...dünden devam
Bu gerçeği bir de o topraklarda doğup büyümüş, ömrünün büyük bir kısmını vatan topraklarının savunmasında mücahit olarak mevzilerde geçiren, 1963 ve 1974 Kıbrıs savaşlarında bizzat mücahit komutanı olarak görev yapan ve hala ata yadigârı Kıbrıs Adasında, Kıbrıs Türk Halkının ve Türk Milletinin; Kıbrıs konusundaki haklılığını ve kazanılmış haklarını savunan; Değerli Dostum ve Dava Arkadaşım; TMT ve Mücahitler Derneği Genel Başkanı Sn. Yılmaz Bora’nın ağzından dinleyelim:
21 Aralık 1963 Kanlı Noel olayları olarak tarihe geçen Rum saldırıları hala daha belleklerimizde, acı ve feryatlarla dolu, kan ve gözyaşları ile geçen o karanlık ve soğuk geceleri hatırladıkça irkilmemek elde değildir. Karanlıklarda ve dört bir taraftan gelen silah sesleri ve insanlarımızın çığlık ve feryatları halâ kulaklarımızda dün gibi…
Bu ifadelerimde hiçbir abartı yoktur.
İlk günler Lefkoşa’da başlayıp Kumsal ve Küçük Kaymaklı saldırıları ile doruğa tırmanan Rum vahşeti, 25 Aralık 1963 de, Türk jetlerinin Lefkoşa üzerinde alçaktan uçuş yapmaları üzerine paniğe kapılan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Baş Piskopos Makarios soluğu İngiliz Yüksek Komiserinin kapısında aldı. Telaş ve korku içinde idi ama ne var ki bu korku ve telaş yerini daha fazla akıtılacak Türk kanı alacaktı. Türkeli’nde (Ayvasıl) çoluk, çocuk, kadın, erkek, yaşlı 28 masum soydaş buldozerlerle diri, diri mezarlara gömüldükleri haberi karşısında Kıbrıs Türk Halkında meydana gelen acı ve teessürün derecesini bugün burada ortaya koymak mümkün değildir. Bu acılı olayı müteakip Kumsal’ daki banyo küvetinde hunharca katledilen masum bir anne ile üç yavrusunun acı haberleri son derece ürkütücü ve dehşet verici idi. Daha sonra Küçük Kaymaklı’ ya saldıran Rumlar orada yatalak yaşlı bir hocaya bile hiç acımadan kurşunlayarak katlettiler. Genel Hastanede yatan hastalarımızın kanlarını alarak ölüme mahkûm ettiler. Yollarda seyahat etmekte olan nice insanımızı kaçırdılar ve bir daha onlardan haber alınamadı.
Rum saldırıları karşısında TMT’ nin önderliğinde savunmaya geçen Kıbrıs Türk halkı, yediden yetmişe herkes topyekûn cepheye koştu ve Mücahit olarak direnişte onurlu yerini aldı. Rumlar Lefkoşa’ya yönelik saldırılarında umduklarını bulamayınca, saldırılarını, diğer ilçe ve köylere çevirdiler. Sırası ile Erenköy, Larnaka, Leymosun, Baf, Malya, Arpalık’a yönelttikleri saldırılarında da başarılı olamadılar. Her yerde beklemedikleri kararlı ve çetin direnişler karşısında bocalayıp durdular. Ancak Kıbrıs Türk halkı çok zor şartlar altında sürdürdüğü mücadelesinde asla karamsarlığa ve umutsuzluğa kapılmadı. Kendine ve yanı başında bulunan büyük Türk Ulusu’na güvendi ve direndi. Yaşanan o korkunç olayların yıldönümünde Rumların sebep olduğu bu acı olayları anlatmalıyız. Zira bugünlere kolay gelinmedi. Rum vahşetinin boyutları anlatılacak cinsten değildi. Bunlardan biri olan Türkeli (Ayvasıl) olaylarının nasıl gerçekleştirildiğini o günkü basından müsaadenizle okumak istiyorum.
Yıl 1963, Aralık ayının son günleri. Kıbrıs’ta Cumhuriyeti Türklerden arındırıp bir Rum Cumhuriyeti’ne dönüştürerek ENOSİS ‘in yolunu, sonuna kadar açmayı amaçlayan, Türkleri topluca imhaya yönelik, AKRİTAS Katliamı Planı uygulamaya giriyor…
Türkeli (Ayvasıl) Köyü’ndeyiz Lefkoşa’dan yaklaşık 16 Km uzaklıkta bir köy, Türkeli (Ayvasıl). Rumlar Yüz hane, Türkler 20…
devam edecek...
