Otizmli çocukların ve ailelerinin yaşadıklarına dikkat çekmek için hazırlanan “Bir Umut Olsun” filmi, set için gün sayıyor. Yönetmenliğini Mustafa Uğur Yağcıoğlu, yapımcılığını ise Fatma Bal’ın üstlendiği yapımı, otizmli bir çocuk annesi Hamide Yeşilyurt ve Semra İmamoğlu kaleme aldı. Yeşilyurt’un kendi kitabından senaryolaştırdığı film, 14 yaşındaki oğlu Samet’in gerçek hikayesini anlatacak. Film, arama kurtarma eğitimleri alan otizmli bireyin, 6 Şubat depremlerinde enkaz altında kalan bir çocuğun hayatını kurtarmasına odaklanıyor. Yeni Şafak’ın sorularını yanıtlayan Senarist Yeşilyurt, oğluyla birlikte yaşadığı zorluklara dikkat çekmek ve bunu diğer insanlara etkili bir şekilde aktarmak için sinema yolunu seçtiğini söyledi.
Herkesin kitap okumadığına dikkat çeken anne Yeşilyurt, hikayesini sinemaya aktarmak için senaryo dersleri aldığını ifade etti. Kendi hikayelerini başkalarının anlatmasını bekleyemediğini dile getiren Yeşilyurt, ülkemizde bu alanda yapılan bir film olmadığına dikkat çekerek, “Oğluma dört yaşında koyulan tanıdan sonra değişen hayatımızı yazdım. Oğlum bugün 17 yaşında. Bu süreçte hayata çok farklı yerlerden baktık. Bazen insanların ne kadar kötü olduğuna inanamıyorsunuz. Sorunlarımız çok derin ve bu sorunları yaşayan birçok insan var. Sosyal medya hesabımızdan insanlar bize ulaşarak, ‘Filminizde yaşadığımız zorlukları anlatacak mısınız’ diyor. Biz; anne, baba ve çocukların empati kurmalarını istiyoruz. Filmde bunları ajite etmeden anlatmaya çalıştık” dedi.
Filmde sosyal hayatta var olmaya çalışan bir gencin portresini çizdiklerini dile getiren senarist, yapımın başrolünde otizmli bir gencin yer alacağı bilgisini paylaştı. Hamide Yeşilyurt, filmde sadece oğlunun hikayesini değil, diğer insanların çatışmalarını da işlediklerini şöyle anlattı: “Samet’ten, çocukluğunda yaşadıklarından bahsediyoruz. Filmde arama kurtarma ekibinde yer alan otizmli bir genci ve sosyal hayatta yer edinmesi için annesinin verdiği çabayı anlatıyoruz. Başroldeki karakterimiz 20’li yaşlarda otizmli bir genç olacak. Hiç kimse gerçek bir otizmli bireye başrol vermemiştir. Demek ki otizmli çocuk da bir filmde başrol oynayabilir. Yeter ki istesin, fırsat verilsin. Filmde sadece Samet’in macerasıyla gitmiyoruz. Diğer karakterlerin çatışmalarını ve duygularını da veriyoruz.”
Filmin çekimlerine başlamadan önce üç kısa film hazırladıklarını söyleyen Yeşilyurt, kısa filmlerin çekimlerini iki hafta önce tamamladıklarını belirtti. Sadece film çekip kenara çekilmek istemediklerinin altını çizen Hamide Yeşilyurt, sosyal medya hesaplarını etkin kullanarak ailelere ulaşmak ve yardımcı olmak istediklerini vurguladı. Şarkıcı Kıraç’ın bir eserini filme verdiği bilgisini paylaşan Yeşilyurt, kısa filmlerin çekiminde de uzun metraj yapımın başrolündeki gencin yer aldığını söyledi. Başrol oyuncusunun ailesinin fikre nasıl yaklaştığını sorduğumuzdaysa, “Çok güzel bir iletişim kurduk. Babası, projeye çok sevindi. ‘Türkiye’de bir ilki yaşamaktan mutluyuz’ dedi. O kadar aynı şeyler yaşamışız ki aynı dili çok çabuk konuştuk. Oğullarına da çok güveniyorlar” ifadelerini kullandı.
Sanatçı geçmişi yok sayarak geleceğe varamaz