Sefa Saygılı ile Mehmet Nuri Yardım’ın derlediği, merhum karikatürist Vehip Sinan’ın çizgidiği Nasreddin Hoca isimli kitap, İnkılâb Basım Yayım etiketiyle okuyucuyla buluştu. Nasreddin Hoca, muhteşem medeniyetimizin ve zengin irfanımızın tebessüm eden çehresidir. İbretli, hikmetli ve düşündürücü fıkralarıyla yüzyıllardan beri aramızda yaşamakta, zarif fıkralarıyla insanlarımızı eğitmeye, herkese yol göstermeye devam etmektedir. İncelikli nükteleriyle zihinleri aydınlatırken yüzlerde tebessüm çiçekleri açtıran Hoca, ermiş kişiliğiyle de maneviyat dünyamızda köklü bir yer edinmiştir. Kitapta titiz bir inceleme ile seçilen fıkraları anlamlı kılan önemli bir husus ise, ömür boyu sanatıyla “Çağımızın Nasreddin Hoca”sı olmaya lâyık olan, karikatürist ve çizer merhum Vehip Sinan’ın Nasreddin Hoca fıkralarını resimlemesidir. Böylece iki büyük mizah üstadı, bu kitapta bir araya gelmiş bulunuyor. Bu da elimizde tuttuğumuz kitabı diğer Nasreddin Hoca kitaplarından daha ayrı ve özel bir yere koymamız için önemli bir neden olarak önümüzde duruyor.
Tebessüme çokça ihtiyaç duyulan günümüzde “Mizahımızın Bilge Dehası”, hayatımıza renk ve değer katıyor. Nasreddin Hoca asırlardır yeryüzünde insanları güldürmekte ve gönüllerini huzurlu kılmaktadır. Bu şüphesiz önemli bir görevdir. Katılaşan kalpleri yumuşatmak, kararan ruhları aydınlatmak, bir bakıma Hoca’nın esas misyonu, görevi olmuştur. Bunun aksini söylemek mümkün müdür? Esasında bu kabiliyet ona daha çocukluğundan itibaren verilmiştir. Hatta öyle ki rivayetlere göre; Nasreddin Hoca daha çocuk iken hocasından “İnsanları güldürsün” diye dua almıştır. Bu söylence onun hayatını hepimiz için daha anlamlı hale getirir.
Bugün hâlâ Nasreddin Hoca’yı yediden yetmişe her yaştaki Türk halkı tanıyor, seviyor ve fıkralarını kendi mizahına vasıta yapıyor. Üstelik herkesi gerçekten güldürebiliyor. Onun mizah anlayışımıza yaptığı katkının düşünüş biçimlerimizi ve kültürümüzü derinden etkilediğini de görmemek mümkün değildir.
Nasreddin Hoca’nın bu derece gönülden sevilmesinin ana sebebi de hayatla iç içe olması ve hiç eskimemesidir. Hoca’nın fıkralarına gülünür ama asıl amaç güldürme değil, düşündürerek insan davranışlarında müspet yönde değişiklik meydana getirmek maksadıyla insanlara rehberlik etmektir.
Kitapta da; Evde Paylaşım, Alacaklı Mı?, Mumla Isınan Kazan, Peşin Para, Enseye Şaplak, Ramazanın Memnuniyeti, Eşeğe Adalet, Eşeğe Kim Binmeli?... şeklinde uzayan, okurken hem güldüren hem eğlendiren hem de öğreten birbirinden güzel fıkralar var. Dolayısıyla eser çocuklara olduğu kadar yetişkinlere de hitap ettiğini mutlaka belirtelim.
