunda kaldım, ilgim sanattaydı. Sonrasında İngilizce mimarlık okuyarak ve oyunculuk eğitimiyle bunu pekiştirdim.
Yarışma öncesinde yaptığın iş ve projelerden biraz bahsedelim?
Yarışmadan önce birçok reklamda oynadım. Büyük markaların televizyon reklamlarında ve billboardlarda bulundum. Sonrasında Cem Karaca filminde yer aldım. Ayrıca Kanal D’ de üç bölümlük, minik bir dizi maceram var. Lisede de tiyatro kulüplerinde hep oyun oynadım. Oyunculuk kariyerimden önce de Üniversite gençlik konserlerinde vokal olarak çokça sahne aldım.
Sinema Güzeli 2024 yarışmasında 1. olmak nasıl bir duygu? Bu yarışmaya nasıl hazırlandın? Yarışmanın ertesi günü Kaan Dere nasıl uyandı?
Yarışmada birinci olmak gerçekten mükemmel bir duyguydu benim için, çok yoğundu. Yeteneğini başkalarının görüp oylaması ve bu şekilde birinci olmak bana çok gurur verdi. Yarışmaya çok çalıştım gerçekten. Sahnedeki her şeyi planlayacak kadar çalıştım ve tek amacım oradaki değerli jüri üyelerine yeteneğimi göstermek oldu. Oynadığım metinde (Kahvede Şenlik Var) birçok karaktere girip çıktım, çeşitli duyguları aktardım. Kâh sevinçli kâh kavgacı kâh duygusal bir adamı oynadım ve bunları üç dakika içinde yapmam gerekiyordu. O yüzden zamana karşı oynadım. Bu esnada gitar bile çaldım. Neyi nereye koyacağımı dahi kafamda oynamıştım sahneye çıkmadan, tamamen buna odaklandım diyebilirim. Hatta bu yüzden ailemden, arkadaşlarımdan izleyici olarak kimseyi çağırmadım. Yarışmadan haberleri bile yoktu. Yarışmadan sonraki gün uyandığımda kafamda tek bir hedef vardı; bu birinciliği nasıl değerlendirip dizi ve filmlerde veya iyi bir tiyatro oyunu içinde olurum?
Birinci seçildikten sonra neler yaşadın etrafından gelen olumlu olumsuz tepkiler oldu mu?
Önce şöyle oldu; birinci olduktan sonra telefonumu aldım sahnenin arkasında ağlayarak annemi aradım. Çünkü dediğim gibi kimsenin haberi yoktu yarışmaya katıldığımdan. Annem de şoka girdi tabi telefonda, o an çok duyguluydu benim için ‘’Ne yarışması ne bu oğlum?’’ derken röportaj için çağırdılar ve telefonu kapatmak zorunda kaldım. O gece bitip gittiğimde tüm smokin ve ödüllerle annemin yanına gittim. Uyumamıştı, o an hayatımda unutamayacağım anlardan biridir benim için. Çok duyguluyduk ikimiz de. Etrafımdan genel olarak çok güzel tepkiler geldi, bu ışığı hep yansıttığımı ve böyle bir şeye çok şaşırmadıklarını söylediler diyebilirim. Anneannem yıllardır hep eski dönemde böyle yarışmalar olduğunu ve benim bu yarışmalara girmem gerektiğini söylerdi bir nevi o da çekmiş hayatıma böyle bir şeyi :)
Yarışma günü de benim numaram 2’ydi yarışmadaki ödüller açıklanmadan önce fuaye alanında beklerken, daha beni tanımayan insanlardan ‘’Sen 2 numara mıydın? Çok iyi performanstı’’ gibi sözler duymak beni ayrı gururlandırdı. İzleyiciye, oynadığım metin olan ‘Kahvede Şenlik Var’ın geçmesi beni çok mutlu etti.
Oyunculuk dışında müzik ilede ilgileniyorsun? Bununla alakalı neler söylemek istersin?
Ben bir oyuncunun sanatın her dalıyla ilgilenmesi gerektiğini düşünüyorum. Oyunculuk eğitimi aldım evet, lakin müzik hayatım 7 yaşından beri var. Bu durum sahne tecrübesi açısından da değerli. Birçok enstrüman çalıyorum gitar, bateri, piyano. Vokallik yaptığım için sesimi nasıl kullanmam gerektiğini de biliyorum. Bence çok yönlü olmak oyunculuğu destekleyen ve zenginleştiren bir durum. O yüzden müzisyen bir role de çok açığım :)
Oyunculukta ilerlemek istiyorsun peki bu konuda bundan sonra yapmak istediğin şeyler neler olacak?
Bundan sonraki hedefim iyi bir dizi veya filmde başrollerden biri olarak bulunmak. Tiyatro da yapmak istiyorum, bunun için çabalamaktan çekinmiyorum ve yeteneğimi geniş kitlelere göstermek istiyorum. Buna göre günlük hayatımı yaşıyorum ve şekillendiriyorum. Bunu istiyorum.
Geçtiğimiz günlerde Film-San Vakfında 1962 Ses Mecmuası birincilerinden Oyuncu Devlet Devrim ile biraraya geldin. Bu konu hakkındaki duygularını almak istiyorum?
Devlet Devrim Hanım’la bir araya gelmek, gerçekten mükemmel bir duyguydu. Tarih kokan hikayeler ve tecrübeler anlattı bana. Size ve Filmsan Vakfı’na çok teşekkür ederim böyle imkanlar sağladığınız için. 1962’de birinci olup, Cüneyt Arkın, Yılmaz Güney gibi birçok ünlü isimle başrol oynamış biri Devlet Devrim. Kendisinin o gün anlattığı hikayeler hem içimi ısıttı hem de bana yol gösterici oldu diyebilirim. Çok keyifli bir sohbetti.
Kariyer planlaman nasıl ilerleyecek? Oyunculuk mu? Müzik mi?
Kariyer planlamamda ilk olarak oyunculuk mevcut. Dizilerde yer almak istiyorum. Az önce de söylediğim gibi; müzikle oyunculuğun da iç içe olduğunu düşündüğüm için aslında bu sorunun tam bir cevabı yok. Müzik benim hayatımın bitmeyecek bir parçası. Duygu yüklenmesi yaşadığım bir zamanda aniden bir şarkı da çıkarabilirim yani :)
Yurtdışında bir projede yer alacak olsan ilk neler yapardın?
Yurtdışında bir projede yer alsam, ilk olarak ülkenin toplumsal ve sosyal aktivitelerini gözlemlemek için orada belli bir süre yaşarım. Çünkü bence her toplumun başka özellikleri, başka gelenekleri, adetleri olduğu için kişiye yansıması da başka oluyor. Ortak dil de çok önemli tabi. İyi seviyede İngilizce biliyorum. Mizahını ve insan hareketlerini inceleyip ona göre bir karaktere girmeye çalışırım. Bence bu da çok zevkli bir durum. Oyunculuğun en keyifli yanlarından biri benim için. Gözlem yapmayı günlük hayatımda da severim.
Yurtiçi ve Yurtdışında örnek aldığın isimler varmı?
Yurtiçi ve Yurtdışında örnek aldığım birçok isim var. Yurt dışıyla başlarsak; Keanu Reeves bunlardan biri. Mükemmel oyunculuğunun yanında, çok mütevazi ve samimi geliyor bana. Çünkü bence, hayatta şöhretten daha önemli şeyler de var ve bunu sevgi dolu, mütevazi bir şekilde taşımanın çok önemli olduğu düşünüyorum. Hayat mottolarımdan biri sevgi dolu olmak. Hatta sahnede de oyunun içinde çok kısa ‘hayat sevince güzel’ şarkısını seslendirdim. Oyunculuk ve karakter anlamında bu özelliklerini çok beğeniyorum. Üstten olmayan bakış açısını, aslında hayatta herkesin eşit olduğunu düşünmesini… Keanu Reeves’i metroda bir kadına yer verirken de görebilirsiniz mesela. Türkiye’de de oyunculuğunu beğendiğim Haluk Bilginer, Çetin Tekindor gibi müthiş isimler var. Haluk Bilginer’in oyunculuğunun yanında yurt dışında projelerde de yer alması, yurt dışı kapısına da açık olması çok değerli. Dijital işlerde de farklı şeyler yaptığı için Çağatay Ulusoy’u da bu açıdan önemsiyorum.
Bundan sonra Kaan Dere neler yapacak neler yapmak istiyor? Hedeflerin neler?
Bundan sonra kendimi yurt içi ve yurt dışında kanıtlamak istiyorum. Dizi, film ve tiyatroda olmak istiyorum. Ülkemi yurt dışında da tanıtmak istiyorum. Örneğin; Cannes Film Festivali’nde alınan ödüller, ülkemizin tanıtımı açısından mükemmel bir reklam. Böyle projelerde yeteneğimi insanlara aktarmak ve bu dünyanın içinde devam etmek istiyorum. Primetime bir dizide başrol olmak da en çok arzuladığım hedeflerden biri. Buna uygun olduğumu düşünüyorum. Kendimden vererek, bir şeyler katarak iz bırakacağımı, sevgili halkımızla bütünleşip , yapım ve yönetmen ekibiyle de çok enerjik keyifli proje çıkaracağımı düşünüyorum .Samimiyetle ilerlendiğinde her şeyin daha anlamlı ve değerli olduğuna inanıyorum.
Kaan'cığım öncelikle sana sonsuz başarılar diliyorum ve tekrardan tebrik ediyorum. Son sözü sana bırakmak istiyorum. Söylemek istediklerini alalım?
Bu yarışmayı düzenleyen sizlere çok teşekkür ederim öncelikle. Her zaman yanımızda olduğunuzu tüm yarışmacılara hissettirdiniz. Kıvanç Terzioğlu’na, Derya Özgören’e ,Filmsan Vakfı’na ,Hakan Solaker’e ve Levent Kurumlu’ya çok teşekkür ederim.
Son olarak; çok iyi bir yönetmenle, çok iyi bir iş çıkarmak istiyorum. Televizyonda, sinemada ve tiyatroda olmak büyük kitlelere yeteneğimle ulaşıp sevgi dolu samimi bir yaşam geçirmek ve halkımızda iz bırakmak en önemli amacımdır.